|
Gönderen | Mesaj |
|
24 Mart 2008 Pazartesi
19:56:14
|
|
|
……değerlisin……..
Yalnız yaşamayı da bilmeliyiz. Yine de öyle bir an gelir ki sığamaz olursun kalıbına; iste o zaman tek yürek olabileceğin bir dost ararsın. Yorgunsan hele; sığınabileceğin mavi bir koya demir atmak istersin. Yelkenlerimi indirdim simdi, ıssızlığına aksimi düşürdüm. Kendimi gördüm engin sularında... Dostluğun güneş olup kuşattı beni çok uzaklardan...
...............................
Gün batımlarından sonra güvertemdeki ışıklarımla yakamoz olup ışıldadım. Hafif bir meltem çıktı sonra,dans ettik gecenin sessizliğinde... Yıldızlar düşsün üzerine ama sen beni sar, yüreğinin derinliklerinden gelen o sıcak sevginle... ..............................
Bir damla sevgiymişim en başından beri, fark etmek uzun zaman aldı. Oysa her zaman güzel ve özelmişim,sadece farkında değilmişim. Su madde boyutuna sıkışmış insancıklar var ya; onlardan olamadım hiçbir zaman ve olamam da... Simdi benim de yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var: Ben her seymişim ... Beyaz bir gül, bir kir çiçeği,güneş, ay, uçsuz bucaksız mavi bir okyanus... Derin bir gök yüzüymüşüm... Siyahmışım, beyazmışım... Tüm sevdiklerim misim, senmişim, benmişim... Her seherde yeniden doğanmışım... Ölüm ve yaşammışım... Ben hersey mişim....
Madem her şey bendim; o halde anlam olmalıydım yaşama... Mana vermeliydim bakışlarıma ve ritim eklemeliydim adımlarıma... Yürüdüğüm yollar benden iz taşımalıydı. Beni ben olarak yazmalıydı mazi,silemediğimiz sayfalarına... Her kara kisin içinde baharlar bulmalıydık yasamak için... Beyaz beyaz çiçeklenip, lapa lapa yağmalıydık çıplak ağaçlara... Gelin olmalıydı, ince,narin, bir sabah, penceremin önünden boy gösteren ağacım... O dışarıda titrerken, ben sandalyemde oturup sıcak çayımı yudumlamalıydım. Çayımın buğusu üşüyen yanaklarımı ısıtmalıydı ve ben ürpermeliydim bu bahtiyarlıktan... Güller ekmeliydik gönlümüzdeki bahçelere... Gönlümüze sığdırmalıydık kainatı ve tüm yaratılmışları. Ve o kainatın mimari olmalıydık, yüce mimarin bize verdiği o hislerle yeniden eskizleşmeliydik duyarsız kalan yanlarımızı... İçimizdeki tüm manalar kainatta madde olmalıydı. Örneğin; kusun kanatları, yaşama doğru yürümeyi öğrenen bir bebeğin ayakları, yaşı hayli ilerlemiş bir ninenin yüzündeki tüm kıvrımlar, yahut bir ırgatın nasır tutmuş elleri... Sevgi maddede şekillenmeliydi böylece...
Seni seviyorum diye haykırmalıydık hayata ve eko vermeliydi, ayni içtenlikle, sonsuza değin, yaşamın yalçın kayalıkları... Umutlarımız tüm korkuların önüne bent olmalıydı...
Evet simdi yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var: Yürüdüğünü fark edebildiğinde, baktığını görebildiğinde gülüşünle insanları yüreğindeki kainata hapsedebildiğinde yaşadığını anlarsın. Ve sevgiyse hayat felsefen, sevdiğin müddetçe yaşarsın... Üçüncü boyuttan kurtulduğun an ebedileşirsin. Bir damlayken derin bir derya olup çıkarsın. Simdi bana uzaklardan uzattığın ellerinle ellerimi kenetliyorum. Yaşadığımız vurdumduymaz dünyada dostluğun benim için çok önemli.
VE SEN BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİSİN.
|
|
|
24 Mart 2008 Pazartesi
20:05:27
|
|
|
Ve sevgiyse hayat felsefen, sevdiğin müddetçe yaşarsın... ne diyebişlirimki güzel duygular
|
|
|
24 Mart 2008 Pazartesi
20:55:36
|
|
|
SEViLENLERDEN OLMAK...
Ramazan... Cuma günü... Cuma vakti... Cami... Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde... Girenlerin arasında... O... Hızır... Hızır (a.s) da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor... Hızır`ın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta.
Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak. Hızır a.s. adamı dürtüklüyor: -Uyuyacaksın, der.
Adam: -Uyumam, beni rahat bırak.
Hızır a.s. ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek: -Uyuyacaksın dedim, der.
Adam: -Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz.
Hızır a.s. susar ve gözlerine kapar, boynunu büker Allah`a yönelerek: -Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok.
Cevap gelir: -Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden...
Allah sevdiklerinden etsin... Sevmek, seviyorum demek bir iddia. İş sevilenlerden olmak…
|
|
|
24 Mart 2008 Pazartesi
21:00:58
|
|
|
Allah sevdiklerinden etsin... Sevmek, seviyorum demek bir iddia. İş sevilenlerden olmak…aminnn
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
24 Mart 2008 Pazartesi
21:05:13
|
|
|
Her gün sana yeni sonsuzluklar yükleyerek yeniden bağlanıp hiçbir kıvılcımını örtemeyen kırmızı perdelerın arkasına saklanmak .. her bir sabahin ilk nefesinde göğsümdeki ilaçsızlığın darplarını suçsuz durgunluğuna yaslamak .. hiçbir zaman içinde olmayan olmayacak bir yanyana gelişin rastgelebilecek oltalarında zayi olmak .. ve .. belki`yle basladiğin cümlelerin rotasında her kelimeyi içime çekerek isini soluğumda saklamak .. sana insafsızlık, bana acı, zamana inattan baska nedir .. sırf parmaklarında yorulan üzüntülerin sabaha karşı ovuşturduğum bunalişların uyandığında hatırlayamadığın devrilişlerim için dünyanın en güzelinin sen olduğuna inanman için geleceğe gark olmus düşlerinde yok olmak için sevginin çaresizliğni göstermek için sadece senin için; geceleri, kendimi ve bildiğim tüm çiçekleri aklına bırakıyorum .. bu son olsun diye bitsin artık diye sen bir daha hiç üzülme diye unutmak için değil bu defa unutulmak için gidiyorum..
|
|
|
24 Mart 2008 Pazartesi
21:22:41
|
|
|
Yemliha
Anlat bana Yemliha Dokuz fazlasıyla üçyüz yılın aşkına Kim olsa yaşamaz ölürdü oralarda Eksiksiz tam üç asır Söyle şimdi seni kim tanır Uyusam bende kurtulurmuyum Uykum ağır olur biliyorum Belki bir daha uyanamam Uyumak banada kar olurmu Hayatıma yeni bir bahar olurmu Yemliha Anlat bana Yemliha Soğuk mağaranın içinde nasıl uyudun Nasıl uyanmadın yıllarca Hem Domityanus toprak oldu çok önce Şimdi insanlar seni görünce Ne diyeceksin Yemliha Mazluma zulüm hoş olurmu Zalime hiç gün dar olurmu Bizede kara gün bahar olurmu Yemliha Uyusakta bir gün yıllarca Cennet bize mekan olurmu Anlat bana Yemliha Dün Domityanus bugün çağdaş Roma Daha sonra zalimler ve para Nereye gidelim kaçalım mı Mağaraya girip yatalımmı Zalime meydanı bırakalımmı Aşk nerede anlat bana Mağaralarda bile cennet var ama Dünyada cenneti arama Anlat bana Yemliha Ateşi aşka düşsen yanmazmısın Sana bakıp ibret alsam Beni severmisin Yemliha Kehf asabını bir mağarada Beni dünyada bir garip diyarda Saklarmısın Yemliha Haktan başkası bana masiva Bana hakkı anlat Yemliha Dünya aleme ibretsiniz Bana biraz müddet Yemliha Hakka kavuşmak bir ihya Beni sende rabbi her yerde ara Bize dünyada Hakka kavuşmak bir rüya Anlat bana konuş söyle Yemliha Bize rahmet niçin hülya Mekkeden üzerimize bir güneş doğdu Isıttı içimi bir müddet Yemliha Bahtıma parlayan ay düştü Gözlerime ışıldayan kan düştü Fikrime ateş düştü Nemruttan Yemliha Sardı bütün gaflar dört bir yanımı Kemali fikrime zan düştü Münafığa gün doğdu zaman düştü Kurtar beni Yemliha Kemiriyor imanımı bu dert Sen hakkı buldun Dön bana bir bak Bana hakkı anlat Hakkı anlat bana Anlat Yemliha.. Ümit Kara
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
25 Mart 2008 Salı
22:13:56
|
|
|
eline sağlık yasmin daha önce hiç görmemiştim sayende okudum
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
25 Mart 2008 Salı
22:16:23
|
|
|
Nekadar tasirim bu sevdanin yükünü Artik senisiz bilemiyorum Gözlerimde yaslar tutamiyorum Aklimda sen, hayalimde sen Olmuyor sensiz yapamiyorum SENSIZLIGIMDE BOGULUYORUM Nefesim kesiliyor, kanim donuyor Seni özlüyorum , cok özlüyorum Elimde kalem gene seni döküyorum kagida En güzel sözlerle süslüyorum Sana olan askimi, tukumu, özlemimi Hic bukadar acimadi yüregim Bu kadar yanip tutusmadiki kimse icin Hic özlemediki delicesine sevdigini Yeter artik yeter dayanamiyorum SENSIZLIGIMDE BOGULUYORUM Bu kadar caresiz kalmamistim Acitmamisti kimse yüregimi senin kadar Incimemiste senden incindigi kadar Anlamiyorsun , anlamak istemiyorsun Bendeki seni bir görse Gücünden, büyüklügünden korkarsin belkide Ben bile korkuyorum Sensiz kalirsam bu aciyi nasil yenerim diye Bu siirde her siirim gibi sana Herzamanki gibi misralari seni anlatiyor Elinde kalem bu satirlari yazan varya Senin icin yasiyor, senin icin Gözlerimdeki bakislarim kirik olsada Dudaklarimda buruk bir gülümseme olsada Acisiyla tatlisiyla SEVIYORUM ISTE, SEVIYORUM Sensiz gecen aksamlarima, geceler aglar Yildizlar teselli vermeye calisada nafile Günes bile aydinlatmiyor artik sabahlarimi Yüregim sizliyor, icim burkuluyor Seni özledikce Eriyorum hasretinden, bittim artik SENSIZLIGIMDE BOGULUYORUM
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
25 Mart 2008 Salı
22:17:12
|
|
|
Sessizce oldu gidisin, Bir pencere arkası bekleyisimden ote... Belki bir elveda değiştirecekti hayatı Belki de gözlerinin içinde son kez eriyişim, Cesaret edemedim, arkandan "geri dön" demeyi, Sende yediremedin gururuna. Bana aşkın gurursuz olduğunu öğrettin ama İlk kıvılcım yangın oldu yüreğinde Sen gittin ben her gün öldüm, Sen gittin aşkımızın ateşini söndürdün Atamadım üstümden senin yorgunluğunu, Hala senin adınla yaşıyorum Hala senin tadında, Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın da, Yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım, Keşke adın yalnızlık olsaydı ve ben hep yalnız kalsaydım Varlığından geriye doğru, Yokluğun ötesinde yol alan bir yolcu gibi, Her adımda biraz daha yitik, Her adımda biraz daha yenik bir suretim şimdi aynalarda Sana sozum isiksiz gecelerimde aydinligim ol, Gunessiz gunlerde gunesim Kısacası sana deliler gibi aşığım Ve geri dönmezsen öleceğim Ölmek bana koymuyor yokluğunda Benim bir tek sebebim var Sensizlik cok zor
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
25 Mart 2008 Salı
22:22:58
|
|
|
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
03:21:41
|
|
|
"BEKLE EY DOSTUM, BEKLE! SEN GELİNCE BEN DE GELECEĞİM!.."
Kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktu. Yüreklerimiz birbirine kenetli, kelepçeli ve hatta birbirinde kaybolmuşçasına içiçe girmişti. O`nun ağlayışı benim yüreğimi sızlatırdı. O gülünce deliler gibi sevinirdi yüreğim. Benim korkularım O`nu düşündürür ve O`nu sevindirirdi benim mutluluklarım. Sevdanın resmini beraber çizmiştik penceremize, beraber ışık tutmuştuk gül kokan hayallerimize. Dostlar ayrı düşünemezdi bizi birbirimizden. Ha can, ha canan; ikisi de birdi zaten. Zamanın haince aramıza girişi bile güç yetiremedi bizi sevdamızdan vazgeçirmeye. Ne o ümitsizlik kattı yüreğine ne ben. Ne o vazgeçti tatlı tebessümlerden ne de ben. Gökten inen her rahmetle yeniden yeşerttik sevdamızı, yeniden umut topladık yağmur kokulu gecelerden. Şimdi yine yağmur var gökyüzünde. Yüreğimize sevinç getiren, umut getiren bir yağmur. Duaları rahmet kokusuyla göklere taşıyan, hep o gizemli yanıyla beklenen, hep o sırlı güzelliğiyle anılan bir yağmur.
Ve sen varsın ey dost, gönlümün isyansız köşesinde.
Her yağmur yağışında yeni bir sevdaya mekan tutuyorsun yüreğimi. Ve her yağmur yeniden güçlendiriyor sevgimizi.
Biliyorum, gitmek değildi senin yaptığın. İki ayrı bedeni tek`e indirmekti. Zamana daha güçlü bir cüsseyle güç geçirebilmekti.
Şimdi seni yürüyorum yollarda, sana varıyor ayaklarım. Ve her yağmurda sen yağıyorsun saçlarıma, gözlerime ve umutlarıma. Unutulmazımsın ey dost! Yılların paslandıramadığı tek çelik yanımsın. Haydi! Şimdi kaldır gözlerini, yağmurlarla dertleşsin yüreğin. Unutma ki, senin her yağmurla yeryüzüne inişin beni yeniden kendinde var edişindir.
Ve yağmur olmak adına gökyüzüne yükselen her buhar, benim yeniden sende varolmak adına sana yönelişimdir.
Unutma! Her yağmur seni bana, beni sana müjdeler kendi lisanıyla.
Bekle ey dostum, bekle!.. Sen gelince ben de geleceğim...
Netten.

-----------------
Not: Rica ederim Yemliha kardeş..
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:50:08
|
|
|
Sana duygularımı nasıl anlatsam Buna kelimeler yetmez ki. Gökyüzünden yıldızları indirsem, Sana ışık olamam ki. Sevgi bahçelerinden güller toplasam, Sana açtıklarını anlatamam ki. Gönlünde bir gonca gül olsam, Seninle açacağını anlatamam ki. Sen bir kuş, ben bir ağaç olsam, Dallarıma kon diyemem ki. Çağlayanlar gibi akmak istiyorum, Bunu yinede anlatamam ki. Seviyorum diye dağlara haykırsam, Sana sesimi duyuramam ki. Başını kalbinin üstüne koysam, Nasıl attığını anlatamam ki. Seninle buluşup el ele tutuşsam, Heyecandan öleceğimi anlatamam ki. Hep seninle kalsam, yanında olsam, Seni sevdiğimi anlatamam ki.
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:50:56
|
|
|
Umudum şiirim sen ve çaresizlik Bana dönmeyeceğini beni sevmeyeceğini bilsemde Bekliyorum seni ilk zamanki gibi Yine rüyalarıma giriyorsun,gösteriyorsun bana kendini Her ne kadar acı versende yüreğime Sensiz olamıyorum işte Sanki şimdi kapı açılacak sen çıkacakmışsın gibi geliyor karşıma Hani insanlar ümitsiz yaşayamazlar ya onun gibi bir şey bende ki Ben buna UMUT diyorum..... Bazen insanlar olmayacak şeyleri umut ederler benim gibi umutlarının gerçekleşmesini beklerken de değişik şeylerle meşgul olurlar Ben kelime oyunları yapıyorum Kelimelere bir şeyler ekleyip çıkartıp,onları anlamlı birer bütün haline dönüştürmeye çalışıyorum. Cümleler kuruyorum kendi kafamda sonra onları alt alta sıralıyorum. Seni yazıyorum saatlerce,seni anlatıyorum gönlüme sayfalarca. Ben buna ŞİİR diyorum...... Her ne kadar yazılan şiirlerde bir yere kadar idare etsede, nihayetinde şiirinde bir gücü var.Belli bir yerden sonra şiirde cevap veremez bu derde o da tıkanır kalır. Daha güçlü bir şey ister gönül.İşte ben bu evrede seni devreye sokuyorum İnan o zaman şiirle yetinemeyen gönül işte benim ilacım bu,bu hep burada kalsın diye haykırıyor sanki,mutluluktan havalara uçuyor Sanki ilk defa yaşıyor mutluluğu. Ben buna SEN diyorum...... Ama sen çıkmış diyorsun ki,beni unut benim yerime başkasını koy ve gönlünü onunla kandır.Bilmiyorsun ki senin yerine geçecek kimse yok,senin yerini alacak birisi yok.En önemlisi de benim gönlümü senden başka birisiyle kandıracak niyetim yok.Ama bütün bunlara rağmen yine de ısrar edersen,gönlümü hiçe sayıp onu öksüz bırakirsan buna da benim yapabileceğim bir şey yok.. Ben buna da ÇARESİZLİK diyorum.....
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:56:50
|
|
|
|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
01:39:43
|
|
|
DOST BİLDİKLERİM Sanirdim gündüzdü onlarla gecem Içimde ümitti dost bildiklerim Ne zaman yikilip yere düstüysem Birakip da gitti dost bildiklerim Hepsi varken baharimda, yazimda: Kisin bir burukluk kaldi agzimda Seneler senesi oysa gözümde Cihana esitti dost bildiklerim Nerde o sözlere kandigim günler? Her gülen yüzü dost sandigim günler Acidan kahrolup yandigim günler Ta canima yetti dost bildiklerim Meydana çikali asil çehreler Aydinlanmaz oldu artik geceler Yalanlar tükendi, indi maskeler Birer birer bitti dost bildiklerim Korkar oldum bana *dostum* diyenden Yoksa yok olandan, varsa yiyenden Ne onlardan eser kaldi ne benden Beni benden etti dost bildiklerim
ÜMIT YASAR OGUZCAN

|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
02:36:21
|
|
|
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
28 Mart 2008 Cuma
01:11:34
|
|
|
|
|
|
28 Mart 2008 Cuma
02:05:19
|
|
|
 Yanlış Anka DestanıXVII.Bayram yeri olan ince yüreğin acıyı ziyarete gittiği olur Oraya alışıp kaldığı olur Bahçeyi anımsar gül sıcağında Araya bir ozan girer, söz alır "Bir kere asılmıştım çocukluğumda" *(Unutulmaz babaların öldüğü Annelerin ise onlarla gömüldüğü *Cemal Süreya`nın bir dizesiXL. Bütün kırık dalları bilen bir Anka kuşu Hangi uçurumlardan hangi dallara vardı Ey örtüyü kaldırıp okumayı bilen okur Anka mı yanlıştı yoksa masal mı? Kaynak: Yanlış Anka Destanı-1994 Abdülkadir Budak
|
|
|
28 Mart 2008 Cuma
02:09:02
|
|
|

SANA YAKIN Bir dostun sıcaklığına öylesine yaslamak istiyorum ki başımı ya omuzunu uzat sevgilim ya da telleri kopuk bir kemanı Kanadının altına sığınacak bir kuş arayan eskimiş saçak gibiyim sensiz ya da bütün balinaların kıyıya vurup intihar ettiği bir deniz Bir hitit çanağıyım toprağa gömülü ve sen ilk kazısını yapan bir arkeolog ürkekliğiyle ellerinin arasına al beni Tek dileğimdir çünkü benim sana yakın bir sunay akın SUNAY AKIN
|
|
|
28 Mart 2008 Cuma
02:14:29
|
|
|

Dostum
Kaplumbağalar, yollar hakkında tavşanlardan çok daha fazla şey anlatabilirler.
- Her insan iki insandır; biri karanlıkta uyanık! diğeri ise aydınlıkta uykudadır.
- Dostum! sen ve ben yaşama yabancı kalacağız; ve birimiz diğerine ve her birimiz kendine, ta ki senin konuşup, benim dinleyeceğim güne dek senin sesini kendi sesim sayarak, ve senin önünde dikileceğim ana dek, bir aynanın önünde durduğumu düşünerek...
- Eğer insanlara boş elimi uzatır ve bir şey alamazsam çok üzücü; ama asıl ümitsiz durum, dolu elimi uzatıp kabul edecek kimseyi bulamamamdır...
- Şeytan sen doğduğun gün öldü, artık bir melekle karşılaşmak için cehennem azabı çekmek zorunda değilsin...
- Diğer yanımla hiç bir zaman tam bir uyum içinde olamadım, görünen o ki maddenin özü aramızda uzanmakta...
- Diğer yanın daima senin için üzülür, ama o zaten acıyla beslendiği için, bir sorun yok...
- Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda, kumla köpüğün arasında. Yükselen deniz, ayak izlerimi silecek, rüzgar, köpüğü önüne katacak, ama, denizle kıyı daima kalacak.
- İnsanlık, sonsuzluğun dışından sonsuzluğa akan bir ışık nehridir.
- Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin arasındaki mesafe, yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir.
- Eğer kış, "Baharı yüreğimde saklıyorum" deseydi, ona kim inanırdı?
- Haydi! seninle saklambaç oynayalım. Yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz. Ancak, kendi kabuğunun ardına gizlenirsen, seni bulmaya çalışmak, bir işe yaramaz.
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|