Gönderen | Mesaj |
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:03:54
|
|
|
Microcerrahi
Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıklarıi başarılı
operasyonlardan bahsediyorlarmış.
Birincisi başlamış:
Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser
piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla
yeniden diktim,sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser
verdi".
Diğeri atlamış:
"O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve
kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra
olimpiyatlarda
atletizmde altın madalya kazandı."
Üçüncüsü başlamış:
Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve
alkol ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla
giden
trenin
üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece
atın
dötü ve kovboyun şapkası idi".
- "Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?"
- "Şimdi kendisi ABD başkanı."
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:06:27
|
|
|
KADIN MEYHANEYE GİRER BİR MASAYA OTURUR.
GARSON;BUYRUN BAYAN NE ALIRSNIZ
KADIN;BİR BİRA LÜTFEN
KADIN BİRASINDAN YUDUMLAMAYA BAŞLAR.BARDAK
YARI OLDUĞUNDA DAĞILIR.SARHOŞ OLUR.ÜSTÜ BAŞI AÇILMIŞ
OLAN KADINI GARSONLAR UYGUN BİRYERE KALDIRILAR.BAKARLAR
ÇOK GÜZEL VE ŞUH OLAN KADININ İŞİNİ BİTİRİLER.
ERTESİ GÜN YİNE AYNI DURUM TEKRARLANIR.
3.GÜN YİNE KADIN AYNI KAPIDAN İÇERİ GİRER VE AYNI GARSON KARŞILAR.
MASAYA OTURMUŞ OLAN KADINA GARSON BİRAYI GETİRİR MASAYA BIRAKIRKEN;
HAYIR DER KADIN.BİRA ALMIYAYIM.HERHALDE BİRA BANA YARAMADI.
SABAH KALKTIĞIMDA BACAK ARAMDA AĞRILAR OLUYOR .
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:16:05
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:16:39
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:17:06
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:17:32
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:18:21
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
13:54:43
|
|
|
Erkeğin Gözü
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
14:08:26
|
|
|
Evvel zaman içinde günümüzde de benzerleri bolca olan ve
Her tanıştığı kişiyle yatan, saf, salak ve çok kolay elde edilebilen bir kız varmış ve bir gün bir baloya davet edilmiş...
Kız balo için hazırlanırken annesi de başında ona nasihatler vermektedir:
Annesi :
"Kızım baloda çok dikkatli ol.
" Elini tutan herkese : 'çocuğumuzun ismi ne olsun ?' diye sor." der.
Kızda bu nasihatleri bir bir aklına yazar.
Baloda kıza biri hemen dans tekif eder ve kızda "memnuniyetle" diyerek kabul eder ve kız hemen sorar :
"Çocuğumuzun ismi ne olsun?"
Kızın başına kalacağını düşünen adam korkarak hemen kızın yanından uzaklaşır...
Daha sonra kızımızın yanına başka biri daha yanaşır ve kızı dansa kaldırır.
Kız yine soruyu tekrarlar ve :
"Çocuğumuzun ismi ne olsun?" der.
Adam :
"bunlar öyle hemen karar verilcek şeyler değil biraz düşüneyim" der ve kızı bir odaya götürür.
Adam odada kızı kolayca ikna eder ve yatarlar.
İşleri bittiğinde kız tekrar sorar :
"Çocuğumuzun ismi ne olsun?"
Bu soruya karşılık adam elinde tuttuğu prezervatifi gösterip bağlayarak :
"Eğer bu çocuk bunun içinden çıkabilirse
adı DAVID COPPERFIELD olsun." der.
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
17:46:42
|
|
|

|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
17:56:40
|
|
|
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
18:04:11
|
|
|
Rüzgar
|
|
|
16 Haziran 2005 Perşembe
18:05:39
|
|
|

|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
08:39:49
|
|
|
On yıldır evlilermiş.. Ama ilk gecelerinden beri, adam hep karanlıkta
sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez
sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıkları yakıp sevişmek
için ama adam hep inatla "Hayır" demiş. "Kesinlikle olmaz. İlle de
karanlıkta sevişeceğiz." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için
yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa
gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş,
bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında
elini kaydırıp, yatağın baş ucundaki gece lambasının düğmesine
dokunuvermiş. Bir de ne görsün.. Kocasının beline, o yapay aletlerden
biri bağlı değil mi? "Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış. "Bunca
yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen
açıkla bana her şeyi.. Hemen.." Adam çok ama çok soğukkanlı yanıt
vermiş. "Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana
şu üç çocuğumuzu izah et, bakalım!.."
|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
12:36:40
|
|
|
lazımmı.... 
|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
14:50:48
|
|
|
Temel bir gece eve gelmiş hanımıyla birlikte olmak istiyor. Karısı
karşı
çıkmış ilk etapta "-Bu gece kandil gecesi, gunahtır yapmayalım..
" Ama
temel
niyeti bozmuş bir kere demiş ki Fadimeye:
"- Bugun hoca vazetti bize; Bu gece birlikte olanlar 10.000 düşman
askeri
öldürmüş gibi sevap alacaklar diye. Niye bu sevaptan mahrum
olalım?,10.000
tane düşman askeri öldürmek varken."
"-olur." demiş Fadime "öldürelim düşmanları."
Neyse uzatmayalım bir defa ilişkiye girmişler. Sonra Fadime demiş
ki :
"-yahu 20.000 tane düşman askeri öldürmek varken
niye 10.000 de kalalım hadi bir daha..." Tekrar halletmişler
işlerini...
Fadime yine: "-yahu 30.000 tane düşman askeri öldürmek varken niye
20.000 tane öldürmekle yetinelim.....". 40 50 60 70, derken
Fadime; "-yahu 90.000 düşman askeri öldürmek varken niye
80.000 de kalalım..." deyince Temel dayanamamış artık:
"- Valla Fadime benim uykum var, topta burda,
tüfekte burda, doldur doldur öldür. Ben yatıyorum."
|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
15:01:12
|
|
|
Vazonun içindeki cin...
Kapi vurulur ve bir erkek kapiyi açar.
Kadin: " iyi günler az önce caminiz kirildi ve bunu yapan benim çocugum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafi varsa ödemek istiyorum" der.
Adam: "Hiç sorun degil çocugunuz cami kirdi ve içeri giren top degerli bir vazoya çarpti ve o da kirildi"
kadin daha fazla üzülür ve içeri girdiginde gerçekten bir vazoyu kirilmis görür.
"Çok üzgünüm bununda masrafini ödemek istiyorum" der.
Adam: "Hiç önemli degil aslinda çok büyük bir iyilik yaptiniz bana"
Kadin merakla: " Ama caminiz ve degerli bir vazonuz kirildi nasil olur" der
Adam: "Hanfendi ben bir cinim ve 100 yildir o Vazoda hapis kalmistim, cocugunuz sayesinde özgürlügüme kavustum, dileyin benden ne dilerseniz " der.
Kadin sevinçle: "Ayy ne desem güzel bir malikane istiyorum hem de Paris'te. "
Adam bir kisa telefon konusmasi yapar ve: "Tamam hanfendi isteginiz oldu, dilediginiz zaman gidebilirsiniz yeni evinize " der ve "ya ikinci dileginiz? " diye sorar...
"çok lüks kiyafetler istiyorum"
Adam kisa bir telefon konusmasi yapar ve: "armani, versace ve dkny'de kiyafetleriniz hazir alabilirsiniz" der ve üçüncü istegi sorar.
Kadin: "En degerli mücevherleri istiyorum" der..
Adam bir telefon konusmasi sonrasi : "ok bvlgari ve >tiffany" den dilediginiz mücevherleri alabilirsiniz " der.
Kadin havalara uçmustur ve adam: "yalniz bende birsey rica etsem sakincasi olur mu? " diye sorar.
Kadin merakla: " Nedir? "
Adam: "Biliyorsunuz 100 yildir bu vazodayim. Kac zamandir bir kadin yüzü görmedim acaba bir gece benimle olur musunuz?" Diye sorar..
Kadin biraz düsündükten sonra: " Neden olmasin?" der ve Sabaha kadar birlikte olurlar...
Sabah uyandiklarinda adam: " Güzel hanfendi acaba kaç yasinda?" Diye sorar,
kadin: " 32 " der.
Adam da: "VAY BE BU YASTA HALA CINLERE INANIYOR MUSUNUZ?" ...
NOT:Ruzgar'dan kopya...
|
|
|
Çağdaş (cagdastimer)
1235
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
16:11:34
|
|
|
beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. herkeze slm
|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
16:20:42
|
|
|
Hoşgeldin Çağdaş.....
umarım zevk alırsın...
|
|
|
17 Haziran 2005 Cuma
16:45:14
|
|
|
"hade çek bakalım yüzümüzü!! orbit usta bu orbitttt
|
|