MELEKLER DİYARI > Mesaj Panosu > SOHBET

SOHBET


GönderenMesaj

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Nisan 2006 Cuma 13:35:25
Biraz KıLkuyruqTur AiLeden GeLme Bi deLiLiq vardır Onun Dısında Jiji biJi Bi Zat-ı Muhteremdir kendiLeri

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Nisan 2006 Cuma 13:42:10
ıımm Kıyarmıyım .. Kıyarım HerhaLde

maniac mı Önde Gideni Hemde..

bi insanın Hich arkadası oLmaz mı Ya.. (bunun Yoq ) OLe Bi cins isTe.. ama Tam SenLiq ..

Size Ömür Boyu MutLuLukLar Simdiden

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Nisan 2006 Cuma 13:45:42
eeT bi anneLeri İyi

Kıs Kardesi Cok Kücük Ya ..Büyük OLsa ALırdım


Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
28 Nisan 2006 Cuma 14:30:23
ooo coşmuşsunuz bakıyorum da

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
28 Nisan 2006 Cuma 15:17:36
ACELE ETME GÜZELİM ÖNÜNDE KOSKOCA Bİ ÖMÜR VAR ŞİMDİDEN EVLENİRSEN GEÇMEZ O YILLAR

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
28 Nisan 2006 Cuma 16:12:10
öyle diyosan sorun yok

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Nisan 2006 Cuma 20:01:28
waLLa sen BiLirsin Bu zamanDa boLe Erkek BuLman Zor yani

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Nisan 2006 Cuma 20:12:20
waLLa sen BiLirsin TeKLif Var Israr Yok ...

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
29 Nisan 2006 Cumartesi 08:53:43
SanaDa GünyaDın

aKsamı Kacırmısız Üstüne Afiyet

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
29 Nisan 2006 Cumartesi 12:07:38
güna0ydı

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
29 Nisan 2006 Cumartesi 19:07:43
Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda
>onlara mültecilermis gibi bakariz?
>***
>* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz?
>Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?
>***
>
>* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?
>***
>* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene
>"ögretmenim" diye seslenirken altıncı sinifta bir anda "hocam" diye
>seslenmeye baslarlar?
>***
>
>* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir
>uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda; "4 dogru bil, bir dogru
>da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme
>cesaretine ödül verilmez?
>***
>
>* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana
çikinca
>kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan
>tirstigimiz için midir?
>***
>
>* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra
>dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız
>
>****
>* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün
>insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi
>izliyor...
>****
>* Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha
>uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?
>****
>* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir
>avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden
>geçen baska milletler var midir?
>****
>
>* Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde

>"inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?
>****
>
>* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?
>****
>
>* Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden
>"indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir
>terslik yok mudur?
>*****
>
>* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul
>etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar
>programi satin aldiktan sonra "kabul etmiyorum" seçenegini
>isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?
>*****
>
>* Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari
>hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler
>midir?
>******
>
>* Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7

>kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün
>oldugunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini
>bilmemekte midir?
>******
>
>* Neden futbol takimi olan Ajax"Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü
>Ajax "Ajaks" diye okunur?
>
>******
>
>* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat
>yemininde"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
29 Nisan 2006 Cumartesi 19:20:04
Farkında olmadan da olsa çocuklara, o küçük yüreklerinin taşıyamayacağı
yükler yüklememeli...


Selma, 6 çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğuydu, bana geldiğinde 8
yaşındaydı. Selma'nın onu psikolojik olarak susmaya iten, seçici
konuşmazlık dediğimiz sürece getiren olaylar beş yaşındayken başlamıştı.

Selma, beş kardeşi, anne ve babasıyla kendi alinde normal bi yasam
sürerken bir gün annesi hastalanıyor. O dönemlerde beş yaşlarında.
Kendisinden büyük iki abla, bir ağabey ve kendisinden küçük iki kardeş
daha var.

Küçük kardeşin yeni doğduğu dönemde anne ciddi sağlık sorunlarıyla
karşılaşıyor. Uzun süre tedavi görüyor. Yoğun uğraşılara rağmen
iyileşmiyor. Hastane ortamından evine gidip son günlerini evinde huzur
içinde yaşasın diye doktorlar tarafından eve gönderiliyor.

Birkaç ay evde babaanne , hala ve benzeri yakın akrabaların yardımıyla
yaşatılıyor. Birgün hayata gözlerini kapatıyor. Anneye en fazla ihtiyaç
duyulan dönemde anne, Selma'nın hayatından çıkıp gidiyor.

Aradan 1,5 yıl geçiyor. Kendi hallerinde bir şekilde yaşamaya alışıyorlar.
Büyük kızlar evde yemek yapıp, en küçük çocuklara annelik yaparken, Selma
babasıyla birlikte dükkanda çalışıyor.

Dükkanları evin hemen alt katında olduğu için baba endişe duymadan iş
hayatına devam ediyor. Çocuklarını kimseye muhtac etmeden yük etmeden
idare ediyor.

Bir gün ablalar ve ağabey, kardeşlerini alarak yakın akrabalarına
gidiyorlar. Selma babasının yanından ayrılmıyor. Çok ısrar ediyorlar
istemedigi için gitmiyor. Babası da gitmemesine ses çıkarmıyor.

Öğleden sonra baba kız dükkanı temizlemeye başlıyorlar. Selma babasının
istediği gibi her yeri bi güzel temizleyip süpürüyor. Daha sonra radyoyu
açıyor. Müzik dinlemeye başlıyor. Ancak dışardan gelen sesler nedeniyle
müziği duyamadığı için, sesini iyice açıyor. Babası da başının ağrıdığını
söyleyerek müziğin sesini kısmasını istiyor.

Selma, babasının söylediğini duymamış gibi yapıyor. Hani çocuklar sıklıkla
yaparlar ya..

Bir süre sonra babası, başının çok ağrıdığını söylüyor. Yüzü asılıyor.
Selma, gidip gelip babayı kontrol ediyor baş ağrısı geçti mi diye. Babası
baş agrısına dayanamayarak eve ilaç almaya çıkıyor. Sıcaktan bunaldığını,
kendini kötü hissettiğini söylüyor. Dükkana dikkat etmesini hemen bi ağrı
kesici alıp geleceğini de ekliyor.

Eve çıkıyor. Aradan epey zaman geçmesine rağmen baba yok. Bekliyor baba
yok. Merak edip yukarıya babasına bakmaya çıkıyor.

Eve giriyor. Babasına sesleniyor. Cevap yok. Tam oturma odasına giriyor ki
babası o anda Selmanın gözleri önünde kalp krizi geçirmeye başlıyor. Selma
babasının çırpınmalarına, yerde yuvarlanmalarına, halıyı
tırmalamasına...vs. şahit oluyor. Babası son nefesini verip yerde cansız
yatarken , uyandırmaya çalışıyor.

Babası uyanmıyor....

Camdan aşağı doğru bağırmaya başlıyor:
"İmdat.. Babama bişey oldu... Yardım edin!.."

kısa süre içinde ev mahalle halkıyla doluyor...

cenaze işlemleri bitince 1,5 yıl önce anneleri ölen bu altı kardeşin ne
olacağı tartışması başlıyor.. kimi "yanımıza alalım" , kimi "yuvaya
verelim", kimi de "hepsine birden nsıl bakacağız" diyor. En sonunda
akrabalar aralarında anlaşıyorlar."herbirimiz birisini alalım." Böylece
çocuklar yurtlarda perişan olmaz, arada sırada da olsa birbirlerini
görürler. Diye düşünüyorlar.

Selma' yı çok sevdiği halası alıyor. İki yıldır Selma yanlarında ve hiç
konuşmuyor.

Duyduklarım beni çok etkilemişti. Daha önce gidilen uzmanların isimleri
beni endişelendirmişti. Bir yandan da bir şeyler yapabilirim belki diye
düşünmeden edemiyordum. Hikayesinden çok etkilendigim bu kızı merakla
bekliyordum. Halası olan biteni tek tek anlattı.

"Gelinimiz ve ağabeyimin ölümünden sonra bende Selmayı aldım, ama onu bir
türlü mutlu edemedik. İki yıldır yüzü hiç gülmüyor. Kendiliğinden hiç bir
şey yapmıyor. Sadece konuşmasa neyse ama sanki kurulmuş bir robot
gibi.örneğin sofraya oturup yemek yiyeceğiz ." Hadi Selma sofraya otur!"
diyoruz oturuyor. Hadi Selma artık kalkabilirsin demeden kalkmıyor.
Önceleri aldırmadık. Baktık olmadı karşımıza aldık uzun uzun konuştuk
anlattık. Ona evimizin bi kızı oldugunu, evdeki herkes kadar her şeye
hakkı oldugunu... hiçbirisi fayda etmedi. Zamanla öfkelenip inadını kırmak
için bazı taktikler uygulamaya başladık. Sofra hazır olunca gel otur
demedik, aç kaldıgı günler oldu. Yada artık kalkabilirsin demedik
saatlerce sofrada oturdu. Hadi artık uyu demedik , sabaha kadar koltukta
öyle oturdu.
Vicdanın yoksa söyleme..."

Onunla yaptığım ilk seans dün gibi aklımda. Hal hareketleri dinlemiyormuş
gibi ama tüm alıcılarını bana cevirdiğini hissettiğim tavırları.

- Biliyormusun ben seni çok sevdim
- .....
- Vallahi çok ciddiyim, çok sevdim.
- ....
- Ne güzel hiç konuşmuyorsun, diğer çocuklar gibi kafamı şişirmiyorsun .

Gözlerimin içine bakıp gülümsemesini saklamak ister gibi dudaklarını
ısırarak başını salladı.
- Biliyormusun bazen çocukların hayatlarında bazı şeyler yolunda gitmiyor,
benim işimse bunları yoluna koymak. Beni dinlediğini biliyorum . hatta
benimle konustugunu bile hissediyorum. Çocuklar benden yardım isterler,
bende onara yardım ederim. Bu hep böyle oldu.
- ......
- Ama şu an işler değişti. Sana yardım etmeyi ben istiyorum. Eğer bana
yardım edersen , izin verirsen seni susturan şeyin ne oldugunu bulurum.
Gerçekten... inan bana...izin verirmisin?

Başını salladı!
Evet başını salladı!
- Elimde bazı resimler var, o resimleri cocuklara gösteriyorum onlarda
bana resimlerle ilgili hikayeler anlatıyorlar. Onlar bana hikaye anlatınca
bende onların mutlu olmasını sağlıyorum. Yani bütün sır hikayede. ....
Biliyorum sen konuşmuyorsun. Ama hikaye anlatmak istersen, konustugunu
kimseye söylemem. Bu ikimizin sırrı olur. Anlaştık mı?

Bir süre düşündü. Başını saga sola salladı. Evetle hayır arasında gidip
geliyordu. Birden evet anlamına gelecek şekilde başını salladı.

Karşımdaydı... ben ona resimler gösteriyordum oda bana hikayeler
anlatıyordu. İşimiz bittiğinde ona çok teşekür ettim. Anlattıklarını
analiz etmeye bile gerek yoktu. O kadar saf, o kadar temiz, o kadar kendi
hikayesini anlatmıştı ki...

Selma!nın bilinçaltı karmakarışıktı. İşte Selma'nın analizden geçmesine
bile gerek bırakmayan, halasını dinlerken gözyaslarına boğan, beni analiz
yaparken hıçkırıklara boğan hikayesi...

" Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir ülke varmış. Bu ülkede anne
basıyla yaşayan çok mutlu çocuklar varmış. Çocuklar kardeş kardeş hep
oynarlarmış, anne babaları onlara hiç kızmazlarmış.

Bir gün bu çocukların annesi hastalanmış. Çocuklar çok üzülmüş. Ama kimse
çocukların üzüldüğünü anlamamış. Anneyi hep hastaneye götürmüşler. İlaçlar
vermişler.hemde acı acı ilaçlar. Anne, sırf çocuklarını yalnız bırakmamak
için içmiş bütün o acı ilaçları. Çocuklara hep annelerinin iyileşeceği
söylenmiş. Bir gün anneyi eve getirmişler. Çocuklar anne geldi diye çok
mutlu olmuşlar.

Anne hep yatakta yatmaya başlamış.artık cocuklarına yemekler yapmıyormuş.
Çocuklar çok üzülmüşler. Annlerinin yanında oyunlar oynamaya başlamışlar.
Annalerinin yanında niye oynuyorlarmış biliyormusun ? Anneleri eğlensin
diye. Ama babaanneleri hep kızıyormuş onlara. Gürültü yapıp durmayın.
Anneniz zaten sizin yüzünüzden hastalandı diye.çocuklar çok yaramazlık
yaptı diye anne hastalanmış meger. Çocuklar da anne iyileşsin diye onu
eğlendirmek istiyorlarmış ama kimse anlamıyormuş.herkes çocuklarını
azarlayınca anneleri de cok üzülüyormuş..

Birgün anne ölmüş. Herkes ağlamış. Çocuklar annenin neden öldüğünü
anlamış. Yaramazlık yaptılar diye.

Çocuklar evde babalarıyla yaşamaya başlamışlar. Bir gün anane gelip yemek
yaparken, çocuklar gürültü yapmışlar. Anneanne onlara kızmış" kızım sizin
yüzünüzden hasta oldu. Hiç annenizin sözünü dinlemediniz hasta ettiniz
kızımı. Sizin yüzünüzden de öldü. Sözümü dinlemeyip

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
1 Mayıs 2006 Pazartesi 09:09:13
herkese günaydın... gurba bişeyler olmuş arkadaşalar bu bölümde 2006 yılına ait bütün yazılar silinmiş..

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
2 Mayıs 2006 Salı 08:45:32
herkese günaydın yazılar geri gelmiş

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
3 Mayıs 2006 Çarşamba 10:08:27
günaydınnnnnnnnnnn

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
9 Mayıs 2006 Salı 09:51:04
herkese günaydın

Bymetin (HichKimSe)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
9 Mayıs 2006 Salı 11:44:08
Günaydın OnuRjan .. İyisindir İnsaLLah

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
9 Mayıs 2006 Salı 13:27:10
sanada günaydın metin naber onur nasılsın

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
10 Mayıs 2006 Çarşamba 09:21:25
günaydın

Melek (meleksahin)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1264
10 Mayıs 2006 Çarşamba 09:26:31
nasılsın pamuk şekerim

Sayfa:179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188İlk sayfa « Geri · İleri » Son sayfa