sevgi diyarı > Mesaj Panosu > kelebek misali

kelebek misali


GönderenMesaj

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
30 Mart 2008 Pazar 16:48:10
ah mıhtarım ah gelde içme

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
30 Mart 2008 Pazar 16:59:03
Valla öyle mustafa Gerçi yavuklum kızıyor içtiğime ama sus çaktırma

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
30 Mart 2008 Pazar 17:03:46
tamam mıhtarım aramızda burda kimse duymaz

Cristian (cristian)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
287
30 Mart 2008 Pazar 18:25:30
duyduk bile  hı hı hımerhaba arkadaşlar nasılsınız

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
30 Mart 2008 Pazar 18:27:42

tşkler idare ediyoruz hayatı sen nasılsın

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
31 Mart 2008 Pazartesi 17:15:00

Elveda Aşkım

 
Seni sana bırakıyorum,
Seni sana, sevdiklerine bırakarak gidiyorum gönlünden,
Hayallerimi, ümitlerimi, sevgimi, ve gönlümdeki baharı bırakıyorum sana bir de giderken,
neden mi bırakıyorum?
Hayallerim, senin hayalin olsun ve gerçek olsun diye
Ümitlerim, senin ümitlerin olsun sana yaşama gücü versin diye,
Sevgim, senin ışığın olsun yolunu aydınlatsın karanlığa düşme diye,
Gönlümdeki bahar gibi ömrün hep baharda geçsin, hiç kış görmeyesin diye,
Ben mi?
Bende yaşadıklarımızı anılarımızı, gözyaşlarımı götürüyorum,
Acıları götürüyorum giderken
sana zarar vermesin,
sevdiklerine zarar vermesin diye
Gittiğim yerde ihtiyacım olmayacak sana bıraktıklarıma

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
31 Mart 2008 Pazartesi 20:51:47
Gitme dayanamam
Sensiz yasayamam
Sevdim seni ben
Asla unutamam

Dayanamam
Birakipta gidersen yasayamam
Terk edipte gidersen alisamam
Beni boyle uzersen dayanamam..inanamam

Ayri kalamam
Yanliz duramam
Sensiz olmuyor
Hasret bitmiyor

Dayanamam
Birakipta gidersen yasayamam
Terk edipte gidersen alisamam
Beni boyle uzersen dayanamam.. inanamam

Masal perisi (karaağaç)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4940
31 Mart 2008 Pazartesi 21:59:23

iyi akşamlar arkadaşlar. nasılsınız? 

bu ne güzel bir pano lmuş böyle. bilseydelim boş gelmezdim.

Cristian (cristian)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
287
31 Mart 2008 Pazartesi 23:44:19
iyi akşamlar  arkadaşlar nasılsını?bu pano nun konu abaşlıgını ben yapmıştım ama çok üzücü burada ayrılık rüzgarları esiyor sanki vedalaşıyor gibisiniz?

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
31 Mart 2008 Pazartesi 23:48:18

Artık Sevişme Vakti

 
sarhoş rüzgarlar geçiyor içimden
serinliği derinliklerimde
çiçekler açmış gülümsemelerim
ayaklarım yerden kesik
mutluluklar yağmış gözlerime
koşmalarda kalbim

yıldızlar gizemlenmiş endamında
dolunay çekiminde güzelliğin
sıcaklığın almış beni içine
duygular sel,arzular fırtına
akıp gitmiş hüzünler başka diyarlara
sende bedenim,kaybolmak ister sende
gelin bahtiyarlığında dünya

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
31 Mart 2008 Pazartesi 23:54:55

Olur canım, hayat böyle.Bazen  hüzümlenir,efkarlanırsın.Bazen çoşar umut dolarsın

Yemliha (gülbahçeli)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
5437
1 Nisan 2008 Salı 00:32:08

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
1 Nisan 2008 Salı 05:44:19

Seni gördüğüm gece ay tutulur, dil yutulur
 Yanağına güL düşmüş, bahar yüzlü tomurcuğum
Sabrın aklımı zorluyor, sev hadi nazar boncuğum

Seni gördüğüm gece ay tutulur, dil yutulur
Bütün dertler unutulur!
Bırak kalbim alev alsın, Bırak derdin beni sarsın
Harca beni her halinle
Aşkın canımı alsın.

Yerin yanın bende olsun, aşkına kurban olduğum
Allah´ım seni korusun, ömrümde son bulduğum

Seni gördüğüm gece ay tutulur, dil yutulur
Bütün dertler unutulur!
Bırak kalbim alev alsın, Bırak derdin beni sarsın
Harca beni her halinle
Aşkın canımı alsın.  
burada sabah akşam donmuş bir denizi taşlıyoruz
taşladıkça taşıyor deniz
çocuklar oyunda hile yapan arkadaşlarına
ceza olarak bir parça bu denizden veriyorlar
akasyalar ve barbunlar bir arada...
ortaçağ anlatıları satıyor uzun yol şoförleri
mola yerlerinde...
durup ay´a bakıyor kediler ve köpekler
dolunay akşamları...
mardinli bir gece istiyor aşıklar hafta içleri
ve haftasonları italyan rönesansı hakkında konuşuyorlar
mahalle bakkalı yaşlı adam boyuna bir ağacı yontuyor
biz anlıyoruz ki aşk soyunan bir şehirdir
susuyoruz ve balkanlar ve ötelerinde yazılmış
bir şiiri söylüyoruz ege ağzıyla...
kadınlar geçen kıştan,
kardan sözediyor şiirin sonunda
biz anlıyoruz ki erimek eski bir şiirin son dizesidir
atları içeri çekiyorum ve üstünü onlarla örtüyorum
şimdi daha serin terliyorsun
bu iyi bir mevsim gibi geliyor sana
ben dolu vurmuş bir tarlada üstüm başım ay
bir filmde oynuyorum...seninle tanışmamışız daha!..

Doğan Ergül

 



 
 

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
1 Nisan 2008 Salı 12:27:24

Sevdâ Çiçekleri





Sevdâsız ölüp
toprak olup gitmektense
Sevdâmla ölüp
fışkırmak isterim toprağımdan
sevdâ çiçekleri olarak.

Cristian (cristian)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
287
1 Nisan 2008 Salı 12:30:29
ayrılığın vakti geldi
çarem yokki biliyorum
seni alıp düşlerime
bu şehirden gidiyorum

cebimde bir küçük resmin
dudağımda yanlız ismin
yüreğimde bitmez sevgin
bu şehirden gidiyorum

başım darda yolum uzun
için için eriyorum
yüreğmde bitmez sevgin
bu şehirden gidiyorum

bu son olsun
elveda...

Cristian (cristian)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
287
1 Nisan 2008 Salı 12:31:46
Bu nasıl bir vazgeçiş?
Bu nasıl bir terkediş?
Taş mıydı sarıldığım yüreğin?
Buz muydu öptüğüm dudakların?
Bu ikinci sen miydi çok geç farkettiğim?
Aynı günde yüzlerce maske
Hangi sendi acaba benim ölürcesine sevdiğim?

Bu gözler değil miydi daha dün?
Yemyeşil bir güneş gibi içimi ısıtan
Bu eller değil miydi
Aramızdaki bütün duvarları yıkan?
Bu telefonlar değil miydi susmayı bilmeyen?
Bu ziller değil miydi seninle çalan?
Bu kapılar değil miydi
Seninle açılıp seninle kapanan?
Bu koltuk değil miydi uzandığın?
Bu yatak değil miydi yattığın uyandığın
Bu masa değil miydi özenle süslediğin
Bu vazo değil miydi çiçekler derlediğin
Ve sen değil miydin
Benim için en deli- en vahşi- en çıldıran
Ve şimdi sen misin gerçekten
Kör bir testere gibi
Beni senden ayıran..

Bu sokaklar değil miydi elele gezdiğimiz
Bu şarkılar değil miydi birlikte ezberlediğimiz
Ya bu kır kahveleri
Ya bu balıkçı tekneleri
Yani biz yaşamadık mı
Seninle o günleri
Biz değil miydik birbirimiz için yanıp tutuşan
Şimdi biz miyiz söyle
Bütün ayrılıkları haklı çıkaran

Söyle
Kimdi bana bunca şiirler yazdıran
Kimdi beni bulutlarda uçuran
Kimdi beni öpüşürken çıldırtan
O hangi sendin
Şimdi hangi sen gittin
Benimle kalan kim?
Benimle ölen kim?
İşte son nefesteyim
Söyle kim
Sen kim
Ben kim
Seni benden alan kim
Aramızda kim var
Kim kim kim?...

Cristian (cristian)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
287
1 Nisan 2008 Salı 12:32:51
Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü

Ümit Yaşar Oğuzcan

Lord (gentleman)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1877
1 Nisan 2008 Salı 12:33:02

göçmen kuşlar her kış geldiginde terk ederler yurtlarını vatanlarını

bahar geldiginde yurtlarının vatanlarının hasreti burqam buram olur

dolar gözleri akıllarına geldikçe



Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
1 Nisan 2008 Salı 12:40:41
Canım sen de ayrılık kokan şiirler yazmaya başladın Bulaşıcı mı ne

Abdullah (candaş)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
2062
1 Nisan 2008 Salı 12:42:45

Isınır Bu Yürek


Lalesi yanağının geçmişe götürür beni
Gülden tatlı kokan dudağın
Ellerine yağmur değse
Şiir olur her damlası
Bana beni anlatmalı gözlerin
Gözlerinin mehtabında kaybolmalıyım
Yıldız kayar gibi bakışlarındaki ışıktan
Yüreğinden yüreğime inmeli
Kalbim kalbine yürümeli

Enkaz yığını gelgitlerin aklımda
Gül dalı omzuna konmalı kuşlar
Gelincik kadar narinken tenin
Bu masal seni anlatırken
Uykuya dalmalı hayalin
Düş ayazlarında
Yorgan olurken gecelere
Endamını düşleyerek
Isınır bu yürek

Aşka kanat çırpan kirpiklerin
Cennetin adı olur kaşlarına dokunurken
Güller bu kadar mı sana benzer sen gülerken
Buz tutan zaman dile gelir
Saçlarının perçeminde melek yüzün
Güz yaprağını andırır
Saçlarından düşen bir tel
Bir ömre bedel
Resmini çizerken rengi değişir denizin

Güzelliğine dayanamaz
Ne İstanbul ne başka şehir
Sevdan bir deniz
Ben ona dökülen bir nehir
Ayrılık kanlı bir mızrak
Sensizlik en acı zehir

Sayfa:1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8İlk sayfa « Geri · İleri » Son sayfa