|
Gönderen | Mesaj |
|
18 Ocak 2006 Çarşamba
00:20:45
|
|
|
Sevgili Dostlar;
Sizi Müzikli bir Paris akşamına götürmek istiyorum sanal olarak..
aşağıdaki linke tıklayın ve yavaş yavaş ilerleyerek keyifli bir Paris gecesini yaşayın..
sevgilerimle
volkan
http://framboise781.free.fr/Paris.htm
|
|
|
18 Şubat 2006 Cumartesi
14:01:59
|
|
|
Genç kız annesine sorar :
- Anne aşk nasıl bir şey ?
- Aşk mı ? şey... aşk şöyle bir şeydir kızım, hani mesela çok zengin
ve
yakışıklı bir adama rastlarsın, seni Venedik'e götürür, mehtapta
gondolla
gezersiniz, sonra San Marco meydanında güzel bir restoranda harika bir
yemek
yersiniz, müzik falan... ve arkasından en lüks bir otelde sana şahane
bir
gece
yaşatır. Sonra da, ne bileyim işte, sana güzel bir araba alır, bir
daire
alır ya da deniz kıyısında sana bir villa satın alır, elmas
gerdanlıklar,
altın yüzükler hediye eder, mutluluktan uçarsın adeta, işte aşk böyle
bir
şeydir kızım..
- Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması,
ilk
buluşma, ilk öpücük.... Bunlar yok mu ?
- Ha onlar mı? kızım onlar bedava hatun götürsünler diye komünistlerin
uydurmaları, başka bir şey değil...
|
|
|
11 Mart 2006 Cumartesi
11:23:32
|
|
|
Dr. Fahrettin Kerim Gökay, hazir cevapligi ile de meshur idi.
"Fahrettin Kerim Gökay, Istanbul Belediye Baskanligi zamaninda firinlari geziyormus. Kendisine, agzi oldukça bozuk bir firinci pasta ikram etmis.
Fahrettin Bey, söyle bir tadina bakmis ve
- "Himmm!... Çok güzelmis, hangi margarini kullandin buna?"
Firinci pis pis siritarak
- "Sana koydum efendim!"
Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almis ve devam etmis:
- "Ben de bütün firincilara söyleyeyim de, hepsi Sana koysunlar!..."
|
|
|
14 Mart 2006 Salı
16:25:19
|
|
|
İş adamı Temel Almanya'ya gider. Kaldığı otelin lobisinde
herkesin bir görür merak eder kuyruğa girer.
Meğer papağan herkese kişisel bilgilerini
söyleyebiliyormuş. Papağan Alman'a;
"Almansın. Hristiyansın, fizikçisin." der.
İngiliz'e; "Ateistsin, denizcisin, zekisin"
der. Sıra Temel'e geldiğinde papağan:
"Sen Oflusun, Lazsın, salaksın" der.
Temel çok kızar ama aklına da
hemen bu papağanı alıp memlekete
götürürsem çok para kazanırım diye bir
fikir gelir. Hemen otel müdürüne gider,
papağanı satın almak istediğini söyler.
Otel müdürü sadece 250 EURO'ya 5
yumurtasını verebileceğini söyler. Temel
kabul eder. Yumurtaları alıp Trabzon'a
gider. 21 gün bekler. Bir de ne görsün!
Yumurtalardan bir leylek, bir karga,
bir doğan, bir serçe çıkar. Hemen
soluğu aynı otelde alıp sıraya girer.
Sıra Temel'e geldiğinde papağan yine
aynı şekilde; "Sen Oflusun,
Lazsın salaksın" der.
Bunun üzerine Temel papağanın
kulağına eğilip; "Benim laz ve
salak olduğumu bi tek sen biliyorsun
ama senin orospu olduğunu bütün
Trabzon biliyor." der...
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|