|
Gönderen | Mesaj |
|
6 Kasım 2005 Pazar
16:59:43
|
|
|
Evini alacak erkekle evlenmek istiyor!
Açık artırma sitesi Ebay'de evini satışa çıkaran Amerikalı bir kadın, evi satın alacak kişiyle evlenmek istiyor.
ABD'nin Colorado eyaletindeki Denver'da yaşayan Deborah Hale (48), ''housewithbride.com'' adresindeki internet sitesindeki açıklamasında, evi satın alacak 40-60 yaşlarındaki evlenmek istediğini belirtti.
1910'dan kalma evi satın aldığını ve yeniden dekore ettiğini kaydeden Hale, tek başına yaşamaya katlanamadığı için böyle bir öneride bulunduğunu ifade etti.
3 odalı, dayalı döşeli, bilardo masası ve jakuzisi bulunan eve 600 bin dolar fiyat biçen Deborah Hale, kendisinin ''değer biçilemez'' olduğunu belirtiyor.
yorumlarınızı bekliyorum )
resimdeki kız ve arkadaki ev karar sizin )
|
|
|
9 Kasım 2005 Çarşamba
21:19:41
|
|
|
bu evlenmek istemiyor, bu tehlikeli olanı )
|
|
|
9 Kasım 2005 Çarşamba
21:21:01
|
|
|
.
|
|
|
9 Kasım 2005 Çarşamba
21:21:25
|
|
|
.
|
|
|
24 Aralık 2005 Cumartesi
09:48:41
|
|
|
...
|
|
|
28 Aralık 2005 Çarşamba
00:23:55
|
|
|
BULUT
ALLHTA SENİ GÜLDÜRSÜN
HELEL SANA BE ABİ
İİ AKLINA GELMİŞ
|
|
|
28 Aralık 2005 Çarşamba
08:47:08
|
|
|
)
|
|
|
eda /sadness (munzureda)
1235
|
|
28 Aralık 2005 Çarşamba
15:44:26
|
|
|
bulur bulut böle resimler braco ona......burda iyi zaman geçiriyor...ben bu kadar zaman ayırramıyorum
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
12:35:13
|
|
|
SKORBORD
Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler. Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel'e yaklaşır ve kulağına fısıldar:
- "Haydi biraz sevişelim." Temel sıkılarak:
- "Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa?" der. Kadın, üstündeki son parça olan külotunu da çıkartırken:
- "Yer yerinden oynasa artık uyanmaz." der. Bunu üzerine Temel eğilir ve arkadaşının göğsünden bir kıl kopartır. Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla çılgınca sevişmeye başlar. Kadın, bir süre sonra tekrar sevişmek ister ve içli bir sesle:
- "Haydi bir daha." Deyince Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevişirler. Olay, sabaha kadar tam beş kez tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha koparınca, arkadaşı homurdanarak söylenir:
- Bak dostum, bütün gece karımı durmadan s.ktin. Ses çıkartmadım. Ama beni skorbord olarak kullanmaya devam edersen, canına okurum ha!
ASKERLİK ANILARI
Adamın biri havacı olarak askere gitmiş. Uzun bir eğitim sürecinden sonra artık sıra aldıkları eğitim gereği atlayışlara gelmiştir ve komutanlarının emriyle bir sonraki gün yapacakları atlayışa hazırlanırlar. Atlayış gününden önceki akşam hiç kimse heyecandan uyuyamaz ama, adam herkesin tersine derin bir uykuya dalar ve bir rüya görür. Rüyasında rahmetli annesini görmüştür. Annesi adama aynen şöyle der:
- "Oğlum, yarin paraşütle atlayış yapma. Çünkü paraşütün açılmayacak."
Adam sabah bu korkuyla uyanır ama, asker olduğu için bu atlayışları yapmak zorundadır. Atlayış zamanı gelir ve böylece askerler uçağa binerler ve uçak havalanır. Komutanın emriyle askerler tek tek atlamaya başlarlar ve en son olarak uçakta adam ile komutanı kalır. Komutan adama atlamasını söyler ama adam hala daha gördüğü rüyanın etkisindedir ve komutanına atlayamayacağını söyler. Komutanı bunun nedenini sorunca adam gördüğü rüyayı komutanına anlatır. Komutanı gülerek adama:
- "Rüyaya inanılır mı? Der ve paraşütünü çıkarak adama verir. Adamın paraşütünü de komutan giyer ve böylece paraşütleri değiştirirler. Bunun üzerine adam rahatlamış bir şekilde uçaktan atlar ve kısa bir süre sonra paraşütü açılır. Adam derin bir oh çeker ve annesine seslenir:
- "Hani anne paraşütüm açılmayacaktı?" demeye kalmadan yanından hızla biri geçer. Dönüp baktığında düşen kişi komutanıdır ve komutanına bağırarak:
- "Komutanım nereye?" diye sorar. Komutanı da yanıt verir:
- Ananı s.kmeye...
SİX PENNY
Adamın biri İngiltere'ye gitmiş. Bir restorana girmiş ve makarnayı işaret etmiş. Lokantacı da "six penny" diye cevap vermiş. Temel şaşkınlıkla lokantadan çıkıp başka bir lokantaya girmiş ve yine makarnayı işaret etmiş. Bu lokantacı da diğer lokantacı gibi "six penny" diye cevap vermiş. Adam çok abaza hem de aç olduğundan dayanamamış ve adamı hemen oracıkta domaltıp düzmeye başlamış. Lokantacı da bir yandan kurtulmaya çalışırken, bir yandan da adama "no fuck, no fuck" diye bağırmaya başlayınca, adam lokantacıya şöyle demiş:
- "Ufak mufak işte ne yapalım? bununla idare et."
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
12:35:38
|
|
|
DUVAR YAZISI
Kızın babası, erkek çocuğun babası ile konuşmaktadır:
- Sizin oğlan bizim duvara işemiş.
- Çocuktur, ne olur ki?
- İyi ama, çişiyle bizim kızın adını yazmış.
- Demek ki, bizim oğlan senin kızı seviyor.
Kızın babası sinirlenerek:
- İyi ama birader, yazı bizim kızın el yazısı.
ŞAİR PADİŞAH
Günün birinde sair bir padişaha ilham perisi gelir ve şiir yazmaya başlar:
- "Çıktım ağaca, yedim hamını mamını,
....?
- "Çıktım ağaca, yedim hamını mamını,
-....?
gerisi bir türlü gelmez.
Padişah geceleri uyku uyuyamaz olur. Şiirini bir türlü tamamlayamaz. En sonunda ülkesinin bütün şairlerini sarayında toplatır. Şairlere sırayla sorar ama hiç biri bilemez. Padişahın ümitleri bitmek üzereyken sıra en son şaire gelir. Padişah en son şaire der ki:
- "Hadi şu şiirin devamını getir de ne istersen sana vereyim!" der. Önce padişah şiirin ilk mısrasını söyler:
- "Çıktım ağaca, yedim hamını mamını" deyince şair hemen şiirin ikinci mısrasını tamamlar:
- "Düşersen aşağı görürsün ananın a.ını."
TEORİ İLE PRATİK ARASINDAKİ FARK
Bir gün oğlu babasının yanına gelmiş ve teori ve pratik arasındaki farkın ne olduğunu anlatmasını ve kendisine bununla ilgili bir örnek vermesini istemiş... Bunun üzerine babası: "Annene ve ablana git ve onlara 500.000 Euro veren herhangi bir adamla bir gece sabaha kadar sevişip sevişmeyeceklerini sor" demiş... Çocuk önce annesine, sonra da ablasına aynı soruyu sormuş ve her ikisinin de kısa bir tereddütten sonra bu parayı verecek herhangi bir adamla bir gece sabaha kadar sevişmeyi kabul ettiğini öğrenmiş ve babasına tekrar dönerek:
- "Sordum baba" demiş. Babası ise oğluna:
- "Annenle ablan ne dediler? Bu parayı verecek bir adamla bir gece sabaha kadar sevişmeyi kabul ettiler mi?" diye sorar. Oğlu ise:
- "Her ikisi de kısa bir tereddütten sonra bu parayı verebilecek bir adamla bir gece sabaha kadar sevişmeyi kabul ettiler" deyince, adam söyle bir düşünmüş ve oğluna şöyle demiş:
"Bu demek ki oğlum, bankada teorik olarak 1.000.000 Euro'muz var, pratik de ise evde iki orospu bulunuyor..!"
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
12:37:23
|
|
|
Kadın mahkemede hakime dönüp, "Şu köşedeki sefil heriften boşanmak istiyorum efendim.." demiş..
"Neden boşanmak istiyorsun?.." diye sormuş hakim
"Seks nedir bilmiyor efendim!" diye cevaplamış kadın..
"Kaç yıllık evlisiniz?.."
"14 yıldır efendim.."
"14 yıldır seksi bilmediğini fark edememiş miydiniz?"
"Hayır geçen haftaya kadar fark edememiştim efendim.." demiş kadın, "Ta ki o yokken eve bir seyyar satıcı gelene kadar!.."
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
12:37:55
|
|
|
eger hakikaten guzel bi kadin sevdiyseniz ve askiniz,sevginiz bunu
size boyle gostermiyo ve sizin haricinizde 2-3 kisiden daha duymus
iseniz hatun kisinin guzel oldugunu;
1- her an unutulabileceginizi, her an kalbinin kapisinin onune
konulabileceginizi, bi anda ben seni sevmiyorum diyebilecegini, bi gun
yataktan kalkip uyandigi gibi sizi terkedebilecegini hatirinizdan
cikarmayin.
2- hadi bi de sizi ekonomik olarak eziyorsa, o zaman aman ha,
erkegim,mascular im, gucum kuvvetim yerinde yapmayin, sizin gibileri
ispanya da rodeoda gurestiriyolar, bazen matador bazen okuz olarak ve
ikisinin de cok faydasi yok bu isten haberiniz olsun.
3- gelecege dair plan yapmayin, evlenirim cocugum olur, ya da yarin da
suraya buraya gideriz, beni nasi olsa seviyo, asla birakmaz gitmez
demeyin, bunu dediginiz anda muhtemelen gunleriniz sayilidir. oldugu
gibi birakin, nasi isterse oyle olsun, oluruna birakin, verin
dizginlerinizi eline gitsin, resistence is futile derler, beyhudedir
zorlamak, eger guzel bi kadini zorlamaya calisiyosaniz zorladiginiz
sizden baskasi degildir.
4- haddinizi bilin, kulu olun, kolesi olun, serin kendinizi ayagina,
bi erkek icin cok zordur bu, hele sevildiginizi, onun da sizi gunde 5
dakika kadar dusundugunu duyma onurunu yasadiktan sonra, ama SAKIN
bunu bi numara olarak gormeyin, cunku bi gunde 5 dakikadan baska
dakikalar da var.
5- asla saygisizlik yapmayin, bi kadin, hele guzel ve guzelliginin
farkinda ise, hatta nasi olsa guzelim diye makyaj yapmayan bi tipse
(inanmasi zor ama var bunlardan) onun aslinda ortacagda falan
yasasaydi bi prenses olacagini bilin ve oyle davranin, kapisini acin,
para verin, yemek yedirin, gezdirin, sirinlik komiklik yapin, ailesine
yalakalik yapin, arkadaslarina seberin ve onun gonlunu kazanmak icin
herseyi yapin cunku emin olun bunu hakediyolar.
6- herseyi yaptiniz ama karsilik goremediyseniz sakin kizmayin,
haddinizi bilin, prens degilseniz prensesleri hakedemezsiniz,
hatirinizdan cikarmayin bunu, yabanci dilin kac tane, hangi okulu
bitirdin, babana anan kim, kac para kazaniyosan, senin karin olursa
ona neler yapabileceksin, neler yapamiycaksin? bunlari dusunup durun
ve en onemlisi sakin ha ne olursa olsun kizmayin ona. cunku guzel bi
kadin olmak belki de bu dunyada yapilabilecek, kaldirilabilecek en zor
sey.
7- asla vazgecmeyin, belki o acimasa alemlerin rabbi acir da size,
onun gonlune merhamet kor, o da gelir size, bekleiyn umutla siranizi,
gelmezse sizin degil onun cani saolsun, unutmayin asik gurur yapamaz,
kadinlara saygi esastir, butun kadinlar da prensestir. dolayisiyla
erkekliginizi evlendikten sonra namusunuz, rizkinizi kazanmak,
cocuklarinizin gelecegi ya da esinizi mutlu etmek icin harcayin.
parolaniz, come what may, ya da u jump i jump, remember? olsun..
ask kazanir, nefret kaybeder...
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
12:38:25
|
|
|
CENNETTE NİKÂH.
Evlenme hazırlığı içinde olan bir çift trafik kazasinda ölüp Cennete giderler. Damat adayi durumu gorevli melege anlatarak evlenip Evlenemeyeceklerini sorar.
"Bir bakayım" der, gorevli melek.
Aradan 3 ay geçtikten sonra görevli melek magdur cifte Sevinçli haberi vermek için "Hersey ayarlandi. Sizi Evlendirebiliriz" der.
"Şey... Biz dusundukde, Acaba Evliliğimiz yürümezse bizi bosayabilirmisiniz ?" diye sorar Damat adayi.
Görevli melek gök gürültüsü sesiyle son derece kizgin bir Şekilde;
"Siz Manyak mısınız? Cennette bir imam bulabilmek icin 3 Ayımı verdim.
Avukat bulmak ne kadar surer tahmin edebiliyor musunuz?"...
|
|
|
31 Aralık 2005 Cumartesi
13:53:59
|
|
|
Adamın biri, yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye
biraz para verir ve
-"Al, bununla kendine sigara alırsın", der. Dilenci:
-"Beyim ben hiç sigara içmem" diye cevap verir. Adam bunun
üzerine:
-"O zaman biraz şarap içersin", der. Dilenci:
-"Ben ağzıma içki de sürmem", der. Adam:
-"E o zaman bir altılı oynarsın" diye patlar. Dilenci:
-"Beyim ben kumar da oynamam" deyince adam:
-"O zaman al bu parayı ve bizim eve gel", der. Dilenci
nedenini sorduğunda adam cevap verir:
-"Karım seni bir görsün de; içki ve sigara içmeyen, kumar
oynamayan bir adamın hali ne oluyor anlasın."
*************************************************************
Yavru kutup ayısı babasına sorar:
-"Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?"
-"Elbette yavrum..?"
-"Allah Allah?", deyip annesinin yanına gider yavru ayı:
-"Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?"
-"Tabii evladım kutup ayısısın."
-"Yani sen babamı hiç aldatmadın değil mi, ben gerçekten
babamın oğluyum?"
-"O ne biçim söz oğlum, baban duymasın ikimizi de öldürür!"
Bunun üzerine, yine "Allah Allah?" deyip, babasının
yanına döner yavru ayı ve sorar:
-"Yaa baba Allah aşkına doğru söyle bak, beni evlatlık
falan almadınız değil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum?"
Baba bunun üzerine bağırır artık:
"Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden
ikide birde soruyorsun bunu bakalım?"
Yavru ayı:
-"Üşüyorum anasını satayım baba, üşüyorum yaa..."
***********************************************************************
Genç iş adamı, uçağa binmek üzere havaalanına gelir ve bilet
kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim
eder. Görevliye biletini verirken ekler:
-"Biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak,
verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e
gitmesini istiyorum."
Görevli kız şaşkınlıkla cevap verir:
"Özür dilerim, ancak bunu yapmamız mümkün değil efendim."
Bunun üzerine genç adam gülümser:
-"Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yapmıştınız da!"
*****************************************************************************
Papa bir gün New York'u ziyaret edecekmiş. Elbette büyük bir
olay, tüm basın havaalanında Papa'yı bekliyor. Nihayet Papa
gelmiş ve basının karşısına çıkmış. Sözü ilk alan gazeteci
Papa'ya sormuş:
-"Sayın Papa, New York genelevleri hakkında ne
düşünüyorsunuz?"
Papa'nın buna yanıtı "New York'ta genelev var mı?" olmuş.
Ertesi gün, New York gazeteleri şöyle bir manşet atmışlar:
-"Şok! Papa New York'a gelir gelmez, New York'taki
genelevleri sordu!"
***********************************************************************
Amerikalı bir antikacının yolu Türkiye'ye düşmüş, hayvan
pazarının birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir
adamın durduğu, zayıf mı zayıf, hasta bir eşek görmüş; ancak
dikkatini çeken, bu zavallı eşeğin üzerinde gördüğü, oldukça
eski ve son derece değerli semermiş. Antika kültürü olmayan
bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuza satın
alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış. Sıkı bir
pazarlıktan sonra, eşeği normal fiyatının 4-5 katına satın
almak üzere anlaşmış. Milyonlarca dolar değerinde semeri,
4-5 eşek parasına aldığı için sevinmeye tam başlamışken,
ihtiyar oradaki bir çocuğa seslenmiş:
-"Oğlum, kalk da ahırdan yeni bir semer getir beyefendi
için, bu eski semerle göndermeyelim onu!"
Amerikalı tutuşmuş haliyle:
-"Benim için sorun değil, zahmet etmeyin..." filan derken
bayağı bir dil dökmüş. En son bizim ihtiyar dayanamamış:
-"Boşuna uğraşma beyim, biz bu semerle çok eşekler sattık!"
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|