|
Gönderen | Mesaj |
|
25 Nisan 2008 Cuma
17:56:18
|
|
|
Şeytan bana diyor ki Çalışmak ne yan gel yat Melek bana diyor ki Bunaltır seni rehavet
Şeytan bana diyor ki Kazançlı rüşvet faiz Melek bana diyor ki Haram kılmış dinimiz
Şeytan bana diyor ki Çal, çırp, hırsızlık yap Melek bana diyor ki Yüz kızartıcı azap
Şeytan bana diyor ki Fakiri, güçsüzü ez Melek bana diyor ki Kul hakı ağır ödenmez
Şeytan bana diyor ki Vur, kır,öldür,katil ol melek bana diyor ki Hayır metanetli ol
Şeytan bana diyor ki Yalan dolan uydur sen Melek bana diyor ki Ne büyük günah bilsen
Şeytan bana diyor ki İçki iç oyna kumar Melek bana diyor ki Madi manevi zarar
Şeytan bana diyor ki Pavyona karı-kızan Melek bana diyor ki Zina demiş yaradan
Şeytan bana diyor ki Nefsime canım kurban Melek bana diyor ki Sana en büyük düşman
Şeytan bana diyor ki Boş ver ibadet neymiş Melek bana diyor ki Dinin öz direğiymiş
Şeytan bana diyor ki Olmaz böyle isyan et Melek bana diyor ki ALLAH`ına şükür et
Şeytan bana diyor ki ALLAH`ı inkar eyle Melek bana diyor ki Tövbe İstiğfar eyle
|
|
|
25 Nisan 2008 Cuma
18:04:12
|
|
|
ŞEYTANLA MELEĞİN AŞKI
bir akşamüstü Şeytan ve Melek karşılaştı şehvet, tutku, ihtiras var Şeytan da Melek’te sadece saflık yeraltından çıkma bir Şeytan’la gökten gelme bir Melek’in yeryüzünde insan kılığında karşılaşması konuştular konuştular saatlerce konuştular… anlamadılar zamanın geçmesini Şeytan ayrıldıkları vakit kendi kendine güldü sevdi hayatı baktı gökyüzüne yıldızlara tebessümle daldı hülyaya sabah erkenden kalktı yüzünde gülücükler anladı ki! hiç hesapta yokken sevmiş Melek’i arada yazdı ona ilan-ı aşk etti kabul etmedi Melek bu süreçte değişti Şeytan aynada kendine baktı bir gün sevgisi onu Melek yapmış
Şimdi Melek’e ne oldu diyeceksiniz! O başka bir Melek buldu kendine Şeytan’ı dinleme zahmetinde dahi bulunmadı Kızmadı Şeytan ona ve de hiçbir zaman kızmayacak çünkü İmkânsız bir sevgi bu nasıl ki ateş ile su birlikte olamaz birlikte olmayacaklar biliyordu Şeytan bunu
Aklı karıştı Şeytan’ın Kim Şeytan! Kim Melek! acaba Şeytan’ken Melek olunca kendisi karşısındaki Şeytan mı? olmuştu! bilemedi sustu!
|
|
|
25 Nisan 2008 Cuma
18:25:13
|
|
|
ELİFCİK GELMİŞ TŞK EDERİM ELİFCİK İİ ŞÜKÜR SEN NASILSIN
|
|
|
25 Nisan 2008 Cuma
18:29:45
|
|
|
İİ OL TABİ CANIM YA ŞEYTANA UYMAYACAĞIM HİÇ MERAK ETME
|
|
|
25 Nisan 2008 Cuma
18:56:19
|
|
|
kız kulesi değilmi o kadar seyrettimde sahilden bir gitmek kısmet olmadı bide adalara gitmek kısmet olmadı
|
|
|
25 Nisan 2008 Cuma
19:08:30
|
|
|
haklısın elifcik ordayken uzaktan bakardım şimdi fotodan bakıyorum
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
03:48:57
|
|
|
SEYTAN DA BENDEN YANA MELEK DE Nedense, kendimiz icin ne anlam ifade ettigimizden cok, birileri icin ne anlam ifade ettigimizin pesine duseriz.. Belki de bu yuzden gerek duyariz ustumuze egreti duran show`larin basrol oyuncusu olmaya. - Agir ol, molla desinler... - Peki niye? - E oyle... Mollalik iyi bir seydir. - Kime gore iyi? - Genel kabul budur. - Peki ya benim kabullerim ve olmak istedigim kimlik? - Salla simdi onu.. - Peki, simdi sallayayim da; ya sonra? - Sen hele bir toplumda kabul gor de, sonra yaparsin bir guzellik kendine.. - Olduuuuu! Hayatimin yarisini kimligimi bulmak icin gecireyim, kalan yarisini da toplum tarafindan kabul edilmek icin! Ne anladim peki ben bu hayattan? - Sunu anladin: `Agir oldun, molla sandilar.` Selametle efendim.. Arkanizdan "rahmetli cok mollaydi" diyecekler... "Kendi hakkimizda bildiklerimiz, bellegimizin hatirda tuttuklari, yasantimizin mutlulugu icin sanildigindan daha az kesindir. Bir gun gelir, bu yasantida baskalarinin hakkimizda bildikleri (ya da bildiklerini sandiklari) seyler cikiverir ortaya; o zaman onlarin fikirlerinin daha guclu oldugunu fark ederiz. Insan adinin kotuye cikmasindansa bildiklerinin yanlis cikmasina daha kolay katlanir" der Nietzsche... Yasantimiz `oldugumuz, olamadigimiz ya da olmaya calistigimiz kimlikleri` birilerine onaylatmak uzerine kuruluysa, o kimliklerin onaylanmamasindansa, bildiklerimizin kulliyen yalan cikmasini tercih ederiz. ("Bu kiz boyle tumturakli seyler yazmazdi ama.. kafasi karisik olmali" diyorsunuz degil mi? Panik yapmayin, ornek uzerinde aciklayacagim simdi.) Birey: Seks, her iki cins icin de ihtiyactir.
Toplum: Kadinlar seks yapmadan da yasayabilir ama erkekler asla. Birey: Bu gorus, erkek hegemonyasinin ve egitimsizligin urunudur. Toplum: Boyle dusunen kadinlar hafif kadindir.
Birey: Adimin `kotu kadina` cikmasindansa, yanilmis olmayi kabul ediyorum. Toplum: Hah soyle, hanim kiz ol bakiiim! Bakin, uc yasindaki bir cocuga anlatir gibi anlattim. Sanirim artik anlamayan kalmadi. Herkes bir parca gunaha yakin durur aslinda... Yasaklarin her zaman insana daha cazip geldigi klasik bir dusuncedir ama dogru oldugu icin klasiklesmistir zaten. Yani en azindan simdiye kadar aksi ispatlanamadi. Kimileri ic yasaklarina uyar, seytani kapinin onune koyar.. Kimileri her daim seytanla dosttur.. Kimileri de iki arada, bir derede yasar. Kimileri seytanla ahbapligini teoride surdurup, tatbikata dokmez; kimileri hem teoride, hem de pratikte seytanin avukatligini yapar. Peki kimdir bu seytan denen yelloz ya da deyyus? Metafizik ve mahsulleri bana pek gercekci gelmediginden, seytanin, insanin ta kendisi oldugunu dusunurum. Herkesin seytani, kendi icinde gizlidir. Gecmisimiz, egitimimiz, genetik kodlarimiz, yasadiginiz sosyal cevre, ukdelerimiz, kimligimiz vs... Hepsini toplayin, iste seytan da melek de o karisimda duruyor. Kolayini bulmusuz. Butun suclari `seytana uydum, seytan durttu` gibi ucuncu turden yaratiklara atfederiz.. Olmadi `kader-kismet` gibi ilahi duzeneklere siginiriz. Ammaaaaa butun erdemler, iyilikler, yetenekler, sevaplar, guzellikler bizim eserimizdir! Sevgilisini ya da esini aldatan kisi seytana uymustur.. Aslinda yapasi felan da yoktur ama olmustur bir kere. Peki ya kimsesiz bir cocugun egitim masraflarini karsilayan birisi icin neden `melege uydu canim, yoksa yapmazdi` demeyiz de hemen iltifatlara baslariz? Bize, butun kotulukleri seytan ve turevleri yaptirir ama iyilikleri kendi irademizle, bir basimiza, BIZZ yapariz. Pek adilane degil, ne dersiniz? * * * Seytani duygular her zaman ayip ve yasak olmustur. Ancak son zamanlarda, melekler de pek prim yapmaz oldu. Insanlar yalniz, insanlar guvensiz, insanlar kendilerini kurban olarak goruyorlar... Hal boyle olunca da birileri tarafindan onaylanmak, `ozel insan` olarak addedilmek ve kabul gormek, histeri boyutlarina ulasiyor tabii. Bu yuzden, herkes kendi melegini sahiplenme moduna giriyor. "Sen sadece benim melegim ol, kalanlarin da seytani ol ki, kendimi ozel hissedeyim..." - Sen herkesi seviyorsun... - E ne var bunda sevecen bir insanim.. Sevmesem kalpsiz, ruhsuz derdin. - Iyi ama herkese sevecen davraniyorsun. Bu beni rahatsiz ediyor. - Nasil yani ya? - E bana da oyle davraniyorsun. - Haa diyorsun ki yani: "Ben bi baskayim, beni bi baska sev. Ya da, bos ver digerlerini sadece beni sev." Insanlar, mesafeli davranmaktan sevgisizligi anliyorlar artik. Ya da aslinda demek istedikleri su: "Herkese mesafeli ol ki prensip sahibi sansinlar. Ve ustune bir de benimle olan mesafeleri en aza indirge ki, ben de ozel oldugumu hissedeyim.." Peki diyelim ki sen benim gozumde ozel bir insan degilsin. Bu, senin gercegini degistirir mi? Sen ozel bir insansan zaten ozelsindir, benim onayima neden ihtiyac duyarsin be adam ya da be kadin? Durum budur ey okur. Insanlar omurlerinin yarisini birileri icin ne anlam ifade ettigini sorgulamakla geciriyor. Hepiniz tanik olmussunuzdur soyle konusmalara: - Baba simdi ben bu hatuna hemen yazilsam adim capkina cikar. Once dost ayagina yatayim, biraz romans yapayim, sonra yazilayim. `Sarkinti adam` demesin... (Kardesim sen bu hatundan hoslandin mi? Birak oyun oynamayi, takla atmayi da anlat derdini. Sen kendini bildikten sonra...) - Daha ilk tanistigimiz gun onunla yatarsam benim hakkimda ne dusunur? (Guzelim, bugune kadar senin kendi hakkinda bir fikrin yoksa ve bu adamin gorusleri senin kalitene olcut olacaksa, sen ne ise yararsin?) Olup gittigimizde, birileri icin ne ifade ettigimiz de silinip gidecek nasilsa... Hic olmazsa simdiki zamani yasayalim yahu! Hem kimiz ki biz, birileri icin `cok muhim anlamlar` ifade edelim? E hadi ettik diyelim; biz yok olunca bu anlamlar bir yerlerde kalacak mi? Ansiklopedilere, anitlara, literature felan gececek mi? Yoooo! Yasam icinde `sanatci durusunda` olmamiza ne gerek var? Kime bu sorumluluk? Kendine saygi mi? Peeeh! Kimligini, baskalarinin kendisine yukledigi anlamlara gore ayar eden birisinin, kendisine saygidan bahsetmesi olsa olsa budalaliktir... Yemeyin beni de; icinizde ki seytani da melegi de azat edin artik. Salih Ecer`in de dedigi gibi: "Soz Agizdan cikti bir kere Seytan da senden yana melek de..." Tuba CICEK
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
09:09:11
|
|
|
günaydınlar güzel insanlar
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
09:57:29
|
|
|
günaydınnnn güzel yürekli güzel
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
10:02:16
|
|
|
tmm bacı yap kahvaltını afiyet bal şeker olsun yarasın tombiş olasın
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
10:07:47
|
|
|
anladım gülüm haydi hayırlısı inşallah
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
14:54:40
|
|
|
|
|
|
26 Nisan 2008 Cumartesi
14:55:42
|
|
|
gül kokulu bahçenin güzel gülü ve güzel sahibi
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|