Gönderen | Mesaj |
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:44:29
|
|
|
ölmek sadece ruhun bedenden ayrılmasımıdır sadece o zamanmı ölürsün ruhum bedenimde ama ben bir ölüyüm seviyorum aşığım ama sevilmiyorum karşılıksız bi aşk yaşıyorum sevildiğimi zannediyorum ama halbuki sevilmiyorum şu anda kalbim o kadar çok acıyor ki hançer girse bu kadar acımaz bıçak yarasından kurşun yarasından daha buyuk bi yara bu kalbim acıyor gonlum acıyor yureğim acıyor yaşarken ölmüşüm ben yine etrafımda karabuutlar yine huzun sardı dort bir yanımı yine duvarlar bana arkadaş olmaya başladı halbuki ben onları kovmuştum yalnızlık yine peşimde kovuyorum ama hala geliyor ne kadar yuzsuzluk bu böyle istemiyorum seni git git git artık gulemiyorumda gulmek istiyorum ama yapamıyorum gozyaşları yavaş yavaş akıyor yanaklarımda sıcaklığını hissediyorum goz yaşlarımın tadını aldım tıpki ayrılık tadında aldatılmuş tadında ama hala sevgi tadında karşılıksız sevgi tadında ben sildikçe o devamlı akıyor yeter yeter yeter kes ağlamayı diyorum ama dinlemiyor yine hayalalerimle başbaşayım ama bir turlu gerçekleşmeyen artık hayal kurmaktan korkuyorum hayal kurmamaya yemin ediyorum yalnızlık huzun acı keder siz kazandınız yine ben geldim yin hayal kırıklıklarımla baş başayım bitmiş tukenmiş kırık kalple ölmüş bir şekilde geldim ben bir ölüyüm yaşayan bir ölü ......
yine gecenin bi yarısı zaman ilerliyor huzun dolu bir oda içerisinde huzunlu bir şarkı çalıyor huzun dolu odada kırık bir kalp ayrılık acısı çeken hasretlik çeken bir kalp gozyaşları yanaklarındna suzuluyor o sildikçe gozyaşları inada akıyor yetişemiyor gozyaşlarına baş edimiyor onlarla hıçkırık sesleri müziğin sesi ile adeta yarışıyor gozleri bi yana dalıp gitmiş gene yine onu dusunuyor hala bi ah çekiyor ismini sayıklıyor .... ... diye iki dudağının arasında seni seviyorum .... seni seviyorum... diyor ve yinede sevicem sen beni her ne kadar sevemsende şarkılarda ona eşlik ediyorum seviyorum seni diye o da şarkılara karşılık veriyor sevgi bu kadar acı birşeymi sevgi kelimesi çok hoş geliyor haluki kulağa acı veriri mi sevgi düşünüyorum vermemeli sevgi acı belki sevgiyi bu kadar acı yapan aşk olsa geek aşk anlatması bi o kadar zor ama sölenmesi çok kolay bi kelime bir anlık aniden nerden geldiği belli olmayan bi duygu insanı adeta bulutlar uzeridne yuruten ama yeri geldiğinde o bulutlardan aşağıya atan bir duygu aşk neden bu kadar acımasız neden bu kadar acı verici aşk neden kalpleri kırıyor.. ....
yine başladık yine kandırıldım yine yalanlar uzerine kurmuşum sevgimi yine aldatıldım yine yine yine ben beceremiyorum anladım yine kırıldım yine yıkıldım bittim tukendim hayat yine acı tadını tattırdı bana tatlısını yiyemedim tam yiğcem derken boğazımda kaldı tıkandım durdum su içsemde geçmiyor yine kendimle yalnızlığımla huzunum ile başbaşayım yine ayrılık ruzgarları esti usuyorum sevginin sıcaklığı sondu çok usuyorum,titriyorum her yer buz tutmuş içimdeki sevgi ateşide artık ısıtmıyor beni o da yemin etmiş asla bir daha ısıtmıcam diye asla bir daha seni uzmicem diye o da beni yalnız bıraktı ben yine yalnız kaldım tamam tamam artık pes ediyorum yalnızlık tamam sen kazandın artık bırakmıcam seni artık ayrılmıcam senden ayrılsamda çaresiz yine beni buluyorsun yine kazanan sen oluyorsun seninle savaşırken çok yoruldum yaralandım bittim yıkıldım mahfoldum tamam tamam sen kazandın şimdi mutlu musun peki? ben ağlarken ben bu kadar parçalanmışken sen mutlu musun? eminim mutlusundur ama ben çok mutsuzum gozyaşlarım kurudu artık ağlamaktan derler ya goz pınarları kurudu aynen öle tamam sustum artık bişey diyemicem nutkum tutulduu ne kelimeler çıkıyor dudaklarımdan nede elim yazıyor bittim tukendim bir kez daha ilan ediyorum SEN KAZANDIN SEN KAZANDIN SEN KAZANDIN
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:44:55
|
|
|
yine hava huzunlu yine ozlem dolu yine dusuncelerde kayboldum gozlerim yine dalıyor dusunuyorum dusunuyorum ne dusunduğumude bilmiyorum gozlerim yine dolu goz yaşlarımdan goremiyorum hiç bir yeri dusuncelerimle adeta savaşıyorum dusunmek istemiyorum huzunlu şarkılar ardı ardına çalıyor ağlamıcam tamam yeter ağlamıcam siliyorum goz yaşlarımı ağlamıcam ama olmuyorki isminden her duyduğum harf onu bana hatırlatıyor. oFs allahım bu nasıl birşeydir aşıkmı oldum ne oldum nedne ama neden ben aşık olmak istemiyorum onun gibi birisien aşık olmak istemiyorum. o bunu hak etmiyorki neden allahım neden neden hep hak etmeyene veriyorusun bunu sevilmekte benim hakkım değilmi nedne ben hep seven taraf oluyorum bende sevilmek istiyorum bende hak etmiyormuyum bunu neden benim sonbaharlarım çabuk geliyor. neden hiç uzun surmuyor ilk baharım yazım. karabulutlar sardı yine her bir yanımı gok gurluyor yalnızlık çığlık atıyor sevinç çığlıkları. korkuyorum allahım hemde çok korkuyorum nefes alamıyorum daralıyorum yardım et ne olursun allahım yalvarıyrum bundan sonra bir daha sevmicem sevgi guzel şeydir diye bilirim ama bu sevgi benim canımı çok acıtıyor. kalbim parçalandı paramparça oldu kanıyor ,içime akıyor kan damlaları sevmicem bundan sonra bir daha asla sevmicem. yemin ediyorumki sevmicem. ama ama yok yie dayanamıcam ve yine sevimce ama ben sevmek istemiyorum ne olursun allahım yardım et bana sesimi duy yardımcı ol çığlığımı feryadımı duy sitemimi ofkemi duy bu kulunuda duy yarabbim kahrolası zamanda ilerlemiyor herşey bana karşı olmu saniyeler bile yavaş yavaş ilerliyor herkes bana karşı kimse benim yanımda değil neden her yer bu kadar çok karanlık urukuyorum bu ses çok urkutuyor korkutuyor beni yolunu kaybetmiş bir çocuk gibiyim arada tek fark var o sadeceyolunu kaybetmiş ben ise herşeyimi kaybettim sevdiğimi kendimi yolumu labirentin içine duşmuşum çıkamıyorum nereye gitsem her bit yer aynısı bulamıcamda kayboldum kurtulamıcam burdan... artık elveda herşeye elveda kendime benliğime sevgime elveda huzun sevgisizlik kuruntu nefret ofe umutsuzluk sizlere merhaba ben geldim merhaba yalnızlık.. merhaba...
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:45:34
|
|
|
yalnızlıga merhaba demeden kazan sen oyununu ılgın
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:48:34
|
|
|
eyvalllah adamım ozaman şapka çıkartırım karşında
sözünün eri bir kardeşimiz diyerek
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:52:54
|
|
|
sevgi güzelde, sevgi en güzelde,
kötü olan, en kötü olan aşk galiba,
ama yinede çaresizce av olunan içine birdenbire düşülüpte,
üstelik düşülen yerden çıkılmak istenmeyende aşk galiba..
hani sanki bir an düşündüm de bütün insanlar mazoşistmi diye...
hani bile bile..
ilginç
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
17:56:01
|
|
|
Sözler söylenmiş, gereği düşünülmüş, süren sürülmüştür
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
18:02:16
|
|
|
Ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yâlnızlıkla...? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?
Giderek yaklaşıyor ve çoğalıyor sorular. Bir cümlenin içinde virgül olmayı beklerken, nedendir bu noktaların kelimelerime yaptığı tecavüz? Beni bu saldırılara karşı koruyabilir misin? Korktuğumun farkındayım, bu yüzden konuşmuyorum. Küçük bir çocuğun, hiç bilmediği bir şehirde kayboluşunu ve bir köşede kıvrılarak sessizce ağlayışını yaşıyorum sanki. Tek farkımız, ben bildiğim bir şehirde kayboldum ve gözyaşlarının asil olduğunu bilmeyen insanların arasında ağlamaya çalışıyorum. Bu çabam da sonuçsuz kalacak, biliyorum. Beni benim yerime bağışlar mısın?
Oysa, garipliğimi sudan sebeplerle süslemeyin dedim. Sevecekseniz yıpratmadan, acıtmadan ve okşayarak sevin dedim. Ellerimin küçüklüğü çocukluğumdan kalma, saçlarımın dağınıklığı rüzgârdan, beni rüküş oyunlarınızın içine almayın, oynayamam dedim. Çok sonraları farkettim kendi kendime konuştuğumu. Beni deli sanacaklar. Ya da sanmayacaklar, delilik bu...! Benim adıma saklayabilir misin isyanlarımı özenle? Çığlığımı tutar mısın düşmesin yere? Bir gün, işime yarayabilirler.
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
18:05:36
|
|
|
ozaman yalamaç bulamaç diyerek oyundan çık.
oyunda mızıkçılık yap
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
18:05:48
|
|
|
iyi akşamlar arkadaşlar..
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
18:06:47
|
|
|
kafandan sorularda silinsin gitsin
aynen benim yaptuıgım gibi.oyun bozanlık yapar kaçar gideirm
oyunlar planlar yarıda kalsın.
|
|
|
10 Nisan 2008 Perşembe
18:24:30
|
|
|
Yol aldın artık hayatımdan.Bir adım arkamda kaldın.Gitgide uzaklaşıyorum senden. Kimi sewdiysem öncesi vardı.Derinlerde bıraktıkları izleri avrdı.Ya başkasını delice sewmişlerdi ya da terkedilmişlerdi.Hepsi bana o eskileri anımsatırdı,hepsi bende eskilerini aradı.Onlardan birşeyler görmek istediler bende.Lakin yapamam ki birken bin olamam ki.Ben benken beni böyle sewsinler isterken nasıl eskilerden bir parça olabilirim ki.Eğer ben onlar olursam benliğimi nerde bulabilirim acaba???Anımsanan oldum ben hepo aranan değil anımsanan bendim.Gece yarısı hatırlanandım.Bende sewilmek istedim fakat sewilmedim.Anımdanandım küçük bir alo ile biten oldum...Yıllar yılı ayrılış şarkılarını mırıldandım.Hep şarkılarda büyütüp yaşadım aşklarımı.ilk sewişim,ilk öpüşüm,,lk hatırlanışım ve ayrılışım.Hepsi şarkılarda varoldu. Hayatıma giren fakat hiç olmayan herkese teşekkür ederim uzaklardan.HIçkırık dolu gecelerimin sahiplerine minnettarım...Beni sizler büyüttünüz derin sewdalarınızın kayboluş noktalarında.Sizler olgunlaştırdınız eskileri bende ararken.Her yeni bir eskisinden beterdi.Her yeni bir yudum daha kaybolmama,yenilmeme sebep oldu.Bütünlüğüm paramparça artık.Her birinizde teker teker anımsanan olarak varolmuş durumdayım.Yokluğumu sizler yarattınız.Umutlarım bitti,tükendi ve sanırım yoruldum artık!!!Bende artık derinlerdeki aranan sewgili değil derinlere dalıncak sewgili olmak istiyorum.Anımsanan değil anımsayan olmak için benşiğimi sana veriyorum hayat.Bir kerede şu aciz kulun için çabalaman gerektiğini hatırla...BENİ SON KEZ HUDUTSUZLUK İÇİN SEN ANIMSA HAYAT!!!
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
01:09:59
|
|
|
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
01:10:24
|
|
|
|
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
02:56:54
|
|
|
Mendilimde kan sesleri
Her yere yetişir Hiçbir şeye geç kalınmaz
Çocuğum beni bağışla Ahmet Abı sen de bagisla.
Boynu bukuk duruyorsam eğer içimden böyle geldiği için değil Ama hiç değil Ah güzel Ahmet Abım benim insan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer Suyunda yüzen balığa Toprağını iten çiçeğe Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine Konyanın beyaz Antedin kırmızı düzlüğüne benzer Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir Denizine benzer ki dalgalıdır bakışları Evlerine, sokaklarına, köşe başlarına Öylesine benzer ki Ve avlularına (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi) Ve sözlerine (Yani bir cep aynası alim-satımına belki) Ve bir gün birinin bir adres sormasına benzer Sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüne Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına Öyle bir cigara yakımına, birinin gazoz açmasına Minibüslerine, gecekondularına Hasretine, yalanına benzer Anisi issizliktir Acısı bilincidir Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet Abı. Bir güzel kadeh tutusun vardı eskiden Dirseğin iskemleye dayalı -- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -- Cidara paketinde yazılar resimler Resimler: cezaevleri Resimler: özlem Resimler: eskidenleri Ve bir kasın yukarı kalkık Sevmen acele Dostluğun çabuk Bakıyorum da simdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abı Biz eskiden seninle istasyonları dolaşırdık bir bir O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar Nazilli kokardı Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası Kil gibi ince İstanbul yağmurunun altında Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen Kadının ütülü patiskalardan bir teni Upuzun boynu Kirpikleri Ve sana Ahmet Abi uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki Sofranı kurardı Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı Cezaevlerine düşsen cigaranı getirirdi Çocuklar doğururdu Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi O çocuklar büyüyecek O çocuklar büyüyecek O çocuklar... Bilmezlikten gelme Ahmet Abı Umudu dürt Umutsuzluğu yatıştır Diyeceğim su ki Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanışlı ki simdi Hayalsiz yasıyoruz nerdeyse Çocuklar, kadınlar, erkekler Trenler tıklım tıklım Trenler cepheye giden trenler gibi İsçiler Almanya yolcusu isçiler Kadınlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su şişeleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet Abım benim Gördün mu bak Dağılmış pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kısa iste o kadar.
Ahmet Abı, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri.
Edip Cansever
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
22:04:03
|
|
|
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
22:04:48
|
|
|
|
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
23:35:15
|
|
|
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
11 Nisan 2008 Cuma
23:43:10
|
|
|
|
|
|
16 Nisan 2008 Çarşamba
03:36:13
|
|
|
"Zaman mı değisti yoksa biz mi?
Keşke herşey çocukluğumz kadar saf kalabilseydi...
Ve bir o kadar da masum!
Sevdiğimiz zaman bile hesapsız sevebilseydik keşke...
Tıpkı eskiden olduğu gibi..
Bu gece şehre yağmur yağiyor..
Bu yağmurda bilemezsin şehirle beraber kaç yurek
daha ıslanıyor...
Nedense yağmurlar bana
yaşanılmamış ya da
yaşanilmaya kıyılmamış anları hatırlatıyor..."
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
16 Nisan 2008 Çarşamba
03:42:12
|
|
|
|
|