sevgi diyarı > Mesaj Panosu > ** DOST DOST DİYE DİYE **

** DOST DOST DİYE DİYE **


GönderenMesaj

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
25 Mayıs 2008 Pazar 18:09:06
çok güzel yasmincik tşk

Yemliha (ts836668986)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1305
25 Mayıs 2008 Pazar 21:08:41

Yemliha (ts836668986)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1305
25 Mayıs 2008 Pazar 21:14:40

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
29 Mayıs 2008 Perşembe 19:40:34
http://www.ortanokta.com/yakamoz_vy/blog/blogid=1892736#blog
Alacakaranlıkta bir vakit!
Yerkürede zor oluşan bir an.
Önce bir bulut girdi camdan içeri
Yoğun,gri,büyük..
Dokundum.
Pamuk kadar yumuşak,ağ kadar sağlam.
Haydi, gidiyoruz dedi.
Bindim yavaş ve ürkekçe
başladık yükselmeye.
Korkuyor üşüyordum.
Birde baktım ki ne göreyim!
Ay ve güneş birlikte,
Merhaba dediler.
Merhaba.
Gecemi,gündüz mü kafam karışmıştı.
Güneş yakmamak için solmuş,
Ay ise görünmek için parlamıştı
Bulut ise yorgan gibi sarmalamıştı bedenimi.
Yalnız beşerdim göklerde.ama mutlu.
Dünyaya baktım bir an;masmavi
Anadalu semalarında evimi aradım.
Meğer eski dostum ay,
güneş ve buluta yalvarmış
birlikte olabilmek uğruna.

Dostum içtenlikle gülümsüyordu göklerden
bir an sevdamı unutturabilmenin mutluluğuyla!

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 20:22:01
ii akşamlar arkadaşlar nasılsınız nasıl gidiyor

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
29 Mayıs 2008 Perşembe 20:27:14

tşkler efendim biz daima siz büyüklerimiz örnek larak paylaşımlarımızı yapmışızdır elvan hanımlar



slm mustafa bey

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 20:35:19
slm yiğit kardeş nasılsın inşallah

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 20:43:42
h.b elvancık naber kele

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 20:58:16
ii ya güzel

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 21:05:14
süperrrrr

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
29 Mayıs 2008 Perşembe 21:22:49
rica ederim canım

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 18:11:19

ne güzel şeyler bunlar elvan

 

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 18:20:59
evet bizlerle paylaşım güzel yanısıra paylaştogon şeylerde harikalar

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 18:44:34
İNANMAZSAN
GECE SESLERİNE SOR BENİ BU ŞEHRİN
YUNUSLARINA, BALIKÇIL KUŞLARINA SOR,
ALINTERLERİNE,
GELİNÇİÇEKLERİNE,
MARTILARINA SOR....
TANIMADIK ÇATILARDA DOSTLARIM
KARAKOLLARINDA İFADELERİM WARDIR...
HANGİ BAHARLARDA
ÇİÇEK AÇMIŞSA O İHTİYAR AĞAÇLAR
İNANMAZSAN GİT DE SOR...
DALLARINDA TIRNAK ÇAKILI ADIM
KÖKLERİNDE KALBİM WARDIR.....

AMA BİR GÜN
KIRIK DÖKÜK BİR SES GELİRSE KULAĞINA
ARKA SOKAK MEYHANELERİNDEN
SAKIN ŞAŞIRMA
HER DUYDUĞUN ŞARKIDA
YALNIZLIK GÜRÜLTÜLÜ
AYAK SESLERİM
WE....
KORKUNÇ KARANLIĞIM WARDIR

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 18:58:54
BİRGÜN BENİ SEWEBİLİR MİSİN?
SANA ELLERİMİ UZATTIĞIMDA AWUÇLARINA ALIP,
SIMSICAK NEFESİNLE,
KÜÇÜCÜK BİR ÖPÜCÜK KONDURUR MUSUN ELLERİME,
YÜREĞİNDE BANA YER WERİR MİSİN??
BAŞIMI OMZUNA KOYDUĞUMDA,
OKŞAR MISIN SAÇLARIMI ILIK NEFESİNLE,
FISILDAR MISIN KULAĞIMA SEWGİNİ,
KÜÇÜCÜK BİR ÖPÜCÜK KONDURUR MUSUN DUDAKLARIMA,
GÖZLERİME BAKAR MISIN SEWGİYLE,
BENİMLE AĞLAR, BENİMLE GÜLER MİSİN??
BENİ SEW YABANCI.!
DALGALARIN KAYALARI SEWMESİ GİBİ....
HOYRAT RÜZGARIN AĞAÇLARI,
KIZGIN GÜNEŞİN TOPRAĞI,
YAĞMURUN BİTKİLERİ SEWMESİ GİBİ....
SEN DE BENİ,
DELİCESİNE SEW YABANCI.!!!

 

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 19:07:13
bir gün beni düşünür,
sewdiğimi hissedersen,
ansızın çıkta gel;
saçlarımdan öp beni......
olur ya hayat bu,
sende beni sewersen,
gözlerimde eriyip,
omzumdan öp beni....
mutlu etmek istersen,
öyle tekdüze değil,
..`` AN `` larda yaşat beni...
dudağımla yanağımın,
arasından öp beni....

AYLA KÜÇÜK


Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
30 Mayıs 2008 Cuma 19:26:11

elvan sen bomba paylaşımlar yapıyon ya kalbi olan pkumasın

















(herkesin varda kalb arızlı olan)hehehhehe

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
3 Haziran 2008 Salı 01:56:45

 

Sevmem, hem de hiç sevmem. Hani her kavuşmada yüreğiniz ağzınızda büyük bir coşkuyla koştuğunuz veya bohçasına attığı anılardan bir tutam da sizin eteğinize bırakıp yola çıkanlara hüzünle karışık bir veda öpücüğü kondurduğunuz garlar, istasyonlar, havaalanları vardır ya; işte ben hiç sevmem oraları. İçim ezilir. Giden de olsam, geleni de karşılasam, içim sıkılır tuhaf bir şekilde. Hüzün kokar sanki oralar hep. Yalnızlık kokar. Bir başınalığın başlangıcıdır sanki.

Nihayetinde yollara vurulan bir yolcuyu karşılamaya veya ona hoşça kal demeye gidilen bir istasyona düşmedi yolunuz bu kez. Sallanan bir mendilin ucundan damlayan gözyaşının berraklığında kayıp giden umutları göremeyeceksiniz bu satırlarda. Bir durakta bekleyeceksiniz belki ve sonra binip siz de gideceksiniz. Bir başına bırakacaksınız durağı. Hani yol alırken yorgunluktan durup bir soluk alıp biraz dinlendikten sonra tekrar yola çıkılan, çayların şirketten olduğu eski, köhne, biraz pis, biraz temiz, uyuşuk ama bir o kadar da sıcak bir durak gibi. O, son yolcunun hep aceleyle otobüse bindiği ve sonra da yapayalnız bırakılan ıssız duraklardan biri gibi. Ya da çok daha basiti de olabilir bu durakların. Belediye otobüsü, dolmuş, taksi beklediğiniz herhangi bir durak. Binersiniz aracınıza ve gidersiniz. Önemli midir durağın durumu? Ne gam!

Her kavuşma seansında içeri girilen sımsıcak bir sığınak bazen ve bazen de bir tekmede savrulup yıkılan bir kömür sobası gibi dağılan buz gibi bir kale. Tüm sırlarınızı içine bıraktığınız, göz yaşlarınızı sel ettiğiniz, kavgalarınızı, barışlarınızı, sevinçlerinizi avaz avaz yaşadığınız bir barınak.

Öyle çok ki bu durağa sessizce gelen ve sonra da gümbürtülü bir şekilde çekip giden. Bir durak olarak asla gidemeyen ve Sezen’in de dediği gibi gidenleri asla göndermeyen tek odalı küçük bir durak. Yükü öyle ağır ki bazen duyabiliyorsunuz serzenişlerini, yılların izlerini görebiliyorsunuz. Kimi zaman da duvarlarından süzülen nem birikintilerine çizilmiş yüzler gelip geçiyor damlalar arasından. İçinde dinlenen her yolcunun, ardında bıraktığı sözler oturdukları tahta masaların üzerlerine işlenmiş, kazınmış iyice oyula oyula. Hiçbir şeye dokunulmamış, olduğu gibi bırakılmış her şey.

Öyle yangınlar geçmiş ki üzerinden, hâlâ atamamış yanık izlerini üzerinden. Hiç kimse de yeniden boyamaya kalkmamış o yanıkların üzerini. Siyah bir leke gibi kalmışlar duvarlarında. Kokusu bile duyuluyor ahşap yanığın hâlâ. Tavanından gökyüzüne açılan cam pencerede yıldızların ışıltılarını ve güneşin turuncu oklarının oynaşmalarını izlerken bir şarkı yerleşiyor dilinize. Ama şarkı nedir, nasıl söylenir hiç bilmeden, çünkü mırıldandığınız daha önce hiç duymadığınız bir melodi. Bazen keskin bir karanfil kokusu yayılıp yakıyor genzinizi, gözlerinizi, yüreğinizi. Sonra?

Sonra siz de gidiyorsunuz. Ve durak bir kez daha boşalıyor. Bomboş. Kendi kendine sürdürüyor şarkısını. Ta ki artık dayanacak gücü kalmayıp dizleri üzerinde yığılana kadar. Kimsesiz; hiç kimsesiz.

Ne çok gelen ve giden oluyor içimdeki duraktan bilmezsiniz….bilemezsiniz! Günden güne çöküyor; göremezsiniz. Biner gidersiniz. Ve yeni bir yolcu gelir durağa, biraz ürkek, biraz şakın bakınır etrafına, tanımaya çalışır iyice, dinlenir, tahta masaya adını kazır ve o da gider bir gün. Bilmeden aslında sonsuza kadar orada kaldığını.


Yazan Atilla Güler
 

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
3 Haziran 2008 Salı 09:59:12

Elveda





Kuru bir merhaba getirmişsin
Aylardır hasret kaldığım dudaklarında
Gözlerinin rengi kayıp
Buz tutmuş ellerin
Gülüşünü okul kapısında unutmuşsun

İçimde ki fırtına dinmiş
Boşaymış yürekteki bekleyiş
Hayalimde uydurduğum şiir
Başlamadan bitmiş

Bir karalama sayfasında kalmış
Ellerinin beyazlığı
Gözlerinin parlaklığı
Sesinin yankısı, yanılgısı yüreğimin

Kimse bilmemiş seni
Duymamış adını ağzımda
Bu çizgiyi silemezdim ya alnımdan

Bir karalama sayfasında kalmış yüreğim
Ellerinin beyazlığında
Gözlerinin parlaklığında
Sesinin yankısında
Bir karalama sayfasında kalmış yüreğim

Kimse bilmemiş seni
Duymamış adını ağzımdan
YALAN!!!!
Güpegündüz sermişim yüreğimi ortaya
Saklayamamışım gözlerimdeki titrek bakışları
Sana gitmiş ayaklarım durduramamışım
Gözlerim seni aramış arka sıralarda
Kantin kapısında

Karşına geçip konuşamamışım
Yüreğimi kağıtlara anlatmışım
Kimse duymamış adını ağzımdan
Geceleri sana ağlamışım

Ve sen
Kuru bir merhaba getirmişsin bana
Aylardır hasret kaldığım dudaklarında
Gözlerimden süzülen bu son damla
Bu son şiir kalemimde ağlayan
Bu yoksul elveda sana.

Akif (akif34)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
232
3 Haziran 2008 Salı 15:48:01

Ne çok gelen ve giden oluyor içimdeki duraktan bilmezsiniz….bilemezsiniz! Günden güne çöküyor; göremezsiniz. Biner gidersiniz. Ve yeni bir yolcu gelir durağa, biraz ürkek, biraz şakın bakınır etrafına, tanımaya çalışır iyice, dinlenir, tahta masaya adını kazır ve o da gider bir gün. Bilmeden aslında sonsuza kadar orada kaldığını.

dogru    valllahi

Sayfa:2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11İlk sayfa « Geri · İleri » Son sayfa