Gönderen | Mesaj |
|
17 Temmuz 2009 Cuma
17:43:24
|
|
|
Tık, tık, tık… Kim o? Hazırlan gidiyoruz. Sen kimsin? Nereye gidiyoruz? Sıran geldi. Gerçek evine gidiyoruz. Gerçek ev mi? Sen! Yoksa! Evet. Hadi gidelim. Dur bir dakika…Bir sürü yarım işim var. İş yarım kalmaz. Birileri tamamlar. Oyalanma artık. Çocuklar, onlar daha çok küçük, bari vedalaşsaydım. Sen olmadan da büyürler, hadi bekliyorlar. Bekliyorlar mı? Onlar da kim? Gidince görürsün. Anladım. Anladım ama kalbini kırıp, gönlünü alamadıklarım, iyiliğini görüp, karşılık veremediklerim var. Anlayacağın borçlu gitmek istemiyorum. Bunu zamanında düşünseydin! Zamanında mı? İyi de ben daha zamanın var sanıyordum… Hepiniz aynısınız… Zaman dediğin içinde bulunduğun an…. Bunun ötesi yok. Keşke, keşke… Devam etme. Bugünü yaşarken hep yarın var gibi davrandın.. Sana verilen bu hayatın tadını çıkarmadın ve zamanın sana getirdiklerin sorumluluklarını yerine getirmedin.. Bu sana son uyarı …Şimdi gitmiyoruz… Ama her an gidebiliriz.
|
|
|
17 Temmuz 2009 Cuma
17:43:36
|
|
|
çok güzel
|
|
|
17 Temmuz 2009 Cuma
23:52:54
|
|
|
bu arada beğendiğine sevindim özden... 
|
|
|
18 Temmuz 2009 Cumartesi
13:47:34
|
|
|
öenmli değil özdenim ama yazı da acı ama gerçek bir olayı bir nebzede olsa bize yaşatıyo düşünüldüğünde özdenim...  
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|