sevgi diyarı > Mesaj Panosu > SEVGİ

SEVGİ


GönderenMesaj

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:49:54

Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...

Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.

Demiştim sana hatırlarsan:
“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

NAZIM HİKMET

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:51:04
Demiştim sana hatırlarsan:
“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır

Gül (akgül)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:52:01
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:52:36
Yüreğim isyanlarda,
Senli son günlerin deminde!
Sessizce çığlıklar atıyor içten içe,
Paslı bir bıçakla söküyorum içimdeki seni!
Gel-gitleri hiç böyle olmamıştı yüreğimin
Uzaklardan hissetmiş, yüreğinin soğukluğunu,
Eskidi dediğin, silip attığın sevdamı.
Duygularım,
Bir okyanus ortasında çırpınışta,
Ayaz gecelerde üşümekte çırılçıplak
Unutulmuşluğu sindirmekte içi titreyerek

Gül (akgül)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:54:05
"Yalnızım çünkü sen varsın"

"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz`a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç`e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz`ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz`ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözle

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:56:05
denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:56:34
sen unutmaya sevdalısın bende sana sevdalı

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:57:07
Seninle olmanın EN GÜZEL yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden awuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek
Seninle olmanın EN KÖTÜ yanı ne biliyor musun?
"Seni Sewiyorum" sözcüğü dilimin ucunda ısırırken her buluşmamızda saatglerce hawadan sudan söz etmek...
Seninle olmanın EN HEYECANLI yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek, birlikte ağlamak,gülmek we yanımdayken seni çılgınca özlemek..
Seninle olmanın EN ACI yanı ne biliyor musun?
Kalabalık ortamlarda seni düğer dostlarınla paylaşmak. Telefonda konuştuğun yolda hatırını sorduğun insanları çocukca kısakanmak. Yaşadığın eski aşkları dinlemek.
Seninle birlikte olmanın EN MUTLU yanı ne biliyor musun?
Tanıdık biriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana.. Elimdeki şemsiyeye inat, Yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeği seni beklemek.. Aynı mekanda aynı yiyecekleri yemek, şarap içmek.. belki wişne wotka.
Seninle olmanın EN ZOR yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta tattığım o tarifsiz duygularımı, umut denizinin ortasında küreksiz bir sandalda hapsetmek.. Sewgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak yalın ayak yürümek bıçağın keskin yerinde kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğine..
Seninle olmanın TEK YAN ETKİSİ ne biliyo musun?
Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın kii! Olsaydın awuçalrım terlemezdi.. Isırmazdım dilimin ucunu.. Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım korkmazdım yolda yürümektan, ıslanmazdım yağmurlarda.. yıldızlara aya dert yanmaz böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.. Korkmazdım seni kaybetmekten, ayaklarım kan rewan atlardım sandaldan denize.. we her kulaçta haykırıdım seni sewdiğimi
.................SEN HİÇ BENİMLE OLMADIN Kİİ.. YA AKLIN BAŞKA YERDEYDİ.. YADA YÜREĞİN..[/i
]

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:58:57
.SEN HİÇ BENİMLE OLMADIN Kİİ.. YA AKLIN BAŞKA YERDEYDİ.. YADA YÜREĞİN..[/

Gül (akgül)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
18 Haziran 2008 Çarşamba 17:59:19
Seninle olmanın EN ZOR yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta tattığım o tarifsiz duygularımı, umut denizinin ortasında küreksiz bir sandalda hapsetmek..

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:05:08

Suskunuz... Hem de çığlık çığlığa bir suskunluk bizimkisi...

Bu konuşacak bir şeyimiz olmadığından değil. Konuşmaya çalıştığımız şeylerin,
alıştığımız yalnızlığımızdan uzaklaştırması aslında bizim korkumuz...

İkimizde cesaret edemiyoruz. Öylesine alışmışız ki içimizde büyüttüğümüz
yalnızlığımıza. Seviyoruz onu. Belki de yaşandığında yok olacağı korkusu bizi
tereddütte düşüren. Kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma
kaygısı...

Sen yapamadığın hamlenin, hayatın boyu inanmak istediğin değerlere sahip gibi
gördüğün düzeni yok etme girişiminden Başka bir şey olmayacağını düşündün hep...
Bense yılların verdiği bir alışkanlıkla içinde var ettiğim bana daha fazla acı
vermemek için susmayı tercih ettim...

İçimden çığlık atarak susuyorum... Susuyorum... İçimde o kadar güzelsin ki...
Sana susuyorum...

Demiştim ya "yüreğim susmayı öğreniyor". Aslı yok. Sevdiğini anladığında içinde
duyduğun çığlığın yankısı hiç bitmiyor. O hiç susmayacak... Her gün, her saat
bana haykıracak, bağıracak, parçalayacak içimi. Benimse yüzümde o gülümsemem yer
edinecek tekrar...

Her soğuk üşütemediği gibi, her ateş de yakamazmış insanı... Üşüyorum; alev alev
üşüyorum... Hani saatlerce sessiz, tek kelime etmeden sana bakışlarım var ya;
gözlerinde beni ısıtacak olan anlamları yakalamaya çalışma çabamdan başka bir
şey değil...

Ve her yakaladığımda kaybettiğimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyişler... Ve
her kaybettiğimde yeniden yakalama çabam...
Sen; içinde baharı gizleyen kışımsın benim...

Ve biliyorum ki o baharın güneşinde tenim esmer olmayacak hiç. Bana susmak
düşecek, payıma kilitlenmiş bir yürek kalacak. Kaderi önceden belirlenmiş
konuşmalar, paylaşmalar, bakışmalar olacak. Bir yerde aykırılığım tutup sarılsam
da içimde sana, sen bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin...

Git diyorum sana, kalma yüreğimde, bu kadar özleteceksen kendini. Bir bakış;
gözüm gözüne değiyor; hissediyorum... Gitme diyorum. Kal geldiğin yerde. Ne
gitmelerin bitiyor; ne de benim sana kal demelerim...

Hangi aralıkta girmiştin içime anlamadım. Tüy gibi hafif, usul usul inivermiştin
yüreğime. Kabullenemedim önce. kocaman yalanlar söyledim kendime. Ben dışımda
tutmaya çalışırken seni, meğer içerde hakimiyetin çoktan başlamıştı. Kuşatmıştın
dört yanımı; ve kendim için çok geçti. Yerle bir olmuştu her şey. Olmazsa
olmazlarım; ilkelerim, yargılarım...

Nasıl bir şeydi, bu beni böyle yağmalayan. Şimdi karşı durmuyorum Sana, nasılsa
buluyorsun bir yolunu ve sarmalıyorsun içimi dışımı. Ayak seslerini duyuyorum
hangi yöne gittiğini bilemeden. Ben yaşanmış bir aşkta eski yaralarıma
yanıyorum, Sen yaralarına benden sevda sürüyorsun. "Belki"lerden,
"ihtimal"lerden, "keşke"lerden medet umuyorum, Senin belki de yabancısı olduğun
düşler büyüterek...

Ben, suretine değil, aslına dokunma ihtimallerinde mutlu oluyordum.
Ben seninle, aynı coğrafyada yaşayabilme ihtimalinden huzur buluyordum.

Şimdi, bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle, süresi diğer aşklardan çok
daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum, Sana dair yazılanlarda...

Şimdi, bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü
anlatıyorum...

Şimdi, bozgun sonrası imkansız bir zafer kazanan bir orduyum, bir yenilgide
zafer ne kadar anlam taşıyorsa o kadar anlamlaşıyorum...

Şimdi ben, dağıldıkça kurulan yeni düşlerde Sana bakıyorum… Umut; hep var olacak
çünkü...

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:05:44

iyi akşamlar dostlar

 

Gül (akgül)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:06:13

mesai bitti çıkmak zorundayım hayırlı akşamlar kendinize iyi davranın iyi bakın.

sevginiz daim olsun yüreklerinizde.

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:06:25
ii akşamlar yiğit

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:07:07
ii akşamlar gül

Gül (akgül)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
18 Haziran 2008 Çarşamba 18:07:41

iyi akşamlar yiğit.

iyi akşamlar mustafa

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 20:54:15
Aşk bu dünyanın ölcüleriye acıklanamaz SEVGİLİ
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar
Bu yolculukta artık para,tarifeler
Bklentiler randevular taksitler ,iş
Anneler ve korkular yoktur
Aşkın kendi gercekliği vardır SEVGİLİ
İnsan başka bir ışığa teslim olur
Daha derinden anlamaya başlar bilgeleşir
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur
Yükü ağırdır ,KENDİNLE BULUŞMUŞTUR

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 20:54:30

Tanışmadan karar vermeyeceksiniz..
Birini sevip sevmeyeceğinize... Hayatınıza alıp almayacağınıza.... E, zaten normalide bu diyeceksiniz. Evet ama yazılarından ,şarkılarından, şususundan busundan ötürü aranızda parelallik kurduğunuzve sırf bu nedenle çok iyi arkadaş olabileceğinizi düşündüğünüz bir yığın insan var biliyorum..
Ve diyorum ki ( o kadar emin olmayın)
En iyisi ( hayran ) olarak kalın...
Hayalleriniz yıkılmasın....

Yemliha (ts836668986)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1305
18 Haziran 2008 Çarşamba 23:43:49
çok haklısın yiğit doğrusuda o

Yiğit (ts1112511870)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
307
18 Haziran 2008 Çarşamba 23:49:12
tşkler yemliha

Sayfa:15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24İlk sayfa « Geri · İleri » Son sayfa