|
Gönderen | Mesaj |
|
Işık(düş sokağı (Işık)
1237
|
|
17 Eylül 2005 Cumartesi
01:50:24
|
|
|
Yine bir gece ve yine bas basayim kendimle, iste yine seni bulup kaybettigim yerdeyim..
insanin bir seylere karar vermesi ne kadar zor; ya seni icime gommeli ya da artik icimden sokup atmaliyim..ama her ne olursa olsun susmaliyim.. Hangisi daha zor, hangisi daha aci? Gercekten gitmeli miydin, yoksa kalip yanimda savasmali mi?... Bir yol ariyorum kendime, buldugum tum yollarsa sana cikiyor..
Kapanmali artik gozlerim..Sonsuz bir karanlikta tek basima yurumeye devam etmeliyim...yurumeliyim ardima bile bakmadan, yurumeliyim parcala***** degerleri ve sevgileri, yok ederek yasadigim tum zamanlari...
Nasilda acimasiz zaman..nasil da yuceltmistim seni gozumde..tutup kendi
ellerimle koymustum en yuksege, melek olmustun..sonra keyifle izlemistim yuceligini..ama yine ben bitirmeliyim..tutup kollarindan indirmeliyim oldugun yerden..ya da seni olene kadar yasatmaliyim icimde....ne kadar zor bir karar..
Bir yanim: “Bir daha kimse, hic kimse onun kadar cok sevilmeyecek”, derken, bir yanim sakin, sessiz...
Zaman geciyor, acim dinmiyor..kapanmiyor yaralarim..Tukenirken ben, aklimda bir tek sen...goruyor musun, yine konusuyorum ama sessizce.. Susmayi ogreniyor yuregim..
|
|
|
18 Ekim 2005 Salı
09:27:56
|
|
|
SİSLER BULVARI
elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk
sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk
sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı
sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!
sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı
bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarını hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır
simsiyah bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapur uğuldayacak
sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu
eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlayamazdı
on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı
sisler bulvarı'ndan geçmediğim gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum
|
|
|
24 Aralık 2005 Cumartesi
10:22:57
|
|
|
Kendisini Unutmuş
Bütün aşkların kitabı elinde
Sevilmemiş yinlerin balosuna gitti.
Öyle kalabalıktı ki,
Sevdiğini anlamadı.
Bütün kapıların anahtarı elinde
Öpülmemiş dudakların balosuna gitti.
Öyle aydınlıktı ki,
Öptüğünü anlamadı.
Işıklarla örtünmüştü çıplaklık,
Renklere uzandı, susamış,
Beyazlıklar arasında kayboldu bakışları.
Gözleri yaşamıyordu artık.
Şekilleri çağırmaya gitti, kandıracak.
Elleri aranıyor, tutamıyordu.
Elleri, elleriydi kurtaracak,
Artık yaşamıyordu.
Bir yanda gelen o dinmeyen aydınlık,
Aldıkça alan.
Bir yanda giden bir noktaydı karanlık,
Ellerinde başlayan, gözlerinde biten.
Bağırdı, kan gibi aktı sesi,
Aşamadı dışının duvarından.
Elinde bütün aşkların kitabı,
Anlatıyordu aldatan aydınlıklarından.
Elinde bütün kapıların anahtarı,
Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı...
Varamadı.
Ora öyle karanlıktı ki.
Öldüğünü anlamadı.
Özdemir Asaf
|
|
|
23 Ocak 2006 Pazartesi
09:23:32
|
|
|
Sevgimizde Vedalaşmayacağız
Yarın...seninle son defa buluşacağız.
Yine her zamanki gibi, tam vaktinde gelmelisin.
Saçlarını taramamalısın, olduğun gibi gelmelisin.
O çok sevdiğin yeşil elbiseni giymelisin
Bende...o siyah, simsiyah elbiselerimi giymeliyim.
Gayret etmeliyiz, sakın ağlamayalım
Gözlerimizden yaşlar süzülmemeli
Her zaman ki gibi neşeli olmalısın, gülmelisin.
Gözlerim son defa gözlerine perçinlensin
Ellerimi sıkıca tut...
Gidene dek ısıtmalısın, bırakmamalısın.
Ve...seni gözlerimle son defa öpmeliyim
Bir daha hiç görüşemeyeceğimiz
Sakın aklımıza gelmesin.
Seni ilk ve son defa öpmeden gitmeliyim
Eğer bende ebedi yaşamak istiyorsan...
Bana o şiiri besteleyip, kasette hediye etmelisin.
Solmamış ve hiç solmayacak bir gülle vermelisin
O şiirin adını öğrenmek istersen...
' SEVGİMİZDE VEDALAŞMAYACAĞIZ! '
|
|
|
24 Ocak 2006 Salı
09:15:51
|
|
|
Hiç bir şey için benimdir deme
Sadece deki;
YANIMDADIR
Çünkü;
Ne altın
Ne toprak
Ne sevgili
Ne hayat
Ne ölüm
Ne huzur
Ne de keder
Daima seninle kalmaz
H.LAWREBCE
|
|
|
24 Ocak 2006 Salı
11:51:34
|
|
|
Rahat Uyu Sen
Kaçamadın işte gelen eceldi
Her can gibi sıra sanada geldi
Yaşadığın hayat zaten hayaldi
Ahret mekanında rahat uyu sen
Bulunur mu suçlun aransa acep
Vedasız ayırdı yoktan bir sebep
Can çiğer gibiydik bu dünyada hep
Ahret mekanında rahat uyu sen
Ağladın güldün hep son ana kadar
Belki sana kârdı belki de zarar
Tüm yaptıklarının karşılığı var
Ahret mekanında rahat uyu sen
Ağlasam sızlasam dönmezsin geri
Kimse başlatamaz biten kaderi
Şu ilahi nizam Hak'kın eseri
Ahret mekanında rahat uyu sen
Turnalar başında dönüp duracak
Toprağına nice eller vuracak
Rüzgarlar üfleyip toz savuracak
Ahret mekanında rahat uyu sen
|
|
|
1 Şubat 2006 Çarşamba
09:00:21
|
|
|
Ey Sevgili....
Sakın benden tüm isteklerimi,
Sözcüklere vurmamı isteme.
Gün gelir, gün olur,
İmkansızı isterim senden.
Gelişin olanaksız olduğu yerde,
Sana gel diyebilirim.
Gitmen gerektiği yerde,
Sana "kal" diyeceğim gibi...
.........
Sen yaşantıma geldin ve bu şiir anlam kazandı... bu şiir iyeliğini istiyordu... Özgürlüğüne kavuşturmak üzere , sana yazdıım!!!
Anlamını biliyorum... Anladığını düşünüyorum... Anlamanı istiyorum... Almanı istiyorum....
Ne acıdır ki, senin düşünme süreci isteyipte bana sunacağın sevgiyi, ben düşünmeden her gün düşmanlarımın ayağına seriyorum... Düşünülen sevgi, özel değil sıradandır... Ortak bilince aittir... Düşüneceksen sevme beni... Düşünüyorsan sevmeni istemem beni....
hissediyorsan bende ki seni,
hissediyorsan bende ki beni
ve
en önemlisi
hissediyorsan sende ki beni,
neden bu süreç?
neden bu isteksizlik?
neden içine kapanışın?
neden beni salman enginlere?
Karşılaşmanın zamanı yanlış olamaz.... Yanlışlık insanın içindedir... Yanlışlık, kendi yanlışlığını zamana yüklemektedir.... Yanlışlık, yoluna çıkmış sevgiyi sınır dışarı etmek için uğraşmandadır...
Seviyorsan bende ki seni, harcama beni...
seviyorsan bende ki beni, yaşamına katmak için bekleme...
seviyorsan sende ki beni, yüreğini sal ortalığa....
yüreğinde var ise bu filiz, tut ellerini düşmesin....
yüreğinde var ise bu sevda, sıkı sıkı sarıl belki bir daha bulamayacaksın...
yüreğinde var ise bu ilişki, doğru nefes alması için uğraş...
yüreğinde var isek, bak nasıl gülümseyeceğiz biz kendine itirafınla...
anlat, dedin...
konuş, dedin...
konuştum, anlatmaya çalıştım yürek ve beyinden gelen sesimle...
istemlerim oldu...
istemlerim senin içindi...
şu an ki tek istemim senin mutluluğun...
mutluluğumuz için istediğim şeyler oldu, tabii ki!!!
mutluluğum için istemim de olacak elbet senden....
mutluluğumu sen sağlayacaksın...
yazdıklarımı çözümlemen önemli içinde...
sorduklarım cevaplaman içinde, şu an ki istemim...
mutluluğumuz için gerekli olan bu sorulara cevap vermen...
sende ki beni belirleyip, kesinleştirmen...
kendi mutluluğum için isteyeceğim şey, bundan sonra gelecek...
belki bu şiiri hatırlatacağım o zaman sana...
o yüzden unutma bu şiiri sevdiceğim...
unutma....
MİNE'den alıntı.
|
|
|
2 Şubat 2006 Perşembe
10:14:19
|
|
|
Vakit Gül Mevsimidir Şimdi
Uzun zamandır yüreğim bir kuytuda
Uzun zamandır suskunluğum sorguda
Kilitlendim karmaşık bir duyguda
Her geçen gün biraz daha eksiliyorum
Vakit gül mevsimidir şimdi
Geceler hanımeli kokar
Bütün isyanlar benimdir
Hasretin zincirler kırar
Vakit gül mevsimidir şimdi
Gül yapraklarına benzer sabahlar
Yağmurlar zamansız dindi
Yasaklarıma benzer günahlar
Ahmet Altan
|
|
|
28 Mart 2006 Salı
12:38:16
|
|
|
İşte aşk. )
Seni Özledim:
Seni özledim ben biliyormusun..Sana olan bu sevgim hiç bitmeyecek,
hiç sona ermeyecek..Herşeye rağmen seni sevmek çok güzel bir duygu..Ben adını bile bilmiyorum bu sevginin..Günlerce koyamadım adını bir türlü bu sevmenin...Tutku değil ki, bu bir gün sona ersin..Aşk degil ki, bir gün bitsin..Seni bu dünyalık sevmiyorum....Belki de seni bu dünyada bir daha göremiyeceğim..Kollarına sarılıp doyasıya koklamayacagım ama, seni cennetin en güzel köşelerinde bekliyorum..Günahlarım için yandıktan sonra sana koşacağım...Belki de nefes, nefes kalacağım ..Terleyeceğim..Ayaklarımdan dermanım kesilecek....Pes etmek yok diye kendime teselliyi, senin gözlerinle vereceğim..Sana öyle bağlanmışım ki zincir değil ki kırasın..Bir mutluluksun belki de...Her bekleyişte daha çok artan.. Her nefeste daha çok sevdaya yanan..Belki de yazdıkça sevgini, daha çok mutluluklara dökülen sevgi bu...İki kişilik bir sevda bu...Özleminde daha çok sevilip herşeyine kabullenme arzusu bu...Bulunduğum yerde duruyorum bir an, her yerde gözlerim seni arıyor... Bulutlara kafamı cevirip senin
gözbebeklerini hatırlıyorum...Gökkuşağının her rengine seninle yaşadığım tüm mutluluklarımı, karanlık bir gecenin ardından doğacak güneşe ise senin kalbine yazdığım tüm umutlarımı bırakıyorum.....
Sevildiğim kadar sevmeyi kendime borç addediyorum...Saran korkulara karşı senin sevdanda yaşadığım mutluluklarımı sunuyorum...İçtiğim her çaya senin tatlı yüzünü, dar sokaklarda yüzü umuttan yoksun çocuklara senin tatlı ve şen yüzünü gösteriyorum..Belki de senin mutluluklarında yaşarken ben hüzünlerimi unutuyorum...Sevmeyi , severken beklemeyi öğreniyorum...
Satır aralarında nefesimi tutup, senin sevdanı içime çekiyorum..Ta ciğerlerime kadar...Seni seviyorum kelimesinin ifade ettiği tüm anlamlara yüklüyorum ismini...Yaşadığım şu anı ise gözbebeklerimdeki ışıltılarda hissebilirsin..
Yarınlarımda seninle yaşabileceğim mutlulukları ise, avuclarımda saklıyorum, orda bulabilirsin...Seni öylesine yürekten seviyorum ki sesindeki güzelligini her gün duymak, sevdanı her şiirin sonuna sığdırabilmek istiyorum..Tek kelimeyle bitmeli sana olan aşkimin siirleri...Bir kuru teşekkür sunamam sana bunca yaşanmışlardan sonra..Sana en büyük hediyem, seni bir ömür boyu sevecek bir kalbi veriyorum...Sende yaşasın bundan sonra...Seninle nefes alıp, senin sevdana kürek çeksin..Acılarında seninle beraber ağlasın..Gülümsediğinde seninle neşe saçsın etrafına...Belki de sıradan bir kaç kelimedir yazdıklarım..
Belki de yazdıgım her harf farklı degildir diğerlerinden...Herşeyi farklı kılan yazdığım her satırda, sevgimi umutlarımla yoğurup senin sevdana armağan etmek...Sevdigimi söylediğimde biraz yüzüm kızarır, mahcupluğun kırmızı tonunda..Sen beraber yaşadığım canımın yarısısın..Ömür boyu gelmeme ihtimalinde bile seveceğim seni...Belki de bu gece bir nefes kadar yakın olacağım...Nerden bilebilirsin ki..Ben canındayım bebeğim....Seni herşeyinle seviyorum..Kalbimin en güzel sultanı.. Korkuyu emziren gecemdeki
en parlak yıldızım, günümdeki aydınlığım ve yarınlarımdaki gün ışığım benim...
SEN ve sadece SEN, yüreğimin en güzeL yerindesin...
|
|
|
28 Mart 2006 Salı
12:40:22
|
|
|
Avucumdaki Dudak İzin
Böyle sessiz bir geceydi
Avucumdaki dudak izinle başladı herşey
Cemre gibi üç hece
Düştü gözlerden kalbe
Umut karşı kıyıda gül ,diken
Gücüm vardı dalgalarla savaşmaya
Sesin, yollarımı düz eden
Bütün mısralarıma
Şarkılarıma eşlik eden
Duyur sesini
Susma
Daha çok kanatma kapanmayan yaramı
Biliyorum gül yüzlüm
Aklına geliyorum
Uykulardan uyanıyoruz birlikte
Yanında yokluğum
Yanımda yokluğun
Avucumdaki dudak izinle başladı herşey
Bir mesaj sesiyle bitemez
Konuş gözlerime
Avucumdaki dudak izinle bitsin herşey
Beni en çok bu yakar
Böyle sessiz gecelerde
Duyur sesini
Avucumdaki dudak izinle bitsin herşey...
|
|
|
29 Mart 2006 Çarşamba
15:44:50
|
|
|
Güneşim doğdu bugün,
Aydınlık yarınlara gidiyor
Nisan yağmurları yolda
Hafiften karışmalı gözyaşlarıma
Bir deli rüzgar esmeli,
Önce saçlarımı savurmalı,
Sonra bütün düşüncelerimi,
Meltem tadında, Şarap tadında,
Havaya karışmalı yosun kokusuyla
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|