|
Gönderen | Mesaj |
|
10 Haziran 2008 Salı
21:51:27
|
|
|
Merhaba Elvan:Şükür derlerya ..şükür iyiyi...m 
Neden mi?Çün ki herşeyin hayal ettiği gibi olmadığını görüyorsun.
|
|
|
11 Haziran 2008 Çarşamba
20:32:15
|
|
|
uzun boylu ağrılara atıldım; sokaklarda hırçın rüzgârlara katıldım; iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte “dünyanın şavkı kendine, efkârı bize mi?” demekte; kimileri taburlara, koğuşlara gitmekte kimileri sidikli döşeklerde upuzun uykulara düşmekteydiler uzaklarda yaşlı çam ağaçları sessizce çürümekteydiler...
iyi yürekli çocuklar, günlerin rahmine yaslarken düşlerini bazen apansız ölmekte, ölmekteydiler... ama şalvarları gül desenli döne’ler yeniden dillenip döllenmekte doğrulup yeniden dillenmekte ve sokakların, a(damların), kedilerin üstünden rüzgârlar esmekteydiler…
(gecede bir fahişenin koynunda uzun donlu, nizipli bir tüccar üşümekte; kaçak elektrik kullanılan evlerde sümüklü oğlanlar “püsküvit”(!)istemekte ve sımsıcak somunları kavrayan yaslı eller, balta girmemiş hayatın ortasından korkak ve küstah bir tevazuyla yürümekteydiler... iyi yürekli çocuklar düzineler halinde feleğe küfrederek geçmekteydiler;sonra gecede mart kedileri, ay ışığı ve iniltiler ve hep aynı nakaratta bir köhne hayat!)
sonrası bildik törenler, kanıksanmış itaatler ve her aşkın künyesine bir gün dökülen küller... sonrası pazaryerleri; patates, pırasa vs. taksitler ödenip senetler alınacak bu ay da
bu ay da sürüm sürüm turplara sıkılan limon damlaları gibi duraklarda; defolu çıkmış hayat kimin umurunda!
kimin umurunda yeni donlar giyen eski kadınlar ve bilumum “öteki”ler dolup boşalan kültablaları, bozuk sifonlar, şerefsiz adisyonlar, ve yamalı bohçalar gibi uzayan yollar...
kimin umurunda buharlaşmış oğullarını arayan anaların acısı ve yaşlı bir kemancının eskimiş papyonundaki keder...
/sürerken ıssızlığın ödül töreni sen topla dur topla dur dağılan sevinçleri…/
“-vay anasını bu maçı da alamadık abiler ipne hakemler bizi yine mağlup ettiler!” iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte en pahalı düşleri dolara endeksleyip en ucuz pazarlara sürmekteydiler!
sonrası aşkın ve şarabın şanına düşen gölgeler...
gölgeler... kimin umurunda? yoruldu yorgunluk da aşk bir yana, düş bir yana paranın sultası düştükçe düştükçe aşka, ışığa ve şarkıya her şey hızla ayrışmakta üstelik gün ortası, ışıkta:
her şey pazar ve karmaşa...
/sürerken ıssızlığın ödül töreni sen topla dur topla dur kirletilmiş düşleri.../
iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte o aşınmış saçaklarda, yollarda ısrarla yanlış atlara binip ısrarla düşmekteydiler... “-yok yoluna geçti geçen günler ..k yoluna kaldı kalan günler geride bu yüzden aşk dediğiniz nedir ki be abiler? camları buğulu bir genelev odasında vizite fiyatına...”
solarken gecekonduların dar pencerelerinde bal gözlü kızlar…
sürerdi... yine sürerdi mırıltılar ve homurtularla hayat “bu maçı da alamazken abiler” iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte; büyüdükçe kirlenmekte, kirlendikçe ölmekte, öldükçe bilmekte, bildikçe acımakta ve acıdıkça görmekteydiler ki her fırtınadan her anıdan geride herkes figüran yaşamın sahnesinde...
sahnesinde yaşamın kentlerin kaldırımlarında upuzun dilenciler minibüslerde demlenmiş ter ve çürük sperm kokusu
sahnesinde aşklarla rus ruleti ve tel kaçıran çorapların kederi...
sahnesinde brüt bir yaşam net bir ölüm bırak rezil gündüzleri geceye yaslan gülüm!
iyi yürekli çocuklar düzineler halinde feleğe küfrederek geçmekteydiler uzak ormanlarda yalnız meşeler sessizce büyümekteydiler...
“-işte bu şikeler sürdükçe maç mı alınır ulan sayın abiler? ipne hakemler bu sezon da bizi mağlup ettiler!”
aşkta, düşte, işte, birer birer inerken beyaz bayrakları:
/bizim çocuklar, bütün maçlarda yenildiler.../
1998, Ankara geliyormusum pencerelerde yaz ve bileklerimde bayat bir intihar
oysa olunecek bir sey yokmus gidince sen yasanacak bir sey olmadigi kadar
yaniyormusum vardigim yere birakip kendimi atlasinda yeryuzunun; cilgin ve cirkin ve huzunle oyalanan yuregimde kul tadi nice yangindan kalan...
oluyormusum senin saclarin uzuyormus ustelik olunce ben cigarayi da birakip sumerbank’a taksit oduyormussun
bedenin tecritmis gencliginden ikisi de yalnizmis geceler opuyormus memelerinden... * bense gencligimi pazarliksiz ve hizla gectigimden bugunler saclarimla birlikte siir yazmayi da kisa kestigimden pic kalmis asklarla avutup kendimi bileklerimde bayat bir intiharin dikis izleri gelip gecmis yillarin dis izleri omrumde nester ve gul’mus hayat
guluyor...guluyor...guluyormusum...
YILMAZ ODABAŞI
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
16:59:24
|
|
|
Gülümseyin
Çekiyorum,gülümseyin Netleştirdim hayata bakışımı Objektifleri ayarladım yeniden Zaten ters görünüyordu evimden Sokağın yansıması
Çekiyorum,gülümseyin Aman ha, açık unutmayın parantezleri Kapatın kapıları, camları Böyle güzel oldu,daralttım diyaframları Üstelik biraz daha düzeldi sanki Penceremin kadrajı
Fırladığından beri,bir çocuğun ipinden Dünya hala dönüyor olmalı Kısalırken zamanın yumağı Çetrefilleşirken,düğümlenirken Bulmalıyım kumlara karışıp yiten anları
Çekiyorum,gülümseyin Dışarıda ay, kötü bir güneş kopyası Beynimin karanlık odası Hayattan kesitleri gizlediğim yer Belleğim, sessizce kanasın Aman açmayın ışıkları Filmler yanmasın
Çekiyorum,gülümseyin Gizleyin gözyaşlarınızı Güzel olmalısınız ve alımlı Giyinin size biçilmiş esvapları Kimse çıplak görmesin sizi.
Alaaddin Külcüoğlu
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
17:05:04
|
|
|
selam arkadaşlar
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
17:07:04
|
|
|
slmlar gönül dostu mustafa sendemi hüzünlüsün baba bugü,n
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
17:09:06
|
|
|
yasmin abla bari sedn hüzzaam şiirleri yazma bari gülmek mavi tadıında yaşamak öle derlerdi ya önceden hani
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
17:11:28
|
|
|
bugün çok sessiz ve sakinim aldım gtazetemi elime dünkü maçın yorumlarını okuyorum darısı çeklerin başına
|
|
|
12 Haziran 2008 Perşembe
17:12:29
|
|
|
evet evet
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
10:59:27
|
|
|
BU GÜN YÜREĞİMİ İDAMA GÖNDERDİM! KENDİME VE GERÇEKLERE ÇOK SAVAŞ VERDİM;SEN ADRESİNİ KAYBETME,YOLUNU KAYBETME,ÇIKMAZ SOKAKLARDA KAYBOLMA DİYE.DÜŞLER SOKAĞIMI UMUDUMUN KANDİLLERİYLE AYDINLATTIM VE ONLARCA DİREK DİKTİM KÖŞE BAŞLARINA,KARANLIKTA KALMA DİYE.BİR BİR SÖNDÜRDÜN IŞIKLARIMI,BİR BİR KARARTTIN SOKAKLARIMI.BİR PARÇA MUTLULUK LOKMASIYDI,BOĞAZIMDA KALDI,KARŞILIĞINDA UMUTLARIMI,İNANÇLARIMI SENDE BIRAKTIM.MUTSUZ YAŞANIYORMUŞ BE GÜLÜM AMA UMUTSUZ;BOMBOŞ SOKAKLARDA BİR BAŞINA KALMAK GİBİ BİR ŞEY,DİL BİLMEDEN,YOL BİLMEDEN,GİDECEĞİN YERE VARAMAYACAĞINI BİLEREK ANLAMSIZ ADIMLARLA YÜRÜYEREK BOYUN EĞMEK KADERİNE. BEN SANA KILAVUZ OLAMADIM...AMA BEN KAYBETTİM YOLUMU! OYSA HER TÖKEZLEDİĞİNDE SIKICA SARILDIM KOLUNA,BİR KERE DAHA BAŞINI EĞME YERE DİYE!AMA ŞİMDİ BENİM BAŞIM YERDE! ANLAMAYA ÇALIŞTIM SENİ SESSİZLİĞİNDE;İÇİNDE BİNLERCE KELİMELİK CÜMLELER KURUYORSUN DİYE VE ANLAŞILMAMANIN ACISINI BENİM GİBİ CANINDA,ETİNDE HİSSETME DİYE.. SANA BENİM GİBİ SARILAN OLMAZ SANMIŞTIM;YANILMIŞIM,KORKULARIM SIMSIKI YAPIŞTI BOYNUNA,SEVDAMDAN PARÇALAR KOPTU,HER SİLKELENDİĞİNDE,UN UFAK OLDUM HAYALLERİNDE.YOKOLDUM,HIRPALANDIM! BUZDAN HEYKELİNİ DİKTİM ŞİMDİ SEVDAMIN,EN YÜKSEK TEPELERİNE AYRILIKLARIN,ADINI "SEN" KOYDUM.OYSA ŞİMDİ BEN BİLE ULAŞAMIYORUM O TEPELERE! TEK ÇARE KALDI,CEVAP VEREMEYECEĞİNİ BİLSEMDE;HESAP SORMAK YÜREĞİME! BU GÜN YÜREĞİMİ İDAMA GÖNDERDİM! AF ÇIKMADI... YARGILADIM, NEDEN UMUTSUZ BİR AŞKA EL UZATTI DİYE; SEVDANIN KAPISINI ÇALMADAN AÇTI DİYE, ÖNCE MÜEBBET VERDİM, AF ÇIKMADI!.. SÜRGÜNE GÖNDERDİM, AF ÇIKMADI!.. BU GÜN YÜREĞİMİ İDAMA GÖNDERDİM; DARAĞICINA ASACAKLAR, AŞK ŞARKILARINI, MUTLU SEVDALARI ŞAHİT YAPACAKLAR... SON İSTEĞİNİ SORACAKLAR... BİLİYORUM!!! SEN DİYECEK YİNE, SENİ İSTEYECEK ASİCE... VE OLABİLDİĞİNE ASİLCE!!! BENİM HAYALLERİM,UMUTLARIM YETİM.KENDİMİ SANA YAZDIĞIM ÖYKÜLERDE KAYBETTİM. SUÇLUYUM!!!SEVDİĞİM,ÖZLEDİĞİM,BEKLEDİĞİM İÇİN!!!
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
11:28:43
|
|
|
yasmin güzel paylaşımlarla tekrar aramızda kocaman sevgiler yasmine
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
13:36:05
|
|
|
Teşekkürler sevgili Mustafa,
bilinmeli ki gönlüm her zaman sizlerle,
sorunum zaman, sadece zaman...
Sevgilerimi yolluyorum her birinize,
hee birde, her fırsatta hiç atlamadan bütün paylaşımları tek tek
takip ediyorum, harika paylaşımlar, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, iyi paylaşımlara sahip grup olarak kendimi de şanslı hissediyorum ayrıcaaa..
tekrardan sevgiyleee..
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
13:42:46
|
|
|
yasmin herzaman kalbimizdedir yerin
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
15:18:29
|
|
|
Sevmek seni seviyorum demek değil..... Seni seviyorum derken titremektir..
Karlı bir çam ormanında nefes almak bahtiyarlığına benzer seni sevmek..
Benim sevgim, zaman ve uzaklıkla sınırlı değildir. Zamanı kaldırınca aynı andayız. Uzaklığı kaldırınca aynı yerdeyiz. O zaman her an ve her yerde seninle birlikteyiz
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:39:42
|
|
|
Gecenin karanlığına bağdaş kurdum. Uykusuzum ve bir o kadar susuz. Acının başkahramanlığına soyun(durul)muş yüreğin kanarken nasıl susarım ki ben. Sus-mu-yorum.Yüreğinin “ ben “ kadar ki boşluğuna düşerken sen, nasıl bayramlık elbiselerimi giyerim ki. Dudaklarımı dudaklarımdan sökmeme izin ver. Bırak kanasın çığlıklarım. Seni iyi bilirim. Sonbaharı giyinir, tüm acıları kefenlersin yüreğine. Oysa,oysa senin gözlerin değil miydi baharlarım ? Baharlarım solarken ben nasıl susabilirim ki ? Elimdeki tek yaşama gücüm olan cümlelerimi saklama yastığının gölgelerine. Bırak susmalar yürüsün üzerime. Giydirilsin kefen bedenime. İçindeki yangınların eteğine sirayet ederken su-sa-mam. Bıkmadın mı daha acıyı tek başına kucaklamayı ? Usanmadın mı karanlığın koynunda ağlamaktan ? Dön sevgili. Ayak uçlarının yörüngesini çevir sevdaya. Hazanlar yürüse de üzerine sen hayat denilen ipin ucunu hiç bırakma..Sakın bırakma.
Düşsüzlüğünle suçsuzluğun muhakemesindesin yine. Tarafsızlığını yitirdin artık. Kendini tüketmekte , kendini asmakta o kadar ustasın ki, boynundaki tek bir iz yok. Kendini öldürmeye yeltendiğin yetmedi mi daha? Us`undan vazgeçmek, hayata yenilgini söylemek bu kadar basit olmamalı. Kendine kefen biçmekten vazgeç. Sırtlan hayatı omuzlarına. Bu zamana kadar hayatla nasıl mücadele ettiysen devam et. Boğma kendini, boğdurma yüreğini. Ölümün sadece senin bedeninle kalsa tamam. Seninle ölecek o kadar şey var ki ? Bari kendi için savaşmayacaksın, bari benim için, bari “ bizim “ için savaş. Yok olursan ardından seni takip edecek o kadar büyük ölümler var ki. Bir göç kadar devasa. Sakın kaybolma. Bir tesbihin imame`si düşüncene hükmü kalır geride kalanların.
Seninle kazandıklarım bu kadar aşikar iken gitme sonsuzluğa.. Düşerim.. Ezilirim.. Sonra ölüme gülümserim.. Biliyorum çıkmaz sokakların, adressiz sorguların içinde çıldırmaktasın. Biraz da yorgun. Düşüncelerin bir uçurum ötesi. Duvar çökecek sanki. Sakın başını kaldırma göğe. Yürüyen bulutları üstüne geliyor zannedeceksin..Bir adım bile atma. Sonrası uçurum sevgili. Beni ve sana ait olanları bırakıp gitme ölüme Gözlerindeki sıcaklığa doyamamışken musalla taşının soğukluğu nerden çıktı sevgili.Ayaz kesse de ellerini, yüzünü esirgeme beni.Kıyma beni. Eğdirme başımı. Ezdirme gülüşlerimi. Ben seninle varoldum. Ya yanında beni götürür, ya da beni de öldür.
Senden mucizeler istemiyorum. Sadece yaşamanı, Yaşarken beni de yaşatmanı istiyorum.
Ellerini uzat bana. Sonra da yüzünü hayata çevir. Ben umudun kıyısında, Ben hayatın koynunda, Seni bekliyor olacağım.. Hadi hayatın denilen ipin ucuna sarıl. Yoksa, Acıya baş göz ettiğin kaç düş(üş)ün kaldı daha ? Unutma; Hayat “ umut ettiğin “ kadardır
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:48:26
|
|
|
Çok güzeldi, kalemine yüreğine sağlık sevgili Gül..
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:50:16
|
|
|
Bir kadeh kırmızı… bir damla kırmızı …
Kırmızının asıllıgınden mı ateşin sıcaklığından mı yoksa şarabın sarhoşluğundan mı bilmiyorum baş dönmelerim…
Acım kadar büyük mü mutluluğun… nefretım kadar asil mi sevdan… ve ben kadar kanar mı yüreğin biten bır sevdanın ardında…
Neleri yazmak ister yüreğim neleri unutmak… oysa ben her daim ayaktayım.. sana inat… senın yıkmak ıstemene inat… hayata inat..
Bitmemiş bir masalım var daha sonunu yazmadığım.. hüsran değil, acı değil… çocuk düşlerim var.. oyun bahcemde sakladığım oyuncak kovalarım var ve kumdan kalelerim var benim…
Sessizliğim var benım suskunluğum… Karanlık gecelerde saklanan cığlıklarım var… bır nefes dumanda gizlediğim düşlerim var..
Anlamsız anlamlı sözlerim, zamanlı zamansız zamanlarım var benım… her defasında yenilendiğim güçlendiğim acılarım var… her defasında kırılsada kurmaktan korkmadığım gizli düşlerim var..
Düşlerden düşüşlerim var benim. Akan her bir damlada sana uzanan yollarım var… ve her defasında senden vazgeçişlerim var..
Gittiğinden beri ne çok olmuş.. ne çok ben olmuşsun ve ben ne çok senin olmuşum..
Gitmeliyim… Ve sen gitmelisin.. Sonu yok… Düş’ü bile yok…
Her bir zerrede ben oluyorsun akıyorsun damarlarıma… oysa ben seni çoktan akıttım damarlarımdan hayata…
Git... Masalımda yer yok sana… Ve yer yok hayatımda senin gibi bir Aşk’a
Birinci damla kadehe… İkincisi gözlerime… Üçüncüsü kağıda… Dördüncüsü düştü yere… Yerle bir oldun sende bende… -Alıntı-
Haketmediğim ne varsa yaşatana...
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:55:15
|
|
|
harikasın gülce
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:55:54
|
|
|
GÖZLERİNİ GETİR YAYAPRAK GİBİ DÖKÜLEYİM ÖNÜNESOLAYIM BETER OLAYIM GÖZLERİNİ GETİR ÖLEYİM BİLMEDEN ÇOCUKCA SEVİLDİYİNİ VE BAYRAM SABAHINCA BEKLENDİYİNİ KAF DAĞINDAN GÜNEŞ GETİRİR GİBİ GETİR GÖZLERİNİ ÖLEYİM KİMSESİZİM İLK KEZ BUKADAR SUSKUNUM SANA SÖYLEMİYORUM YILDIZLARA UZAN MIŞIM BN HER AKŞAM VE BAĞLANMIŞ VE YİTİRMİŞ VE HEP KARŞINDA KAYBETMİŞİM NE OLUR NEOLUR GÖZLERİNİ GETİR AŞKIM GETİR GÖZLERİNİ ÖLYİM
BENBİRAZ ŞAİRİM BİRAZ DİVANE ÇARMAĞA GERSELER ÖLDÜREMEZLER SIRRIM SAÇIMDA DEİL YÜREYİMDDİR İSTERSEN DOST İSTERSEN DÜŞMAN GİBİYM GÖZLERİNİ GETİR AŞKIMM GETİR GÖZLERİNİ ÖLEYİM BEN YİNE KAYBETTİM GÖRMÜYORMUSUN ŞAFAK YANGININDAN YARALICI
VE BEN VE BN AŞKIM GÖZLERİNLE YAKILASI BİR ŞİİRE BAŞLADIM KAÇTIKCA KAÇTIKCA HEPSANA DÖNDÜM VE ARTIK GÜLÜ BIRKTIM MENEKŞE YAPRAĞINI KİTAPLARIMI SUSKUN MACERAMI BU ŞİİR BTSİN BANA PEŞİNİ BIRAKTIĞIM BİR HAYATI DEİL GÖLRİNİ GETİR GÖZLERİNİ GETİR AŞKIM GÖZLERİNİ GETİRKİ ÖLEYİM GÖZLERİNİ GETİR YAR UMUTSUZLUĞUM YAPRAK GİBİ DÖKÜLEYİM ÖNÜNE SOLAYIM BETER OLAYIM GÖZLERNİ GETİR AŞKIM GÖZLERİNİ GETİRKİ BANA BN OZAMAN ÖLEYİM
|
|
|
19 Haziran 2008 Perşembe
17:58:07
|
|
|
Emanetim olsun gözlerimde yaş ve birkaç şey Gözüm arkada kalmaz, değmez zaten hiç birşey Unutulmuşsa uğruna dökülen yaşlar yağmura dönsün Üstüne yağsın, bu kalem yazsın, değdiği her yer yansın Külleri sakla hatıram olsun ve unutma. Bir gün çıkar da gelirim rüzgarlara rotası sorulmaz. Bir meltemle gelir fırtınayla dönerim Anla beni mecburum Sen kendine yan ben elbet gidecek bir yol bulurum Uğruna savaşılacak çok şey var, bir resim var ezberimde (unutulmaz hatıralar)
|
|
|
20 Haziran 2008 Cuma
02:56:31
|
|
|
BİR ŞEY BEKLEMEDEN
Telaşsız seviyorum seni Bir şey beklemeden
Sesini duyuyorum Işığını tutuyorum Biraz sokulup yanına Sanki bir şey söyleyecekmiş gibi Sıcaklığını alıyorum Koklamaya korkak Ve seviyorum seni yine Hiç bir şey beklemeden
Küsmüyorum yaşama Sevmek öyle güzel ki Hele de seni sevince
Unutuyorum Gözlerinde okuduğum sıradanlığımı Herhangi biri gibi yanında olmak Yetiyor sevdama Çünkü seviyorum seni
Hergun bir gül alıyorum Bir çocuğa veriyorum Bazen bir ihtiyara Bir gün sana verebilirim umudu taşımadan
Şakalaşmalarını seyrediyorum Öyle güzel gülüyorsun ki Seni ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum Gülümsüyorum ben de Kimse neye gülümsediğimi bilmezken Ben sevdama gülümsemeler gönderiyorum
Gittiğin sinemaya gidiyorum Bir kez daha seyrediyorum Bakışlarının değdiği her kareyi Rasgele bir koltuğa oturuyorum Tesadüf hep senin sıcaklığının olduğu koltuk Hep senin kokunun dolduğu yere oturuyorum Sinema sıcaklığınla Kokunla dolmuş
Uyuyorum gecenin bir vakti Uykumda düş yok Sevişmelerse yasak cennet meyvesi Yine de seviyorum seni
Sabah uyanıyorum Sesini yine duymanın heyecanı Sevdana uyanmanın sevinciyle
Seni göreceğim her yeni gün Yenilenmedir kendi içimde Umudu sorma Umut bir yasaklı düşünce Bir tek sen varsın Umutsuz Sevişmesiz Yarınsız Yine de seviyorum seni Hiç bir şey beklemeden
Gassan Satar-
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|