sevgi diyarı > Mesaj Panosu > KOCA GÖZLÜM SUNA BOYLUM BU AYRILIK OYLUM OYLUM

KOCA GÖZLÜM SUNA BOYLUM BU AYRILIK OYLUM OYLUM


GönderenMesaj

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
9 Mayıs 2008 Cuma 20:29:16

Gayri sana ne diyeyim
Bu suç benim bu suç bende
Gönül yangin harmaninda
Can eriyor bu bedende

Koca gözlüm suna boylum
Bu ayrilik oylum oylum

Ele mi yar ele mi yar
Ben dururken ele mi yar
Sen mutlu ol git ellere
Ben çekerim elemi yar.

Koca gözlüm suna boylum
Bu ayrilik oylum oylum

              bu sevipte kavuşamayanlar için


Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
9 Mayıs 2008 Cuma 20:30:34
zeytin gözlüm gözlerinde neler gördüm
seni sevdim basim döndü
zeytin gözlüm yül yüzlüm
zeytin gözlüm seni gördüm
yaniyordum artik söndüm
agliyordum simdi güldüm
zeytin gözlüm nur yüzlüm
zeytin gözlüm namus oldu artik bana sözüm
sensiz artik gülmez yüzüm
zeytin gözlüm yül yüzlüm.

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
9 Mayıs 2008 Cuma 20:32:47
Sen benim bebeğimsin..
Öpmeye doyamadığım
Okşamaya kıyamadığım
Tatlı dilli
Güler yüzlü
Koca gözlü
Nazlı bebeğimsin
Sen benim e bebeğimsin

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
9 Mayıs 2008 Cuma 20:34:40
Aklımda gözün kaldı
Solumda sızın kaldı
Bir çift sözüm kaldı
Diyemedim

Dilimde adın kaldı
Geride yadın kaldı
Kulakta sedan kaldı
Dinleyemedim

Geceden uyku kaldı
Garip bir duygu kaldı
Şiirler öksüz kaldı
Beceremedim

Sabaha nefes kaldı
Yarım bir heves kaldı
İçimde o his kaldı
Bitiremedim

Geriye ölüm kaldı
Tutkulu zulüm kaldı
Vuslata bir an kaldı
Seni o kadar sevdim ki
Söyleyemedim, söyleyemedim.

Yasmin (Yasmini)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
247
17 Mayıs 2008 Cumartesi 04:04:33

 
penceren varsa aç, içeri nefes girsin,
tazelik dolsun, biraz heyecan olsun;
benim pencerem yok,
dışarıdan ciğerlerimde getirdiğim havayı soluyorum,
hem buğulanabilecek bir cam da yok,
cesaret edemediğim sözleri yazamıyorum,
günaydın olamıyor hiç bir gün ışığı,
karanlıktan bıkmışım, karanlık bana bağımlı:
bu kadar karanlığı gönlüme mi sokacağım,
hiç sanmam yerim yok,
gönlüm o kadar seninle dolu ki,
karanlığı bırak, seni alacak yer kalmadı,
yine de devamı mümkün;
kuytu kuytu yaşıyorum, figandayım uğul uğul.

zor hayatlardan geçtim, zor bir hayat oldum,
bu kendimi annemden babamdan almadım,
idareten kiralamadım,
nice ölüme gittim ve döndüm hepsinden,
namluların ucundan döndüm,
denizlerin dibinden, boşluklardan,
ustura ağzından,
şişelerin kaidesini bozdum,
bir dolu kadının dudağından, adice sıcak nefesinden döndüm,
umutla döndüm, ahlarla, inançla,
yüreğime güvenerek ve sarılarak,
saklayarak gururumu,
ona buna titretmeden sesimi,
ne olursa olsun, el pençe divan durmayarak,
damara çalışan hayat simsarlarından,
kendini başkalarıyla var etmeye çalışan adamlardan,
kendini başkalarıyla temizlemeye çalışan kadınlardan
kanser salan güruhlardan, onulmaz kırıklardan
kimsesizliklerden geçtim; yoklukları gördüm ben de,
görmeye tahammül edemeyeceğim şeyleri yalayan insanlar tanıdım,
boyun eğen, boyun eğmeyi seven yaratıklara ağladım,
açlıktan güvercin çaldım, yağmur suyuyla yetindim,
aylarca yağmur yağmadı,
kızılırmak`ın boklu sularına kandım,
çok defa yandım ben, çok defa yakıldım, ortaya atıldım,
defalarca güvendim ve haddinden fazla satıldım,
basit insanlarda gördüm korkunun, zavallılığın ne demek olduğunu,
sevdiğim basit insanlarda,
susarak yaşadım çok uzun bir zamanı,
tüketerek kendimi, kıyarak, harcayarak,
sabrederek ve hep "o"lar filizlendirerek içimde,
yaşamadığım ama var olduğunu bildiğim,
varlığı meçhul bir özlemle durdum hep,
bu hastalıklı dünyanın sunduğu
hepsi birbirinden güzel, kişiliksiz hazlara,
değişmedim onurumu, karakterimi.
giderek psikopatlaşıyordu yaşım,
umudum yok olmasın diye kırdım parmaklarımı,
gittiğim, gördüğüm, umut ettiğim her yerde,
seni aradım, seni bekledim;
ben bu yalnızlığı haketmedim.

tüm sevenlerimi yok ettim ben,
hepsinin en güvenilmezi oldum,
ailemi öldürdüm,
babamı kulaklarından tavana astım,
taze bir kadınla değiştim annemi,
dostlarımın sevdikleriyle seviştim,
cımbızla para çaldım çocukların kumbaralarından,
olmayacak umutlar verdim, haybeye ego doldurdum,
hep çalışıyor göründüm, hiç iş yapmadım,
arkalarından konuştum insanların,
kuyularını kazdım, üstlerini örttüm
olmadığımı oldum,
ne göründüğüm gibi oldum, ne olduğum gibi göründüm,
çok yalan söyledim,
hep yalan söyledim ben,
gizliciydim, sırlarımı bilen bir tek insan olmadı,
önüme gelen hayvanlara mutlaka tekme vurdum,
düşenin üzerine bastım,
ben uzun süredir kullandım herkesi,
sana kimseyi sevmedim,
senin içindi, sen niçindin;
bu yalnızlığı haketmedim ben.
çok zavallı yazılar yazdım,
"çok" kelimesini çok kullandım,
giderek hiç oldum,
tükendiğimi gizlemek için olmadık şeyler yazdım,
yazamadım daha doğrusu
kendimi erken taklit ettim,
yazacak bir şeyi kalmadı dünyanın,
o benden erken tükenmişti;
bitap yazılar yazdım,
bunları ben yazmadım;
haketmedim ben bu yalnızlığı.

herşeyin üstesinden gelip,
herşeyi öldürüp,
bunca bekleyip, didinip, direnip
kaçarak, korkarak, sakınarak, saklayarak,
sadece sana geldim,
hepsini seni sevdim
seni sevdim,
ben bu yalnızlığı haketmedim...


"bir şey söylendiğinde anlamayıp "nasıııl" diye haykıran sağır insanlar
yüzünden kafam bozuk hep" 
 

Mustafa (drakancem)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
4313
17 Mayıs 2008 Cumartesi 10:47:53

"bir şey söylendiğinde anlamayıp "nasıııl" diye haykıran sağır insanlar
yüzünden kafam bozuk hep" 

benimde

Canan (ts760734666)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
31 Mayıs 2008 Cumartesi 20:36:05

dün yalandı 

 bugün gerçek

 yarın ömür  bitecek

canan