Gönderen | Mesaj |
|
Sahra basak (senanurr)
1468
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
11:01:50
|
|
|
GÜNAYDINNNNNNN
HAYIRLARA VESİLE OLUR BU GÜNLER İNŞALLAH
|
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
11:04:57
|
|
|
aminnnnn inşallah
|
|
|
Masal perisi (karaağaç)
4940
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
12:13:10
|
|
|
Karla karışık yağar hüzün Üstüm başım hep uzun kollu Benden iyi bilirsin Anlatmama lüzum var mı Gözlerim sende sonra Hep parçalı bulutlu Sen de baksan görürsün Bakmaya yüzün var mı Mutlu muyduk ki Sade nefes aldık Bıktım artık uzatma Yaslan bana ağla Kal yanımda böyle sonbahar gelince Soysuzlar içinde kalma yalnızlığım Bak yenildik işte Zamanı gelince kalkarız belki de Dayan yalnızlığım Uzun yola gitmeden İki koltuk ayırttım Seninkisi cam kenarı Sormana lüzum var mı Farkı yok ki geçmişten İlk kez görmüş değilsin Hiç kuraya girmeden Hep kısa çöpü çekmişsin Mutlu muyduk ki Sade nefes aldık Bıktım artık uzatma Yaslan bana ağla Kal yanımda böyle sonbahar gelince Soysuzlar içinde kalma yalnızlığım Bak yenildik işte Zamanı gelince kalkarız belki de Dayan yalnızlığım
|
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
12:28:07
|
|
|
emoşşş
|
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
15:46:58
|
|
|
Sahracıımmm, teşekkür ederiimm....
hemen yeri gelmişkeenn, duygusalsın canımcığım,
zira şiir okuyorsuuunnn, hem adın bilem duygusal yaf...
çok güseell..
Sevgilerimi yolluyoruumm...
|
|
|
17 Mayıs 2008 Cumartesi
18:42:35
|
|
|
demi ya çölde bir sahra
|
|
|
18 Mayıs 2008 Pazar
01:20:13
|
|
|
Ben içikiyi bırakmmaya söz verdim.
söz verdim untmaya
neden sözümü tutamıyorum dostlar
yanlış nerde
içkiyi bırakamam mı
onu unutamamam mı,
çandaş:
|
|
|
19 Mayıs 2008 Pazartesi
01:48:10
|
|
|
Hüznüm
Geceye mavi yaşıyor saatlerim bir başınayım, yapayalnız. Dirençlerim azaldı korkudan gönlüme söz dinletemiyorum sürgünüm sanki ömrüne uzandığı yerden doğruldu hayallerim olmayacak onca şey varken ve ben senden tam da kopacakken dayandırmak zor sensizliği bu kalbe paramparça olmuşum. Ağıtlar yakıyorum hala bana vermediğin aşka peşinden geldiğim her dakika kopmak yerine sıkı sıkıya bağlanıyorum sana.
Ellerin Azrail gibi Bir kere gelsen maviliğe doğacak sabahlarım. Kadehlerim dolup dolup boşalacak adadıklarım gelecek peşimden bazen iyi ki yoksun diyorum. Sevgisizlik kör etmiş beni sonra da daralıyor tüm damarlarım. İçten içe bitiriyorum hayat denilen filmi kan revanım senden geriye savaş açtım anılara fırlattığım her resim karesinde gülümsüyor şimdi göremediğim yüzün karaca bulutlar etrafımda duvar her baktığımda biraz daha eriyor senden arta kalanlar.
Seher vaktinde kopan bir çiçek yüzü solgun az biraz da gerçek şimdiyi yaşasan keşke belki o zaman bu kadar vakit geçmez bir an önce sığınak kurmam için kalbine.
Çok zor ardımda bırakmak ama geceme armağan ediyorum seni mavilerini de aldım ki üzülme.
|
|
|
Sahra basak (senanurr)
1468
|
|
19 Mayıs 2008 Pazartesi
20:27:09
|
|
|
Adamın biri yillarca ulkesinden uzak kaldiktan sonra nihayet yurda donmustur. Havaalanindan bindigi taksiyle sehre dogru giderken, sofore sigara almak icin tutuncude durmasini soyler. -Tutuncude NE yapacaksiniz beyim?` diye sorar taksi soforu. - Sigara alacaktim... - Sigaralari artik camilerde satiyorlar beyim...- - Camide MI? Yahu cami Allah`in evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez MI? - Hayir beyim, ibadet icin artik universiteye gidiliyor... - Allah Allah! Peki o zaman egitim nerede yapiliyor? - Egitim hapiste yapiliyor beyim... - Hapiste hirsizlar yok mu? - Hirsizlar artik iktidarda beyim... vy
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
14:33:57
|
|
|
Bu akşam Bütün ışıklarını söndürdüm şehrin Ağladım yıldızları seyrederken Bu akşam Dolunaydan uzak tutup suretini Bütün sensizliğimle aşkı öldürdüm
Zavallı bir ölüm Zavallı aşk Kan rengiyim Çirkef ve rezil Sevgilerin yollarını tutmuş Aşkları bozguna vurmuşum Ölesiyim ölesi Bilesin aşkı ben öldürdüm
Dağlayan çığlıklara aldırma Aşkın acısı onlar sensizliğin yanışı Zehir zemberek zulüm Kül rengi yokluğunun yarası
Aşkı ben öldürdüm Saçlarının serinliğinden hayalleri Gözlerindeki huzurumu Anıların kalbine sapladım Bütün yokluğuyla dolunayı Dar ağaçları hep benden Bilesin aşkı ben öldürdüm
Karanlığı ödünç aldım geceden Son demlerimdi dolunay da Gözlerimdeydi her halin Zamanlarım bitmiş tükenmiştim Kara bahtıma aşkın kıyametini gömdüm Bilesin aşkı ben öldürdüm
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
14:35:35
|
|
|
|
|
|
Sahra basak (senanurr)
1468
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
16:04:51
|
|
|
susun ewet büyü bozulmasın :9
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
16:09:39
|
|
|
Selam arkadaşlar.Hoşgeldin Sahra hanım
|
|
|
Sahra basak (senanurr)
1468
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
16:14:40
|
|
|
hoş bulduk apo bey nasılsınız baktım herkes dalmış şiir yazı arkasından sus diyen bir resim hak verdim evet büyü bozulmasın tam çıkıyordum iletiniz gördüm özlüyoruz apo bey ama olmuyor hele yaz geldi artık her biri bir yere gider iyisiniz umarım
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:13:09
|
|
|
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:24:16
|
|
|
tşkler saygılar
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:28:09
|
|
|

|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:46:54
|
|
|
kedi nankör olur derler elvan dogrumudur
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:50:17
|
|
|
|
|
|
20 Mayıs 2008 Salı
18:51:58
|
|
|
ben düşler tramvayına binerken şehrin pırıl pırıl bir ay doğmuş olurdu dünyaya hanem aydınlanır annem uyanırdı babamın serçelenmiş ayakları saçılırdı ufak tefek sokaklara ben sokaklara borçluydum çocukluğumu bolluk günleri miydi babamın elinde ay ışığı bir de dolu file, dönerdi eve, benim yakınımdaydı ekmek parası, gökyüzünün teri, salıncaklar, ben çekidüzen verirdim eski dünyaya biraz umutsuz, az ironik, bir parça kırılgan yağmuru bol kış akşamlarında dip odalarda kısa pantolonlu aşık bağbozumuydum ben duygularım karmakarışık
ben aşkla ödeşir düet sona ererdi zambak gibi sözcüklerden oluşan nasılsa yağmur yağardı tenha vakitlere seke seke yürüyüşünden tanırdım yağmuru, seni, baş dönmesi serüveni
yağmurun iplerinde törendi beyaz gemi
|
|