Gönderen | Mesaj |
|
26 Mart 2008 Çarşamba
19:40:25
|
|
|
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla uçak örneğin uçurtma mesela altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir masanın veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda her şey yazılabilir senin dışında güzelliğine benzetme bulmak zor sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter bende filiz çok köklerim içimde gizlidir gelen giden açan soran bere budak yok bir şiir istersin “içinde benzetmeler olan” kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen tedariksiz katıksız bir yolcuyum yaralı yarasız sevdalardan geçtim koynumda bir beyaz kağıt boşluğu her şeyi anlattım olan olmayan acıtan sancıtan bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak suya bakmaktır sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır dişlerimin arasından ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır gördüğün suretten utanmak sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak allah’a inanmaktır
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
19:41:20
|
|
|
ÖZLEDİM SENİ..

özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden `git artık` demek `beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa` demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
19:45:40
|
|
|
Kelebek Kanadında aşk - Esra Güzelipek
Zamanlar Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı. Hatırlıyorum
Ya öce sen vardın yürek olarak içimde Ya da aşk vardı öce Gelip içimde kestiğin Hatırlamıyorum
Ben imkansıza dudak bükerdim Sense halime gülerdin Olsun! O günlerde ben Biraz mutlu biraz umutlu Biraz içliydim Doğrusu en çok da Kelebeklerin kanadına işlediğin aşkından dertliydim
Ama o zamanlar Güneş ekilip yıldız biçilen Zamanlardı aşk dediğin belki de Geceye veda etmeyen bir ay dı
Türküler saklardın derinlerinde Sazından kaçak Bilmezdin. Ben görürdüm duyardım da Sen bir kez olsun söylemezdin Korkularını zaten Kimselere vermezdin Ve böylece Sen yağmura Yağmur benim gözlerime hasret Yaşardık
Heyhat! Hep ama hep O imkansıza takıldın da sen Ve belki de bu yüzden aşk gelip bizi sarsınca yüreklerimizden: Ben ağlardım gözlerim gülerdi Sen gülerdin gözlerin susardı
şimdi ben O zamanların renklerini unuttum. Belki mavi, belki sarı, belki aktı Hatırladığım tek şey Güneşle yıldız arkadaştı
Bilenler bilirdi çok sevmiştik biz çok! Ben gölümden Sen dilinden
Ben unutsam da şimdi Sen hatırlarsın. Sesinde ufacık bir hüzün olsa Ya da acıtan bir özlem gözlerinde Bembeyaz gecelerinde gelirdim sana bu şehrin Gelirdim Gölümden Ve sen Ã??Hoş geldin" derdin Dilinden. Kocaman bir çocuktum o zamanlar Belli! Dil nedir, göül ne? Anlamını bildiğim şüpheli!
şimdi söyle bana! Kaldıysa geriye ne kaldı? Tek tarafı hesaplı bir sevda Niyeti bozuk bir dava Bir de Sadece dağlara caka satan bir sema
Ama ben bunların hepsini sevdim. şaşacak bir şey yok! Dedim ya Ben Güneş ekilip yıldız biçilen zamanlardan geldim
Sonraları Belki de hiç gülmedim Ve sen Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu Hiç bilmedin! Esra Güzelipek
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
19:51:55
|
|
|
Sevgilim bu koşturmaca Bu telaş yaramaz Kaptırmışız kendimizi Bu hayhuya İki paralel çizgiyiz Hiçbir noktada buluşmaz
Kulak ver bana Beni duy da Kuş ol sen en iyisi Ben baharda dal olup açacağım
Şiir ol sen Yaprak yaprak sana boyanacağım
Anahtar ol aşkım sen Ben kapı olup önüne duracağım
Balkon ol Caddeye doğru başını uzat Yanı başında sokak lambası olacağım
Arı ol sen Gömeç gömeç bal yapan Ben çiçek çiçek kırlara yayılacağım
Zalim ol istersen sevgilim Beni sevme Küçük gör beni O muhteşem O küçük O harikulade kalbin Başkalarına sevinç olsun
Yine de sana Çok seviyorum seni kanatlı Kelebekler yollayacağım Yağmur olup Saçından alnına Füsunkar koynuna damlayacağım Rüzgar olup boynundan sırtına... Belinden sana dolanacağım Sana çok seviyorum seni kanatlı Kelebekler yollayacağım
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
19:59:35
|
|
|
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
20:00:20
|
|
|
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
20:02:07
|
|
|
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
20:39:37
|
|
|
Aşkım harika şiirler bunlar.
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
21:51:06
|
|
|
seni çapkın mıhtar seni kayboluyon bende nereye gidiyo diyordum çapkınlığa gidermiş meğersem ben aşıkları yalnız bırakem bari yoksa mıhtar canıma okur
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:03:19
|
|
|
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:07:29
|
|
|
dur barim canan yengemizede selam verek demi mıhtarım
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
22:52:14
|
|
|
selam ben geldim naber musti
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
23:54:01
|
|
|
aşkolsun mustafa bir selamı bile bana çok gördün
|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
23:57:47
|
|
|

|
|
|
26 Mart 2008 Çarşamba
23:58:39
|
|
|
Hem selam vereyim diyor hemde beklemeden gitmiş mi
|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
00:04:11
|
|
|
evet aşkım ya selam vermedi bana 
|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
01:28:04
|
|
|
KELEBEKLER ÖZGÜRDÜR
Ya mevsiminde bir çiçeğin, ya pembesinde, Bazende bir söğüt dalının serin gölgesinde, Yaşa dostum gönlünce, ömrünün keyfini sür, İnsanlar değilse de, kelebekler özgürdür.
Ya sabahında baharın, ya gecesinde, Bazende bir çığ damlasının, yalın gerçeğinde, Yaşa dostum dünyayı, ömrünün keyfini sür, İnsanlar değilse de, kelebekler özgürdür.
Ya düşlerinde bir çocuğun, ya sevgisinde, Bazende yaşlı bir ozanın, iki dizesinde, Ara dostum dünyayı, ömrünün keyfini sür, İnsanlar değilse de, kelebekler özgürdür.
Ara dostum dünyayı, ömrünün keyfini sür, İnsanlar değilse de, kelebekler özgürdür...
Söz : Çiğdem Talu Müzik : Bora Ayanoğlu

|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
11:46:05
|
|
|
kelebek olup uçsam göklere...kanat çırpsam güzel hayale...selam aşıklar nasılsınız
|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
11:59:38
|
|
|
hoşgeldin özlem hanım
|
|
|
27 Mart 2008 Perşembe
12:14:28
|
|
|
Selam arkadaşlar.Ne güzel şiir bahçesine dönmüş burası kelebekleriyle beraber
Sen yine bu yaşı bekleme Özlem hanım.Hemen bulmaya bak Vakit geç olabilir
|
|