|
Gönderen | Mesaj |
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
00:00:43
|
|
|
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
00:02:33
|
|
|
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
11:33:48
|
|
|
selamlar saygılar sevgiler canlar ciğerler
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
12:20:54
|
|
|
Lokmanı Hekime Seni Öğretiyorum!
Lokmanı Hekime seni soruyorum! Gözlerini gönlümüm mavisine dayadın Yeni doğan bir çocuk bereketiyle girdin gönlüme, Seni sevebilecek kadar tanıyorum! Yüreğime seni hapsedecek kadar deliyim Seni zindanıma atıyorum Mahkumu değil sultanı oluyorsun gönlümün.. Umutlarımı denize bırakıyorum, Dalgasız bir liman şehrinde Şimdi sadece sana tutunuyorum, Kokunu rüzgarlarla sal bu diyara Sesini telefondan işitirim bir gece vakti Pembe yaşmaklı resmin ellerimde şimdi, Sensizliği yakıyorum bu limanda Tüm haber güvercinlerini sana yolluyorum..
Sensizliğin ilacını Lokmanı Hekimden soruyorum Nerden bilebilirdim ki Dünyanın cevapsız tek sorusunun olduğunu Önceleri çok korkmuştum Ama biliyorum ki Devasız dert vermemiş Yaradan yaralı kullarına Sonra, seni sende bulduktan sonra Lokmanı Hekime seni öğretiyorum!
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
14:07:03
|
|
|
slmlar gönül dostları
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
14:29:29
|
|
|
Kirgin DüsLerimden
Kırgın düşlerimden uzak, kırgın kalbimi avutuyorum. Kimbilir kaç zaman geçti sensiz, sayamadığım... Senden uzak, sesinden uzak... Bir kez dokunamadığıma mı yansaydım sana, yoksa sesinden uzak kaldığıma mı, hangisi daha çok canımı yakıyordu...anlayamadım. Yıllardır içimdeydin, belki de asırlardır... belki de doğmadan önce de biliyordum seni. Hep beklediğimdin sen, ama sana bunu anlatamadım... Ben geldikçe, kaçanım oldun.. içini bilmediğim, yüreğini görmediğim sevdanın, kekremsi tadı oldun dilimde.. bıkmadan usanmadan sevgimi anlattığım, kağıtlar tükenip de kalemimin kırıldığı an da bile beni düşündüğünü umut ederek, yeniden yazmaya koyulduğum adını bile koyamadığım sevdam oldun. Benim için çok şey oldun, ama ben senin için hiçbir şey oldum... Kaç kopuş yaşadım bunca senedir.. Şerha şerha bölündü ruhumla birlikte kalbim. Dayandım...dayandım da bir senden kopuşuma dayanamadım.. Ama olsun be gülüm, ayrılığı bile senden diye, sevdim ben... Hep beni sevdiğini hayal ettim, belki de sevmedin.. ama ben hep hayal ettim. Hayalin bile güzeldi, bozmaya kıyamadım.. Beni kırdığın zamanlarda bu hayale sarıldım sımsıkı, seni kolay affetmelerim de bu yüzdendi zaten. Gözyaşlarım akarken sessizce yanaklarımdan, onları bile sevdim, çünkü onlar sana aitti. Seni kaç gece döktüm gözlerimden bilmem, sayamadım... Sesini hapsettim beynimin tüm hücrelerine. Özledikçe, çıkarıyorum sesini. Kapatıp gözlerimi, seni düşünüyorum yanımdaymışsın gibi. Hep kızdın bana belki de seni sevdiğim için, nedenini anlamadığım kızgınlıklarının tümünü bana yönelttin her zaman. Bilemedin, bilemedin senden bir şey istemediğimi. Bırakmadın beni, seni özgürce sevemedim. Seni senden gizli sevdim. Gittin, yoksun hayatımda. Artık gizlemiyorum duygularımı, özgürce seviyorum seni. Gözyaşlarımı hergün avucumda biriktiriyorum, sonra öpüyorum onları bir bir, seni öpercesine. Gittin ve ben, gitme kal benimle diyemedim sana. O kadar istekliydin ki gitmek için, dur diyemedim sana. İçim yandı da yine de kal diyemedim umursuz bakışlım.. Ardından bakarken, sessiz çığlıklarla bağırdım... duysaydın çığlıklarımı yine de gider miydin? Kulaklarını kapatabilirdin belki, ya kalbini kapatabilir miydin bana? hiç bilemedim... Gitmen, seni sevmemi engellemiyor anla artık. Sen yokluğunda da varlığımsın... hiç gelmeyecek olsan da bundan sonra, yine de varlığım kalacaksın. Seni hep beklemiştim asırlardan bu yana...geldin varlığınla beni mutlu ettin. Şimdi gittin, yokluğunla bile mutlu ediyorsun. Çünkü senden bana kalan şey o kadar güzel, o kadar özel ki... Gel demiyorum sana, demeyeceğim.. Gittiğin yerde mutluysan eğer, bu da bana yeter. Sesinden mahrum kalmışım ne çıkar, senin özleminle her gün canım daha bir yanmış ne çıkar.. Yokluğunu varlığa çevirebilmişim ya, bu da bana yeter..
Gün aşık olmuş geceye, Gece de yakamoz düşürmüş denize Ne gün erişebilmiş geceye, ne de gece kavuşabilmiş gündüze. Birbirlerini hiç görememişler belki de.. Ama engel olmamış bu aralarındaki sevgiye.. Varlıklarını hissetmeleri bile yetmiş kendilerine Bazen, gün isyan edip yakmış ortalığı Gece de özleminden tüm ışığını söndürmüş gökyüzünden İkisi de bulutlara yükleyip hüzünlerini Tüm yeryüzüne yağdırmışlar gözyaşlarını Yine de vazgeçmemiş sevdasından ikisi de Sonsuza dek birbirlerini göremeyeceklerini bilseler de .... Ben geceyim işte, senin için yakamoz düşürüyorum bol bol denize. Sen benden gitsen de, ben gelirim senin bensiz kıyılarına. Yokluğundan soyunup, varlığını giyerim üstüme... Gelirim, derin, sessiz duygusuz uykularına... Benim için var olduğunu bilmek bile yetiyor, seni hiç göremesem de...
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
15:11:15
|
|
|
Gönül dostlarına saygılar, selamlaar,
her şeyler gönlünüzce olsun arkadaşlaar..
Sevgilerimlee..
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
15:12:54
|
|
|
merhaba
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
15:26:28
|
|
|
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep; dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, Payıma düşen her şeyi erteledim. Ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan dokunduğumda bozulurdun, bozulmayan bir ‘şey’din...
Gidilecek bir yer olsa sonu olurdu, sonu olmayan bir ‘şey’din... Uykuda görülecek bir rüya olsa uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir ‘şey’din... Simsiyah saçların olsun istiyorum, ama bahtın değil... O gün seni gözlerinden, Anafatma’dan, üç ırmağın birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış, onu söylüyoruz. Öyle bir ‘şey’sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok...
Bu günden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen bir ırmak gibi... Yaşadıklarımız azdı, zamana sığmadık yaşamak isterken her şeyi. Bu gün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil, şarkı gibi seni yaşamak isterim. Halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak kokuyordu hep. Gezmediğim yerin kalmadı, bazen yasaklandın bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni.
Yedi telli sazımla bile tam anlatamadım. Sen bir uçurum gülüydün, ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm. Yasaların bile tanımlayamadığı bir ‘şey’din sen. Haritalara sığmazdın, her ülkede bir başka gülüyordun, uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle hatırlardım. Bana hep kendimi hatırlatan bir ‘şey’sin sen... Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil, yarın gibi bir ‘şey’sin sen...
Bugün her şeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda. Kabul ediyorum. Dünyaya bu kalsın, ama sen bilme... Dünyada kaç iklim, kaç zulüm, kaç ölüm var? Bir seni bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. Bilme!..
Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Sadece benim seni anladığım, kimsenin unutmamak için defterine not düşmediği, ama hayatımda hep bir dipnot olarak kalan kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni.
Dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan. Hepiniz gibi aynada saçlarımı taramak, “günaydın” der gibi sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana.
Adına aşk diyorlar, gelecek diyorlar... Bana yetmiyor. Her şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum. Bir başka dilden seviyorum, kırmızıdan daha uzundur...
Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak, kim ne derse desin geri dönecek yerim yok, bir kentin ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başına kalsam da yine seviyorum seni. Bu bir suç duyurusudur, kendimi ihbar ediyorum. Ferhat Tunc
|
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
18:40:46
|
|
|
BEN SEN OLUYORUM..... Gitgide uzayan yollarımsın. Koştukca sana ve sandıkca vardığımı yinede ulaşılmasımsın. Ben ne kadar kendimi senden azad etsemde, kölen oluyorum her şiirde, sen gözlerimde çarmıha geriliyorsun. Alev alev oluyor gözlerim, siniyorsun kokun siniyor bana. Su gibi akıyorsun ve damarlarımda sıcak varlığın akıyor ruhumun en kuytu köşelerine. Ben her defasında sen oluyorum sen ise hep el… Senli düşüncelerde olduğum her an sıcaklığın ısıtıyor yılların kış ettiği yüreğimi. Her gece yorgan döşek yatışlarımda sarmaladığım hayalim oluyorsun. Gece karanlık, kör sağır dilsiz ve günahkar, gözlerin bana sevap, karanlığımı aydınlatan ışığım oluyor. Ben sen oluyorum sen ben… Havaya çiziyorum hayalinin resimlerini her gece. Ve hergece yeni bir tuvale düşer gibi aklıma düşüyorsun Uykularımda senli rüyaların büyüsünde tılsımlanıyorum. Atan yüreğimin en kutsal yerinde seni güllerle beziyorum. Uykumun en ağır geldiği zamanlarda, sen kokan yastıklara düşüyor başım. Ben sen oluyorum sen gece… Sen benim dünyamın en masum dileği ve en acı gerceği olduğun hayatımım kaderi her gece yeni baştan yazılıyor. Hüzünlerim, hiç yaşanmamışlığın her satırarda gözyaşlarına mahkum, ve ömür dehlizinde silinmeye ebedi. Ben hayatın mutlu mesud anlarına yürüyorum sımsıkı kavradığım avuçlarınla. Sevinçlerim, heyecanlarım gelişine denk geliyor her zaman sanki. İçimde rengaren giyinmiş çocukların mutluluğu sen oluyorsun, ben ise çocuk… Önüme dikilen kavramların en gercekcisi oluyorsun. Yarınlara ait düşlerimin tek varisi kalıyorsun ve senle şekilleniyor herşey. Anlamı oluyor nefes alışlarımın ve ben senle nefes alıyorum. Senli düşüncelerde kırmızıdan daha tutkulu bir aşk canlanıyor. Denizim, çoşkum sınırsız oluyor, ben bu denizin tam ortasında çırpındıkca çırpınıyor ama bir cesaret timsali korkmuyorum. Varlığınla heyecanlanan yüreğim, yokluğunun farkına varınca yanıyor yanıyor yanıyor kavruluyor. Ben sen oluyorum sen cezam… Melekler gülümsüyor bana, biz olduğumuzda. Seni seviyor’ umun en masum çarpmaları dudaklarında, okşuyor yüreğimi. Dünyaya gözlerini yeni açan bir bebeğe kondurduğum öpüşlerim oluyor sende. Nefesinin sıcaklığında buharlaşmak, yüreğinin heyecanına kapılmak oluyor tutkun. Ve ben hergün yeniden seviyorum seni
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
1 Temmuz 2008 Salı
23:39:35
|
|
|
|
|
|
Yemliha (gülbahçeli)
5437
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
02:40:26
|
|
|
SEVGİ "Sevgi" İSTER Sevdiğine seviyorum demek yetmez, Sevgi önce sevecek yürek ister; Sevginin gittiği yere kadar, Sevgiyle gidebilmeni ister; Sevdiğin bazen anlamasa da seni, Sevgi senden hep anlayış ister; Her gece uykusuz kalsan da, Sevgi rüyalarında da görünmek ister; Sevmenin zorluğunu bilir ama, Sevgi senden hep zor olanı ister; Sevgini anlattıkça sevdiğine sen, Sevgi senden hep zor olanı ister; Sevdiğini kırmaya çekinirken bile, Sevgi hep gönül almanı ister; Sen sevdiğinin özlemini çekerken, Sevgi hasretini çekmeni ister; Sevdiğini aldatmadığını bile bile, Sevgi senden sadakat ister; Sen aptallaştıkça sevgisinden, Sevgi oyuncağı olmanı ister; Sevgi öylesine zordur ki, Gün gelir sevgisine bedel ister...!
|
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
02:50:22
|
|
|
Seversin..
Bu sevgidir,
BEKLENTİSİZ, NEDENSİZ, SEBEPSİZ, ÇIKARSIZ,
seversin,
sevgini hissettirirsin korkmadan,
sevgini söylersin düşünmeden,
seversin işte,
YARADANDAN ÖTÜRÜ...
Bu sevgidir..

|
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
02:51:44
|
|
|
HER YERDESİN, NERDESİN?
Bir anıt yapmak için tırmandığım dağda sen Çekicime ilk değen taşların içindesin.
Başarısız kimsesiz, gizlice ağladım mı Ağzıma tuzu değen yaşların içindesin.
Uzaktan her kımıltı senden bir haber bana Arkası bana dönük başların içindesin.
Çiçeğimi ansızın meyve yapan yazların, Dallarımı koparan kışların içindesin.
Canımda çınlar sesin; her yerdesin, nerdesin? Gündüz gece yaptığım işlerin içindesin.
Rüyama başkası da giriyor zaman zaman, Sen uyanık gördüğüm düşlerin içindesin.
Behçet Kemal Çağlar
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
03:04:27
|
|
|
|
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
03:19:47
|
|
|

GEL DESEN GELİRDİM OYSA… GİTTİĞİN UZAKTA BENDİM… DAĞ GİBİ BİR İHANETTEN DÜŞTÜM… BU KENDİME SON GELİŞİM… BU KENTTE HER YAĞMUR KENDİNİ AĞLAR…
AKLIMA DÜŞSEN YALNIZLIK OLUYORUM… AĞZIMDAKİ UYKUDAN ÖPMÜYORSUN NİCEDİR… NERDE KİMİ ÜŞÜYORSUN…ARTIK KENDİNİ YAKAN ATEŞİM… KENDİMİZE BİRBİRİMİZDEN DÜŞLER YAPAMIYORUZ… ŞİMDİ BOŞ DURAKLARA YASLANIYORUM…BOŞ KENTLERE… OYSA GEL DESEN GELECEKTİM…
GÜN DÜŞLERİME DÖNÜŞLERİMDE… BAKIŞIN İÇİYOR BENİ GÖZLERİMDEN… GÖVDEMİ DÜŞÜRÜYORUM GÜZ YAVRUSU DURAKLARA… UZAKLIĞINA UZANIYORUM… SEVDİĞİN SONBAHAR GEÇİYOR ÜZERİMDEN ÜSTÜMDEN… AMA ARTIK HİÇ BİR GÖĞÜ İÇMİYORSUN DUDAKLARIMDAN… YIKILIYORUM ŞARKILARA…KİMSELER BİLMİYOR… YALNIZLIK DOSTUMDU… ŞİMDİ KORKUM OLUYOR… OYSA GEL DESEN GELECEKTİM…
GÖZLERİM İHANETE İHBAR TAŞIYOR… KUŞKULU BİR CİNAYETİ FISILDIYOR KAŞLARINA… SÖZÜ NAMLUNA SÜRMELİSİN ŞİMDİ…. EN YARALI YANIMDAN VURMALISIN BENİ… ÇÜNKÜ UÇMAK DÜŞMEYİ GÖZE ALMAKTIR… AVLUNDA BIRAKTIĞIM AZ KULLANILMIŞ İNTİHARLARI DENİYORUM… NE VAKİT NİKOTİNLİ ELLERİNDEN YOLA ÇIKSAM… SUSUŞUNA KAN DÖKÜYOR GÖZLERİM… SEN GÖZÜNE ÇİĞ KAÇTI SANIYORSUN… OYSA BİLMELİSİN KİMSENİN İÇİ GÖRÜNMEZ… VE HİÇ BULAMADIKLARINI ASLA YİTİREMEZSİN…
BAK ŞİMDİ ARAMIZDA SESSİZ KALIYOR SÖYLENECEK BÜTÜN SÖZLER… HER SABAH AKŞAM OLUYORSUN… ALNINDAN ELLERİNE DAMLIYORSUN… YÜZÜNDEKİ YAĞMURLARLA İNİYORSUN KENTE… İÇİNE DERT OLUYORSUN KENTİN… DIŞINA YAĞMUR… YÜREĞİNDE DAĞLIYOR KRİSTAL ŞEHİRLER… DUVARLARIN KAN ÖKSÜRÜYOR… VE SEN… BAŞKALARININ GÖZLERİNİ YÜZÜMDE ARAMAYI ÖĞRENİYORSUN… BENİ BİR DURAĞA YASLIYORSUN… BENİ BİR KENTE… GİDİYORSUN…
OYSA GEL DESEN GELECEKTİM… SUSMAK EN İNATÇISI OLMAKTIR YALNIZLIĞIN… ……………. ……………………………… KAHRAMAN TAZEOĞLU
AŞKA,RÜZGARA,AYRILIĞA ,ZAMANA…………
|
|
|
Yemliha (ts836668986)
1305
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
03:36:11
|
|
|
|
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
04:21:54
|
|
|
Umut
Umut dediğin nedir ki Gülüm??? Bir tutam bulut, belki mavilerden yolup, Koynumuza doldurduğumuz, kimsenin aklına gelmeyen Bir başlangıç Bitmeyen bir savaş, bir diriliş belki, ya da hep, Yarınlarda aradığın bir yok oluş... Hep yeniden başladık tükenmeye!!! Herkesin tek başına yaşaması gereken bir türkü UMUT!!! Ve biz yaşıyoruz. Yüreğimizde bir UMUT!!! UMUT dediğin bir bulut gölgesi Derinlerde yosunlara takılır bir gölge... Söylenmeyen sözler gibi sanki... Duvarlara çizilen resimler kadar aykırı... UMUT dediğin yıldızlara takılı bir uçurtma!!! Tüm gülücükler tüm sevinçler gibi güneşte Bir parıltı UMUT... Sürmesi gereken acılar kadar gerçek!!! Her şeye rağmen Kovulduğu kapıyı çalan bir UMUT!!! Yaşamdan ödünç aldığımız kapanmış bir hesap... Acıların dört nala koştuğu akşamlarda şafak beklentisi... UMUT dediğin Gülüm!!! Belki biraz umut, biraz dost, Belki biraz yabancı, belki yalancı... Kim bilir, belki unut, belki UMUT...
|
|
|
2 Temmuz 2008 Çarşamba
10:33:48
|
|
|
Ama Neden Susuyorsun Deli Kız
- 1 -
Sorsam...... bana güler misin tutup avuçlarımı öper misin, ah deli çocuk der misin yine sarılsam ince beline, öpsem gül dudaklarından el ele tutuşsak sessizliğimizi konuşsak, tedirginliğimizi o garip, o mahzun kuşlarımız uçuşsalar sevinçle bir Rodrigo dinlesek, bir Beethoven, bir de hüznümüzü oturup ertelenmiş yaşanmamışlıklarımıza ağlasak
ama neden susuyorsun deli kız
ben ki her akşam kucağımda yalnızlığımla çoğul gözlerine koşardım seni düşlerimde bırakıp, ağrıyan gözlerimi sana açardım her sabah yalnızlığımı dağıtırdım hüzün sokaklara, seni bulurdum yokluğun mısralarımı ağlatırdı, kederimi yazardım sensizliğin en dayanılmaz yerinde, köpek yalnızlığımda güvercinler uçurup pencerene kondururdum ümidim, yaşama sevincimdin, ölümleri bilmezdim bilmezdim uçurumların derinliğini, kan uykuları bilmezdim sevgilerin geçici olduğunu, ayrılıkları bilmezdim en koyu ümitsizliklerde eğilmezdim örselenmiş çiçeklerdi, orospuları severdim tulumlu, kanlı başkaldırılar yaşardım sessiz haykırışlarla sessiz devrimler yapardım ben ki bu yoksul ellerimle Aylin`li zamanları okşardım o asi ruhun, o körpe vücudun ölümlülüğüne inanmazdım en kuytu yerlerini öperdim de utanmazdım Aylin`li zamanlardan o çekik gözler bir çivi gibi gelir saplanırdı gözlerime kirpiklerim ıslanır, avuçlarım yanardı paramparça uykularım çaresizliğim olurdu intihar kokan denizlere yalnızlığımı asardım anlamsızlığımı ve anlaşılmazlığımı vururdum ıssız ve kopkoyu karanlıklarda kendimi alıp kaçardım da çıkmaz sokaklara aldanmışlığımı ve ihaneti bulurdum her akşam alacasında saat beşlerde, yorgun bekleyişlerde tedirgin gözlerin yalancı gülüşlerinde olurdum o keskin bıçağın soğukluğunu sezer, kahrolurdum ürkek yalanlar gelir yapışırdı ellerime, yavaş yavaş ölürdüm Meserret akşamlarında suretimi bulurdum yalancı aynalarda mısralarım kan ağlardı, yüreğim sızlardı, müthiş kederlenirdim Aylin`li Aylin`sizliğimi bilmezdin, aniden yaşlandığımı görmezdin avuçlarımdan tutup öpmezdin, sürgünlüğüme üzülmezdin
oysa sen eskiden böyle değildin
saçlarımı okşardın da gözlerimiz yanardı o kar beyaz tenini tenime yapıştırıp dudak dudağa saatlerce uyurduk kollarımda açardın yediveren gözlerini tükenmeyen susuzluğumuzu zamana sığdıramazdık onurlu deliliğimizi derinlemesine yaşardık ellerimizin izi kalırdı gözlerimizde ertelenmiş yaşanmamışlıklar, yarım kalmış aşklar yaşardık korkunç açlıklardı ürkek bakışlarımız illegal tarihimizde yazılıdır deli coşkularımız militan başkaldırımız, piç edilmiş gerçek aşkımız
biz ki bütün mevsimlerde, bütün iklimlerde bütün zamanlarda kanımıza girerdik, sevmekte diretirdik örselenmiş yüreklerimizi avuçlarımıza koyardık kıpkırmızı güller açardı avuçlarımızda, ümitlenirdik ala şafaklarda şanlı bayraklar açacaktık İstanbul`u sisli köprülere asacak, İzmir`i ateşe verecektik bütün zamanlara kendimizi koyacaktık geçmişin ve geleceğin tarihini yeniden yazacaktık bizsiz dilsizdi zaman; dururdu, akmazdı anlamsızlığı anlamlandıran bizdik, bilirdik bizli zamanların bir saniyesi için ölürdük
ama neden susuyorsun deli kız ama neden ağlıyorsun?
|
|
|
3 Temmuz 2008 Perşembe
01:50:51
|
|
|
biz ki bütün mevsimlerde, bütün iklimlerde
bütün zamanlarda kanımıza girerdik, sevmekte diretirdik
örselenmiş yüreklerimizi avuçlarımıza koyardık
kıpkırmızı güller açardı avuçlarımızda, ümitlenirdik
ala şafaklarda şanlı bayraklar açacaktık
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|