İş Yaşantısı > İş yerleri > AYAR GİYİM > Mesaj Panosu > "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" bir kısmı yarım söylenmiş bir sözdür belki.

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" bir kısmı yarım söylenmiş bir sözdür belki.


GönderenMesaj

Bulut (betamix)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1344
16 Mart 2006 Perşembe 10:27:41
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" bir kısmı yarım söylenmiş bir sözdür belki.


Gecekondu yıkımlarında yoksul ve umutsuz insanlar çocuklarının üstüne benzin dökerken, ancak televizyondan gördüğümüz bu görüntülerdeki yoksulluk ve umutsuzluk ruhumuzu örselerken sevdik bu ülkeyi.

Gencecik kızlarımız töre kurşununa hedef olurken, cebimizde din adamlarından alınmış fetvalarla vicdanımızın sızısını hafifletmeye çalışırken sevdik bu ülkeyi.

Ormanlarımız yakılıp, kıyılarımız betonlaşıp, şehirlerimiz gecekondulaşıp hayatımız günden güne çirkinleşirken sevdik bu ülkeyi.

Bir stadyum dolusu bir koro olup, birbirimize en ucu açılmadık küfürleri savurduktan sonra maganda kurşunları minnacık yüreklere isabet ettiğinde sevdik bu ülkeyi.

Özgür ve demokratik eğitim istedikleri için 100 yıla varan cezalar alan gençler karşısında suskun kalıp, toplumsal histeriyi linçe dönüştürdüğümüzde, katillerle övünürken sevdik bu ülkeyi.

Ülkenin en büyük, en köklü kuruluşları IMF reçetesine uygun bir şekilde satılırken sevdik bu ülkeyi.

Yolsuzluğun, rüşvetin, adam kayırmanın, ahlaksızlığın, onursuzluğun, nemelazımcılığın en geçer akçe olduğu zamanlarda sevdik bu ülkeyi.

Anaların çocuklarının işkence görüyor haberlerine "çok şükür hala yaşıyor evladım" diyerek sevindiği ve kayıplarının peşindeyken dayak yediği zamanlarda sevdik bu ülkeyi.

Gencecik çocukları başlarındaki bezden dolayı ideolojik bulup okul kapılarından geri çevirdiğimiz zamanlarda sevdik bu ülkeyi.

Yol kenarlarında, kırmızı ışıklarda bize birşeyler satmaya, arabamızın camını silmeye çalışan çocuklara hor davranırken bulduğumuzda kendimizi sevdik bu ülkeyi.

Herşeyin sahtesinin, hormonlusunun gerçeğini kovduğu serbest piyasa ekonomisinin içinde bahtımıza ne çıkarsa diye yüzerken sevdik bu ülkeyi.

Kanın sözün yerine geçtiği, kardeşin kardeşe kurşun sıktığı, göğün egemen renginin mora ve siyaha dönüştüğü zamanlarda sevdik bu ülkeyi.

Hastane sıralarında kuyruktayken, vergi kaçırmaya çalışırken, evsahibinden şikayetlenirken sevdik bu ülkeyi.

Milli gelir devasa rakamlarla artarken, onlarca sendikanın onca gürültü koparan görüşmesinden sonra emekçinin ancak hedef enflasyon oranında zam alabildiği, karın bile doyuramayacak asgari ücretle iş bulmak için başka gözlerde bir ışıltı aradağı zamanlarda sevdik bu ülkeyi.

Bu listeyi o denli uzatmak mümkün ki. Ne kadar uzatırsak uzatalım, bu ülkeyi severkenki fotoğraflarımızın büyük bir kısmı mutlaka eksik kalacak. Lafı fazla uzatmadan esas soruya geçelim. Bir ülke nasıl sevilir? Yukarıda sayılan sevme biçimlerimizde en ufak bir sorumluluk bilinci görebildiniz mi? Böylesi bir sevme biçiminde halka ve ülkeye karşı özverinin kırıntısına rastladınız mı? Böylesine sevmek, gerçekten sevmek midir?

Bu ülkeyi sevmekten bahsederken, ne zaman yaşadığımız tuhaflıklardan değil de, umutlarımızdan bahsedeceğiz. Bu ülkeyi sevmekten bahsederken ne zaman dayanışmadan, refahtan, barıştan, umuttan bahsedeceğiz. Bu ülkeyi sevmekten bahsederken ne zaman cocuklarımızın geleceğinden bahsedeceğiz.

Büyük masalları bir tarafa bırakalım. Kocaman laflara sizin de karnınız toktur. En iyisi kapımızın önünden başlayarak gerçekten sevmeye başlamak bu ülkeyi. Çünkü hem bizim, hem de gelecek kuşakların bu içten sevgiye ve bu sevginin getirdiği sorumluluklara ihtiyacı var.

En güzel sözü Ahmet Arif söylemiş bu konuda.


"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda."
Yiğitlik, sen cehennem olsan bile
Fedayı kabul etmektir,
Cennet yapabilmek için seni,
Yoksul ve namuslu halka.
Bu'dur ol hikayet,
Ol kara sevda.

Özkan (deepblue)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
4 Nisan 2006 Salı 14:55:05
o şimdi ewde yatıyorr


kim mi?


serkanyuss

Serkan (deepserkans)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1238
5 Nisan 2006 Çarşamba 12:17:18
hehe