|
Gönderen | Mesaj |
|
3 Haziran 2008 Salı
17:06:03
|
|
|
bizce de sizce..
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
17:29:19
|
|
|
Selamlar Elvancım, bizdende size..
Sevgiyle..
CAN
Bir sözcük buldum çın çın öter; Adı Can````dır.
Bir erik kopardım can dalından; İçi can dolu, Adı Can, yaprağı can, lezzeti candır.
Bir gölge düştü önüme dedi ki :
Bir yüküm var benden ağır Bir yüküm var beni taşır Adı Candır.
Toprak dedi ki :
Can Allah````ın yongasıdır. Fakat ben bir deri bir kemik kaldım Bir de misafirim var adı Can````dır.
Işık dedi ki :
Renklerden kokulardan, Seslerden önce koşup geldim İnsana nur topu gibi Bir müjde getirdim,
Adı Can````dır.
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
17:33:10
|
|
|

Hoşgeldiniz
Dışardan bakıp da yanlış anlama; Biz de sizin gibi normal biriyiz... Dünyanın malına gönül bağlama; Nihayet hepimiz bir seferiyiz...
Bu yuva herkezi basar bağrına, Düşman bile olsak durma kapıda... Muhabbet dermandır gönül ağrına, Sevdayı yaşarız biz bu yapıda...
Allah verdi bize şükürler olsun; Herkese daha çok verir İnşallah... Her seven dengini dileriz bulsun; Gerçek kıymet bilen... bilir İnşallah...
Küçücük dünyamız mutluluk dolu; Her mevsim çiçekler kokar burada... Yarının gülpembe mutluluk yolu; Kıvrım kıvrım sessiz akar burada...
Başka sevdalarla kaynar çorbamız, Bir fincan kahve, bir bardak çay yeter... Görünen farkımız şu ten urbamız, Her insan sonunda bir yere gider...
Dosta dost, düşmana yine de dostuz; Bir yudum saadet... Şükür Allah’a... Hatasız kul olmaz... biz de bir kuluz; Bu sayılmaz... yine gelin bir daha...
Neuenrade - 12.12.1999
Süleyman Altıngül
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
19:45:21
|
|
|
selamlar
|
|
|
3 Haziran 2008 Salı
19:49:32
|
|
|
slm olsun gönül dostlarına
kalbinde ölmeye geldim
Şimdi sen nerelerde kiminlesin Ben sensiz yalnızlıklar içindeyim
Ne umutlar ne yarınlar ne de sen varsın Son bir defa görsem yüzünü Kalbinde bir mezar aç bana ölmeye geldim Seni kollarımla canım sarmaya geldim
Dağlarıma karlar yağdı nerdesin Bahçemde güller soldu nerdesin
Ne umutlar ne yarınlar ne de sen varsın Son bir defa görsem yüzünü Kalbinde bir mezar aç bana ölmeye geldim Seni kollarımla canım sarmaya geldim
hüzünlü bugün şiirlerim
eyvalllah be gülüm
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
02:31:00
|
|
|
Bir ağaç vardı, Hatırlarım dallarında gökyüzü, Yüreğim sana çarpardı, Çiçekli,çiçeksiz, Gülüşlerine sevdalarımı katardı, Ağlatırdı gittiğin zaman, Ağlatırdı ağladığında her mekan,
Bir ağaç vardı, Hatırlarım, Gövdesinden kalan bize, Dünya bir yana,dünyalar kadar paylaşımdı, Rüzgarlarda saçlarından havalan, Gecelere yaslanan yalnızlığımdı,
Özledim ben seni be sevdiğim, Gerçekten çok özledim, Değiştiriliyor hayat, Değişiyor şiirim işte,baksana bir kere bana, Değişiyor yüreğim, Artık ağlamasana,
Ki,bu sana ciğerinden yaralı bir ana tutkusu, Ki,bu sana bir başka şairden, Yavrusunu kaybeden ceylan korkusu, Değişiyor şiirim işte, Değişiyor yüreğim, Son bir kezde olsa,okumaya çalışsana,
Bir ağaç vardı hatırlarım, Her gece rüzgarı, Her gece yalnızlığı vardı aynı yerde, Aynı yerde sabahlara fişlenirdi aşklarım, Bir sen,bir ben vardım, Sensiz yağmurlarda aynalar kırardım, Sen bilmemelisin,duymamalısın sevdalım, O ağaç altında, Ben sadece senin için ağlardım....
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
03:56:50
|
|
|
Çöl Daha İyi - Yılmaz Erdoğan
çöle kıyısı olan kentlerin limanları sıkılgan olur kuş uçar gemi geçmez, kervan zaman içinde. böyle kentlerde insan fırtına gibi sever, sevdiği için ağlamayı. hangi türküde sevmekten bahsedilse ben hicaz olurum elimi ıslatır elinin teri ziyan olurum seni sevmekle ıslanır akşam sefalarım hangi türküde sevmekten bahsedilse bu çölde ben "şair burda yaşadığı kenti çöle benzetiyor" da bahsedilen şair olurum.!
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
04:01:45
|
|
|
ŞAİRLER AĞLAMAZ Farzet ki bu aşkı yaşamadık seninle Farzet ki hiçbir geceyi paylaşmadık ikimiz Farzet ki saçlarını bile okşamadım
Hadi git gözlerime baka baka git Hadi git hayatımdan çıka çıka git Hadi git yüreğimi yaka yaka git Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki unutulmuş bir şairim köşe başında Farzet ki hiçbir şiirimi sana yazmadım Farzet ki hiçbir şarkımda adını bile anmadım
Hadi git sevdiğimi bile bile git Hadi git bir kalemde sile sile git Hadi git hiç üzülme güle güle git Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki bir kum tanesiyim sahilde Farzet ki bir çakıl taşıyım yol kenarında Farzet ki boş bir kibrit kutusuyum ellerinde
Hadi git üzerime basa basa git Hadi git umutları asa asa git Hadi git hiç konuşma susa susa git Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki yokum artık Farzet ki öldüm Farzet ki isimsiz bir mezarım dağ başında
Hadi git saçlarından bir tel bırakmadan git Hadi git avucunda bir el bırakmadan git Hadi git baş ucumda bir gül bırakmadan git Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Ahmet Selçuk İlkan
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
04:18:42
|
|
|
Güllerin agladigi bir saat vardir hani Büyür o saatte yalnizligi bahçelerin Düser korkusu kalbe yaklasan gecelerin Bir dev uzatir gökten o çirkin ellerini Güllerin agladigi bir saat vardir hani Her sey o saatlerde merhametsiz ve soguk Gitgide uzaklasir batan günesle sesin Bir bakarim ki benden en uzak çizgidesin Baslar geceye dogru upuzun bir yolculuk Her sey o saatlerde merhametsiz ve soguk Yüzünü hatirlatir gökyüzünde ne varsa Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir Dudaklarin kimbilir simdi nasil nemlidir Ellerin öyle yanar ufuk nasil yanarsa Yüzünü hatirlatir gökyüzünde ne varsa Bir çingirak sesidir uzaklarda kaybolan Umulmadik bir anda bitiverir sarkilar Kapanir yüzümüze o mermer kapilar Özlemler ates simdi anilar duman duman Bir çingirak sesidir uzaklarda kaybolan Ak köpükler kararir deniz görünmez olur Çagirir yasamaya bizi tek-tük isiklar Böylece üstümüze çöker de karanliklar Camlar, bir bir kapanir, odalar, evler uyur Ak köpükler kararir deniz görünmez olur Güllerin agladigi bir saat vardir hani Civil civil bahçelerden el-ayak çekilir Yapraklar düsünceli, dallar hüzün kesilir Her aksam uzaklara alir götürür seni Güllerin agladigi bir saat vardir hani.
|
|
|
4 Haziran 2008 Çarşamba
11:50:31
|
|
|
MERDİVENLERİ CIKARKEN KARSILASTIĞIN İNSANLARA İYİ DAVRAN..
CÜNKÜ İNERKEN YİNE ONLARLA KARŞILAŞACAKSIN :
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
00:11:57
|
|
|
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
00:15:09
|
|
|
Her Gün Yeniden Aşık Olmalıyım Sana Her gün yeniden aşık olmalıyım sana, Kaybetmeliyim kendimi bilmediğim bir yerde, Elim ayağım titremeli, Gözlerim kararmalı, Ve yeniden doğmalıyım sende... Her gün yeniden aşık olmalıyım sana, Aşkım hiç büyümemeli böylece, Hep bebek kalmalı, Hergün yeniden doğmalı! Hep en baştan var olmalı ki; Ben öldükten sonra, Seninle birlikte, Ancak yaşlanmalı...
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
01:05:20
|
|
|
Hiçbir şey olmadı sanıyorsun Sen gidince... Ben boyamadım. Duvarlar kendiliğinden sarardı Birden bire... Kedi yanıma gelmiyor artık. Soldu saksıdaki karanfil. Hani Edip Cansever okurduk da Adını Yerçekimli Karanfil koyduyduk... Aslan ağzı, deve tabanı, gülle sümbül de soldu. "Dilek ağacım bu benim" diye saksıya diktiğin limon kurumuştu da Sen dilek çaputları bağlardın ya dallarına... "Dilek tuttum, çaput bağladım.. Limon ağacına... Dileğim yerine geldi" derdin ya hani hep... Ben de, dün kesip mavi gömleğin altından bağlayıverdim bir parça... Kurumuş limon ağacına... "Gidenle gidilmez, çık evden hayatın içine at kendini" diyorlar Ben evde biryerde saklandığını biliyorum. Hani nasıl saklanmıştın bir keresinde yemek masanın altına... "Ben çocukken hiç saklambaç oynamadım.." der saklanırdın ya... Baktım her yere Evde olduğunu biliyorum. Dolabını açtım Kokunu saklamışsın Sindirip elbiselerine... Geçen akşam arkadaşlar uğradı "Biraz çıkaralım seni.." dediler "Evde saklanıyor, sevgilimi bırakıp çıkmam" dedim.. "Sen kafayı yedin.." deyip gittiler.. Parçamızı koydum, en sevdiğimiz şarkıyı Başladım evde dolaşmaya.. Elma dersem çık Armut dersem çıkma... Sonra sobeledim seni kapının yanındaki aynada.. Aynanın içine gizlenmişsin. Gördüm gözlerini Öptüm dudaklarını Nerde olduğunu biliyorum artık.. Aynalara gizlemişsin kendini Bütün çiçekleri dizdim aynanın karşısına Saksılar canlanıverdi, can yürüdü yapraklarına, dallarına Kediyi aldım yanıma, oturduk karşısına.. Üst kattan ablam uğradı "Bak, gitmemiş burda.." dedim. Deliymişim gibi baktı bana "Yok bir şey burada.." öyle dedi. Limon ağacına mendilini bağladım. Aynanın resmini çektim. Aynada benden başka kimse görmüyor seni. Basınca resmi gördüm ki oturuyorsun Aynanın içinde. Biliyordum gitmeyeceğini Bir sen kaldın Yalnızlık gelince.
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
01:17:09
|
|
|
BEYAZ GUL
Öyle çaresiz bakma yüzüme Belki bakıslarını okuyamam Bana sen anlat Bana sevgini anlat Seni seviyorum demek zorsa Tut ellerimden Heyecanından da sakın korkma Gözlerime bak ve saçlarıma dokun Inan ben sendende heyecanlıyım. Iste o an... O an herseyi unut Bana sıkıca sarıl Kulagıma seni seviyorum de. Son noktayıda dudaklarıma koy Öylece dudaklarında kalayım. Bunların hepsi bu kadar zorsa Bir beyaz gül yolla Ben genede anlarım.
Ruhsel Barisçimen...
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
01:23:43
|
|
|
DOSTLUK VE KİBARLIK......
Rüzgâr bir gün Güneş’e, kendisinin ondan daha güçlü olduğunu ileri sürdü ve bu savını kolaylıkla kanıtlayabileceğini söyledi. “Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun?” dedi. ”Kuvvetlice estiğimde onun sırtındaki paltoyu, senden daha çabuk söküp, alabilirim. ”Güneş, rüzgârın bu sözlerini duyunca onunla yarışa girmeyi kabul etti ve bir bulutun arkasına çekilerek, rüzgârın yapacaklarını seyretmeye hazırlandı. Meydanın kendisine kaldığını gören rüzgâr, bir fırtına gücüyle esmeye başladı. Fakat şiddetini arttırdıkça, yaşlı adam da paltosuna o kadar daha sıkı sarıldı. Rüzgâr, bu işi başaramayacağını anlayınca yarışı bırakmak zorunda kaldı. Onun tüm yaptıklarını bulutun arkasından izleyen Güneş, rüzgârın yarıştan vazgeçmesi üzerine bulutun arkasından sıyrıldı ve büyük bir sevecenlikle yaşlı adama bakarak, ona tüm içtenliğiyle sımsıcak bir biçimde gülümsemeye başladı.
Güneş’in sıcaklığını giderek arttırması karşısında yaşlı adamın yüzünde bir rahatlama ifadesi belirdi. Sırtından paltosunu çıkardı ve arkasındaki tümseğe yaslanarak, Güneş’in karşısında keyifle uzandı. Güneş, daha güçlü olduğunun bu kanıtı karşısında rüzgâra bir de şu öğütte bulundu :
“Dostluk ve kibarlık, her yerde ve her zaman kabalık ve zorbalıktan daha güçlüdür.”
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
16:50:30
|
|
|
“Dostluk ve kibarlık, her yerde ve her zaman kabalık ve zorbalıktan daha güçlüdür
bu söz insan gibi insanca yaşan toplumlar için deger almakta günümüzde şimdi ki günlerimizde bizim toplumumuz bu sözün degerini yitirmek için çok çaba sarf ediyorlar bilinçli veya bilinçsiz
|
|
|
5 Haziran 2008 Perşembe
20:35:28
|
|
|
Bahaneydi bu rüzgar
Güneş bal ve kehribar
Bahaneydi buzdan kanat
Erimezse kırılacak
Canım dostum sırdaşım
Aynaya baktım yüzünü unuttukça
Gelmiş bulundum
Kalmış bulundum
Bu dağ burada durdukça
|
|
|
6 Haziran 2008 Cuma
01:27:26
|
|
|
bu söz insan gibi insanca yaşan toplumlar için deger almakta günümüzde şimdi ki günlerimizde bizim toplumumuz bu sözün degerini yitirmek için çok çaba sarf ediyorlar bilinçli veya bilinçsiz
bilinçte var gibi geliyor bana çokça, sevgili Menekşecim,
inanmak istemiyorum ama öyle geliyor...
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
6 Haziran 2008 Cuma
02:10:14
|
|
|
Uykularin kaçar geceleri Bir türlü sabah olmayi bilmez Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden bir ugultudur baslar kulaklarinda Ne çarsaf halden anlar, ne yastik Girmez pencerelerden bekledigin aydinlik Kapanir yatagina çaresizligine aglarsin Onun unutamadigin hayali Sigaradan derin bir nefes çekmisçesine dolar içine Sevmek neymis birgün anlarsin Birgün anlarsin aslinda herseyin bos oldugunu Serefin, faziletin, iyiligin, güzelligin Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için Vurursun basini soguk tas duvarlara Büyür gitgide incinmisligin, kirilmisligin Duyarsin ta derinden acisini çaresiz kalmisligin Sevmek neymis birgün anlarsin Birgün anlarsin ne ise yaradigini ellerinin Niçin yaratildigini Bu igrenç dünyaya neden geldigini Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelligini Bosuna geçip giden yillarina yanarsin Dolar gözlerin için burkulur Sevmek neymis birgün anlarsin Birgün anlarsin sevilen dudaklarin Sevilen gözlerin erisilmezligini O hiç beklenmeyen saat geldi mi Düser saçlarin önüne ama bembeyaz Uzanir gökyüzüne ellerin Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin Bir zaman geçmis günlerin uykusuna dalarsin Sonra dizilir birbiri ardinca gerçekler aci Sevmek neymis birgün anlarsin Birgün anlarsin hayal kurmayi Beklemeyi Ümit etmeyi Bir kirli gömlek gibi çikarip atasin gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi Lanet edersin yasadigina Maziden ne kalmissa yirtar atarsin Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliginden Bir gün seni sevdigimi anlarsin
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
6 Haziran 2008 Cuma
02:10:48
|
|
|
Askti o! Degistiren tüm gecelerimi Askti o! Beni durup durup yenileyen Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi Oydu, doludizgin gidisime dur diyen Bir biçagin keskin yüzünde kan lekesiydim Askti yine beni yikayan, aritan su Böyle ak pak olacagimi bilir miydim? Içimde açmasaydi o sevmek duygusu Ben bir tutsagim simdi sevgiye, gönüllü Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsin Görsün prangalarim o dogacak günü Ve bu dünyaya ask dolu siirlerim kalsin Seninle her yerde güzel, her zaman yeni Istemem, sensiz hatirlamasinlar beni.
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|