|
Gönderen | Mesaj |
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:43:49
|
|
|
GEL GÖNLÜMÜZE CEVAP VERELİM
eh kime ne sevdalı kendine yanar yanarsa aşkına ağlar eh kime sordunki bize karışırlar inanmasınlar ne yaza
eh kime ne sevdalı kendine yanar yanarsa aşkına ağlar eh kime sordunki bize karışırlar inanmasınlar ne yaza
Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim
ah göze gelmeyelim eh kime ne sevdalı kendine yanar yanarsa aşkına ağlar eh kime sordunki bize karışırlar inanmasınlar ne yaza
ne o yoksa aklınmı karıştı kalbin mantığınla yarıştı yapma yüreğini dinle yine hadi aşkını söyle
Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim (tşk..arkdşm.)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:44:50
|
|
|
Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim Gel gönlümüzle cevap verelim bu bize şans aşkı gösterelim
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:45:25
|
|
|
Kalemin durduğu yer...
Sözün, düşüncenin, hayalin, ihtimalin durduğu bir yer var... İşte kalemde o yere gelince durup kalıyor. Yazacak cümlesi kalmadığından değil, o cümleyi yazmanın anlamı kalmadığından...
Bundan endişeliyim; çünkü kendi öfkelerime artık hakim olamıyorum. Değişiyorum, kelimelerime, yıllar yılı o kelimeler için biriktirdiğim anlamlara sahip olmakta zorlanıyorum.
Önümde yazacak pek çok konu başlığı var, notları bir köşede duruyor. Ama onları yazmak isteyecek miyim, bilemiyorum.
Burası kalemin durduğu yer, aklın, düşüncenin, hayal gücünün durduğu yer... Buradan bir başka yere gitmek, bir başka halet-i ruhiyeye geçmek imkansız... Burası insanlığımızın donup kaldığı, anlamlarımızın kuruduğu, sözlerimizin havada öylece asılı kaldığı yer...
Söz kırılıyor.
Anlam kırılıyor.
Galiba hayat bir daha tamir edilemeyecek biçimde kırılıyor... (ark.K.tşkrlr..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:50:15
|
|
|
BİR MANA ARADIM ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ORTASINDA................
Sabaha karşı bir düş kurdum...Yalnızlığımın eşiğinde, acabalarımın senfonisi çalıyordu.. Belkilerim vardı.. Birde , birde sensizliğim.. Sabaha karşı bir düş kurdum...Sen bundan habersiz.. Benden habersiz uyurken.. Düşlerimi gezdirdim..Uykusuzluk diyarının tenha caddelerinde.. Ve düşüncelerimin hiç bilinmedik, ıssız köşelerinde, sen oldum..
Sabaha karşı bir düş kurdum..... Seni kurdum zamansız..Ve amansız.. Ve herşeyi yanıma alarak, adımlarının gölgesi oldum..Sen oldum.. Sensizlik oldum.. Sabaha karşı bir düş kurdum... Düşümde güneşi, güneşte aydınlığı, aydınlıkta seni, sende ise kendimi buldum.. Neler yazmadımki adına...
"Baş harflerini nerelerde kullanmadımki, hatta noktasızlara nokta koyup, adını bile kısalttım, kimse bilmesin diye.." Mana aradım.. çözümsüzlüğün ortasında ...
Sabaha karşı bir düş kurdum...Gecenin en sonuna gidiyor..Günün ilk ışıklarını karşılıyordum..Saat dördü vururken.... Ben hala seni düşünüyordum..
"Sen yoktun biliyorum..Benimkisi, çok uzaklarda, bilinmedik bir şehrin, en kuytu en karanlık , şimdilerde özlem dolu bir evin değişmesini bekleyen patlamış ampulü gibi, Işıksız geceleri aydınlatma hevesi..." Özlem dolu bir insan ne yapıyorsa ben de onu yapıyordum.. Sensizliğe doğru yürüyor, dönüp bakmadan ardıma.. Gidiyordum işte.. Gidiyorum....
Sabaha karşı bir düş kurdum...Yalnızlığımın eşiğinde, acabalarımın senfonisi çalıyordu.. Belkilerim vardı.. Birde , birde sensizliğim.. Sabaha karşı bir düş kurdum...Sen bundan habersiz.. Benden habersiz uyurken.. Düşlerimi gezdirdim..Uykusuzluk diyarının tenha caddelerinde.. Ve düşüncelerimin hiç bilinmedik, ıssız köşelerinde, sen oldum..
Sabaha karşı bir düş kurdum..... Seni kurdum zamansız..Ve amansız.. Ve herşeyi yanıma alarak, adımlarının gölgesi oldum..Sen oldum.. Sensizlik oldum.. Sabaha karşı bir düş kurdum... Düşümde güneşi, güneşte aydınlığı, aydınlıkta seni, sende ise kendimi buldum.. Neler yazmadımki adına...
"Baş harflerini nerelerde kullanmadımki, hatta noktasızlara nokta koyup, adını bile kısalttım, kimse bilmesin diye.." Mana aradım.. çözümsüzlüğün ortasında ...
Sabaha karşı bir düş kurdum...Gecenin en sonuna gidiyor..Günün ilk ışıklarını karşılıyordum..Saat dördü vururken.... Ben hala seni düşünüyordum..
"Sen yoktun biliyorum..Benimkisi, çok uzaklarda, bilinmedik bir şehrin, en kuytu en karanlık , şimdilerde özlem dolu bir evin değişmesini bekleyen patlamış ampulü gibi, Işıksız geceleri aydınlatma hevesi..." Özlem dolu bir insan ne yapıyorsa ben de onu yapıyordum.. Sensizliğe doğru yürüyor, dönüp bakmadan ardıma.. Gidiyordum işte.. Gidiyorum.... (ark.K.tşkrlrle..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:54:11
|
|
|
Üç günlük dünyaysa yaşadığımız
Ağlar iken ihanete
Güler iken dostluğa çelmeler attığımız
Bu dünyaysa eğer toplayıp durduğumuz ne varsa
Öyleyse bırakıver ağıtlarımı
Bırakıver gülmelerin ihanetini
Kimileri balıkçı oltalarında ararken ganimeti
Kahvehanelerde demlenip dururken kimileri
Çaycı Selami Anadolu türkülerinde rüyalardayken
Sinema köşelerinde kimileri
Aç köpeklere sevda yakmış ise simitçi Hasan
Sevgiye dair yazılan bir mektubun
Şarkılarda söylenen bir şiirin
Ne anlamı kaldı söyle
İki kere ikinin dört etmediği zamanlar
Hüzünlü bir ırmağa bırak kendini
Bırakıver bütün ihanetleri
Eğer yaşamak dediğimiz şey buysa
Mutluluk posterlere düşürülen renklerse
Yağmurlara tutun öyleyse
Bir güle tutun
Sabahın kırağısı güneşe taşır seni öylece
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
19:58:10
|
|
|
KADINDI sıradan değildi.../ kadındı ! terkedildiğinde kafası karışıktı...
...çürürken pencere önünde ; düşlerini sayarken , mehtap hüzünlerine kara maskeli adamları daha tanımıyordu ; canavar ruhlu bedenlere bırakmıştı kadınlığını , artık geri alamıyordu...
../ kelimelere düştükçe , harflere kalıyordu bazen şakacı gülümsemelerde isyanını saklıyordu ; anlayan anlıyordu da , onun yaşadıkları başkaydı en pahalı mücevher ısmarlanmıştı kadınlığına...
-sıradan değildi.../ kadındı ! yarasından bir kadın daha damlıyordu...
...biliyorum , diz çökerse bir kadın sevgi intihar ederdi... o yüzden yazmak çok zor / kadınsa bir şiirde anlatılan / karanlığa tükürmek gibi... düştüğü yeri görmeden, sesini duymadan...
hüzünlü bir evde ki yitirilmiş anı gibi ağlarsan , çiçekler intihar eder ; ağlama olur mu ?.. (ark.K.tşkrlrle..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:02:35
|
|
|
DUDAĞIMA KOYMUŞTUN VEDANIN BUSESİNİ
Kaybetmiştim kendimi, şaşırmıştım yönümü Mümkün olsaydı eğer unuturdum dünümü Gittiğin günden beri ne gece ne günümü Sayamadım ki gülüm, sözümde duramadım…
Artık gelmiyor diye sitem ettim rüyaya Seni sordum yıldız’a, seni anlattım ay’a Beni sensiz bırakan şu yalancı dünyaya Uyamadım ki gülüm, sözümde duramadım…
Dudağıma koymuştun vedanın busesini Hâlâ hissediyorum sıcacık nefesini Kaç kez aradım ama bir kez olsun sesini Duyamadım ki gülüm, sözümde duramadım…
Bende bıraktığın dert deli divane etti Hayaline sarılıp yatmak canıma yetti Seni soran dostlara beni terk edip gitti Diyemedim ki gülüm, sözümde duramadım…
Kanıma dokunuyor senin gönlünden çıkmak Kolay mı sanıyorsun bu yalnızlığı çekmek ? Boğazıma takıldı sensiz bir lokma ekmek Yiyemedim ki gülüm, sözümde duramadım…
Aşkım demesen bile benim gibi düşküne Kimseleri oturtma sakın gönül köşküne Canıma doydum ama bir tek senin aşkına Doyamadım ki gülüm, sözümde duramadım…
Teselli versin diye gittim başka birine Kokusu bile itti, kurban olsun terine Çok uğraştım kimseyi gönlümdeki yerine Koyamadım ki gülüm, sözümde duramadım…
Bu ayrılık yamandı, hesabı soracaktım Son noktayı koymaya yanına varacaktım Önce seni sonra da kendimi vuracaktım Kıyamadım ki gülüm, sözümde duramadım (paylaşım için tşkrlrle..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:02:56
|
|
|
HİÇ KALMADINKİ BENİMLE GİDESİN...............
Yüzün güneşe bakardı.
Günebakanlar kıskanırdı.
Zaten sen bakmazsan güneş parlamazdı.
Yüzüne hayranlıkla bakarken gözlerin bir sevdayı anlatırdı.
Ben o sevdanın tutkunuydum ve bir sevda ancak böyle tutkulu yaşanırdı. Hüznün karanlığına teslim gecelere,senin varlığınla direnirdim.
Varlığın beni çoğaltırdı.
Ne kadar çoğalırsam aşkım o kadar büyürdü ve aşk sadece senin adınla vardı.
Elimdeki bir kaç umut kırıntısı her gün ama her gün yeniden besteleyip bitmeyen bir aşk senfonisine dönüştürürdüm.
Her notası seni anlatırdı. Sen duymazdın ama dinleyen herkes seni anlattığımı anlardı.
Günler solar,mevsimler değişir,zaman delice akardı.
Yalnızlık bir kılıç olup yüreğime saplanırdı sensizliğe günce yazıp kimsenin bulamayacağı yerlere saklardım.
sensiz olduğum bilinsin istemezdim.
Çünkü bu yürek sadece seninle atardı.
Ağlardım,kimse görmezdi.
göz yaşlarım içime akardı.
Seni özlemek bir fırtınayı andırırdı.
fırtınalar içimdeki sevda ağaçlarını kökünden kopartırcasına sallardı.
Her seferinde bir yolunu bulup ağaçlarımı kurtarırdım.Bu yüzden benim sevdam yıkılmazdı Aşkın yarını yoktu ama bizim beklediğimiz hep yarındı.
Bugün hiç yaşanmadı.
Bu ne sana ne de bana uyardı ama çaresizlik elimizi,kolumuzu bağlardı.
Hayata isyan ederdim,isyan tek arkadaşımdı.
Bu sevdayı yaşamak, ayakta tutmak kolay değildi,yorardı.
Yinede şikayet etmezdim,çünkü senin için her şey göze alınırdı.
Hain değildim ben,seni aldatmadım.
Beynimde yüreğimde seninleyken bir başkası bana yabancıydı.
Yabancılara teslim etmedim kendimi,kimsede teslim alamadı beni. Mükemmel değildim hatalarım vardı.
Ama hatalarımı fark edip düzeltmeyi bilirdim.En ufak hata seni biraz incitse beni yıkardı.
Şimdi “gittim” diyorsun.
Hiç kalmadın ki benimle gidesin…Benimle kalan hep yalnızlıktı. Olmayışının hiçbir önemi yok.
Bir tarafında hep sen olsan da benim aşkım bağımsızdı.
Hayatta hep tatlı anlar yoktur ya, nasıl yaşadıysam seni, acıyı da yaşamayı bilirim.
Aslında çokta üzülecek bir şey yok.Çünkü bu aşk baştan sona imkansızdı…
(paylaşım için tşkrlrle..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:05:21
|
|
|
KADINDI sıradan değildi.../ kadındı ! terkedildiğinde kafası karışıktı...
...çürürken pencere önünde ; düşlerini sayarken , mehtap hüzünlerine kara maskeli adamları daha tanımıyordu ; canavar ruhlu bedenlere bırakmıştı kadınlığını , artık geri alamıyordu...
../ kelimelere düştükçe , harflere kalıyordu bazen şakacı gülümsemelerde isyanını saklıyordu ; anlayan anlıyordu da , onun yaşadıkları başkaydı en pahalı mücevher ısmarlanmıştı kadınlığına...
-sıradan değildi.../ kadındı ! yarasından bir kadın daha damlıyordu...
...biliyorum , diz çökerse bir kadın sevgi intihar ederdi... o yüzden yazmak çok zor / kadınsa bir şiirde anlatılan / karanlığa tükürmek gibi... düştüğü yeri görmeden, sesini duymadan...
hüzünlü bir evde ki yitirilmiş anı gibi ağlarsan , çiçekler intihar eder ; ağlama olur mu ?..
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:06:35
|
|
|
SİNEMDEKİ YANGIN
camların uğuldarsa birgün... en deli akşamlara yüzünü dön... esiyorumdur lodostan karayelden poyrazdan... bir şairin yalnızlığını, ayı güneşi yıldızı, ve kızıl ağaçların yapraklarını getiriyorumdur sana, esarette özlenen güneşi biraz olsun anla diye...
sessiz haykırışlar duyarsan birgün, siyah göğe doğru başını kaldır... haykırıyorumdur ağrıdan erciyesten torostan... kabir azabımı,babamın hasretini,sabahı unutulan geceleri getiriyorumdur sana... suya hasret toprağı biraz olsun anla diye...
içinde yangınlar olursa birgün, pencerenden çok uzaklara bak.... ağlıyorumdur en çocuk yerimden... umudu olmayan yarınları, yaşayamadığım cennet sabahları, ve yokluğunun göğsümdeki ateşini getiriyorumdur sana... eceli gelen hastayı biraz osun anla diye...
öldüğümü duyarsan birgün... (ki birgün muhakkak öleceğim) bulutlara bak yaşlı gözlerle... görüyorumdur seni en acı yerden... zemheririn soğuğunu, ateşin sıcağını, ve isyan eden bir yüreği getiriyorumdur sana... içimde kalan sevdanı birazda olsa anla diye... ben hiç unutmadım...senm hergün yeniden unut diye.... (ark.K.tşk.)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:09:08
|
|
|
ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden
benim yazım değilsin, korkarım kışım da
tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi
sen ateşsin
saat 17:28
kimbilir, şimdi neredesin
yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış
aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?
ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde..?
benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de
yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi
sen havasın
saat 22:16
kimbilir, şimdi hangi kuytudasın
arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
geceye düştü uyku, titredi acı soluk
kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu
üşümeler içimden akıyor, oluk oluk
tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim
akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..?
nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..?
yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..?
ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm
kaçarım değilsin, korkarım tutanım da
sen topraksın
saat 22 39 kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:09:48
|
|
|
BELKİ BİR GÜN
Yaşanmamışların tadının farkına varırsın... Çekip alırsın derinlerde yitdiğin dost ellerini... Belki bir gün, Hatıraları anarsın.. Ararsın sevdiklarini, ama bulamazsın... Belki bir gün, Uyanırsın bu ruyadan, Anlarsın, sevginin yüreğinde bırakdığı tortular... Belki bir gün, Hasretleri bitirir Özlemlere gem vurur, Duygularını özgürce salarsın... Belki bir gün, Dilersin geçmişini geriye döndürmek, Arzularsın yittiklerini yaşamayı... Ama çok geçmişdir üzerinden... Heyecanlar durulmuş... Duyguların körelmişdir belkide.. Artık her canlının hazin sonu ölüm... Seninde kara toprağa kök salmanı emretmişdir.. Belki bir gün, Olaki anılarında benide anarsın.. Bir film şeridi gibi geçersem gözlerinin önünden... Korkma bilki ben ordayı.. Belki bir gün.. Beyninle yüreğinin kalbinde buluşduğu gibi... Bilki ben hep ordayım, Toprakta kök salmış bile olsam........ (ARK.TŞKRLERLE..)
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:11:27
|
|
|
BİRGÜN..........AMA ÇOK ARARIZ O BİR GÜNÜ
Karşımıza erken çıkmış insanları, yolun dışına sürerken, birgün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyormuyuz? Hayat her zaman cömert davranmazbize, tersine çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattıgımız dostlukların, savurganca harcadıgımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız birgün....... Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz; Ya da olması gerekenler yanımızdakiler degildir........
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:11:46
|
|
|
içinde yangınlar olursa birgün,
pencerenden çok uzaklara bak....
ağlıyorumdur en çocuk yerimden...
umudu olmayan yarınları,
yaşayamadığım cennet sabahları,
ve yokluğunun göğsümdeki ateşini getiriyorumdur sana...
eceli gelen hastayı biraz osun anla diye...
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:12:51
|
|
|
YÜREĞİNİ DİNLE
Yolunu yitirdiğini,şaşırdığını düşündüğün zaman ağaçları düşün,onların büyüme biçimlerini anımsa.Unutmaki yaprağı gür ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu binbir güçlükle dolaşır.kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir,ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin.
önünde pek çok yol açılıp sen hangisini sececeğini bilmediğin zaman, herhangi birine,öylece girme, otur ve bekle.Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin derin soluk aldıysan, öyle soluk al,hiçbir şeyin senin dikkatini dagıtmasına izin verme, bekle ve gene bekle.Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. seninle konuştuğu zaman kalk ve yüreğinin götürdüğü yere git.
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:16:09
|
|
|
yüreğini eline alarak çıkacaksın bu yola
seni sen yapan ne kaldı söyle ? beynin ! yüreğin ! düşüncelerin ! ideallerin . gem vurmadığın ne kaldı ? düşüncelerini mi söyleyebiliyorsun özgürce, yoksa gelecekle ilgili mutlu hayaller mi kurabiliyorsun ? ya da beynini mi geliştirebiliyorsun. özgürce yaşayabiliyormusun sevdalarını. çılgınca haykırabiliyormusun sevdiğine "seni seviyorum" diye. hangisini yapabiliyorsun. söyle seni diğer insanlardan ayıran ne kaldı ? anlat bana; ayşeden, fatmadan, ahmetten, mehmetten farkını... ben farklıyım deme boşuna göster bana...
yüreğini eline alarak çıkacaksın bu yola, beynini çöp sepetine atacaksın. bırak özgürce yaşasın kalbin aşklarını. evet belki kırılacaksın, üzüleceksin; ama sonra hatırlayacaksın geçirdiğin günleri. yaptığın çılgınlıklara sende şaşacaksın. güleceksin sevdiğini 1 saniye olsun görebilmek için yaptığın şeylere ( uydurduğun mazeretlere ). gülerken ürpereceksin, özleyeceksin o saf duygularını ve : keşke diyeceksin... keşke sunsaydım kalbimi sevgiliye. delice çırpınışlarını hatırlayacaksın yüreğinin, öpüşmelerindeki tadı dudaklarında hissedeceksin. sonra onu düşüneceksin ( hiç aklından çıkarmadığını hatırlayarak ) ama kesinlikle beynini katmayacaksın bu işe. aşkta mantık yoktur sevgili. mantık riskleri reddeder. ama her aşk bir risktir. "ya hep ya hiç" diyebileceksin. sonuna kadar gideceksin. sonunda uçurum olduğunu bile bile.
yüreğini eline alarak çıkacaksın bu yola. yanında olduğunu o zaman göreceksin. ve hissedeceksin o zaman senin için çarpan yüreğin sesini, aşkın iki kişilik olduğunu öğreneceksin.
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:16:58
|
|
|
yüreğini eline alarak çıkacaksın bu yola. yanında olduğunu o zaman göreceksin. ve hissedeceksin o zaman senin için çarpan yüreğin sesini, aşkın iki kişilik olduğunu öğreneceksin.
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:18:52
|
|
|
saatımı gidişine ayarladım.. sankı hiç gitmemişsin gibi.. gidişinden sonra bir an bile geçmemiş gibi...
Click this bar to view the full image.
sensiz zamanlarda boşluklardayım.. kaybolmusum... düşüyorum sürekli
Click this bar to view the full image.
gidişini izlemekte mi vardı ardından.... hani hayellerimiz... hani düşlerimiz... hani yasayacaklarımız vardı... hani hep biz vardık.. ve hep biz olacaktık........
Click this bar to view the full image.
hani bahceli küçük bir evimiz olacaktı... içinde `biz` olduğumuz
Click this bar to view the full image.
hani aşkımızın en değerli hediyesini tadacaktır... sen baba ben anne olacaktım...

konussana sevdiğim... ve söyle bana
Click this bar to view the full image.
kım ısıtacak seni soğuk ve yanlız gecelerde

bir damlasına bile kıyamadığım gözyaslarını kim silecek....
Click this bar to view the full image.
kim güldürecek yüzünü.. gülüşüne ömrünü adayarak

sen şimdi tüm bu sorulardan habersiz,, yasamaktasın kabuğunda
Click this bar to view the full image.
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:20:15
|
|
|

sen şimdi tüm bu sorulardan habersiz,, yasamaktasın kabuğunda
|
|
|
29 Haziran 2008 Pazar
20:21:28
|
|
|
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, Kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil, Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiş, Neden kendine aşık olduğunu anladım.
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Ve sevilenle ağlayamıyor, kaçıyorsan ondan, çaresizliktenmiş, Senin acın için odamda tek başıma hıçkırıklarla ağladığımda anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.
Fakat, hakedermiş sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.
Ìyi niyet tokmakmış sevilenin başına bazen, Başımda şişlikler oluşunca anladım.
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.
Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanında tutanlar varmış, Neden hiç yalnız kalmadığını anladım.
Ve "Sana ihtiyacım var, gel" diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana "git" dediğimde anladım.
Biri sana "git" dediğinde, "kalmak istiyorum" diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.
Dostun seni bir kez terkedermiş, bin kez değil, Aslında hep yanımda olduğunu anladım.
Ve bir kez terketti mi seni, affetmek çok zormuş, Bende affedemediğin şeyin ne olduğunu anladım.
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.
Özür dilemek değil, "affet beni" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.
"Affedemem, çok geç" demek gururdan başka bir şey değilmiş, hala sevgi varsa içinde eğer, Tutsak kalbimin kapılarını kırıp, içine baktığımda anladım.
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|