|
Gönderen | Mesaj |
|
10 Ekim 2009 Cumartesi
13:10:03
|
|
|
Aşk Dediğin Yoksulluktur!
Yoksunluktur aşk dediğin! Bir yanın eksik kalır geceler boyu, aldığın nefes yetişmez, sokak çocukları gibi dışarıda üşür yüreğin Kazanma ihtimalinin az olduğu bir kumar oyunudur aşk. Elindeki karta bakmadan rest çekmektir yaşama. Tüm zenginliğini, düşük ihtimale rağmen, hayatın ortasına sürmektir. Olmayacak duaya amin demektir aşk. İmkansızı başaracağına dair şiddetli inançlara tutulmaktır. Kaç merdiveni üst üste koyarsan, mehtabı sevdiğinin kollarına çekebileceğini hesaplamaktır mesela. Ortak bir yıldız seçip, bulutlu gecelerde seni düşünmediğini sanarak ağlamaktır. Muhteşem şiirler yazdığına inanarak, tüm sevdiklerini esir etmektir, yüreğinden başka yere bağlanamamış kelimelere. Zamanla kavga etmektir aşk. Yelkovanla akrebe küfür etmektir geçmek bilmez bekleyişlerde. Planlarını uyduramamaktır, hayat sürprizler yaparak değiştiğinde. Kendinden vazgeçmektir aşk dediğin. Yemeğin en güzel yerini ayırmaktır sevdiğin için. Onun yerine düşünmektir, onsuz kaldığın anlarda bile. Birini kendinden çok sevmektir, henüz kendini sevmeyi bile beceremediğin yaşam tünelinde. Hastalandığında bir sandalye üzerinde beklemektir sabaha kadar. Her acısını kalbinde misliyle hissetmektir. Aşk dediğin yoksulluktur. Bedenini, ruhunu, kalbini emanet ederek başkasına; düşler bahçesinin çiçekleri ile avunmaktır. Kendin olmaktır aslında,özüne dönmektir. Vazgeçmektir hırslardan, cezalardan, çekişmelerden. Sadece güzel olana dayandırıp yaşamı, her mevsimin tadını çıkarmaktır. En değerlisi, aşk, bir kalbe sevmeyi öğretmektir...
|
|
|
10 Ekim 2009 Cumartesi
13:10:38
|
|
|

İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan kış sabahında, seni düşündüğümde içime yayılan sıcaklığın, dışarıdaki iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam...
Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam...
Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...
İçtiğim çayın şekeri, sigaramın dumanı, kahvaltımın her lokması sen oluyorsan...
Sokakta bana bakan her insan, yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düşüyorsa...
Sevdiğin şarkıyı defalarca başa alıp bıkmadan defalarca dinleyebiliyorsam...
O şarkının her sözüne seninle ilgili ayrı bir anlam yüklüyorsam...
Yüzlerce kişinin arasında bile kadehimi sadece senin şerefine kaldırıyorsam...
Başımı döndüren şeyin aslında içki değil, sana olan aşkım olduğunu biliyorsam...
Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözünle, bir gülüşünle uzun bir tatilden dönmüş gibi enerji doluyorsam...
Ve o enerjiyle hiç uyumadan günlerce çalışabileceğimi duyumsuyorsam...
Gün boyu saatleri, dakikaları sayıp `Neden geçmiyor bunlar` diye hayıflanıyorsam...
Ve hep seninle buluşacağımız anı bekliyorsam...
Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...
Sonra sana bunu anlattığımda birlikte ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam...
Seninle ilgili planlar yapıyorsam...
Sadece varsayımlara dayalı olsa bile o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntının üzerinde dakikalarca düşünüyorsam...
İzlediğim filmdeki başrol oyuncularının yerine kendimizi koyup `Biz olsaydık böyle yapardık` diyorsam...
Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcüklerin benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam...
Yine de bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam...
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...
Kahkahanın en güzelini seninle atacağımı, yemeğin en güzelini seninle yiyeceğimi, içkinin en keyiflisini seninle içeceğimi düşünüyorsam...
`Hayatının en anlamlı şeyi ne` diye sorduklarında tereddüt bile etmeden senin adını verebiliyorsam... Sen benim için vazgeçilmez olmuşsun demektir...
|
|
|
10 Ekim 2009 Cumartesi
19:45:39
|
|
|
Sana Akıyorum Kaygısızca Sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor. Çünkü sen her taraftasın. Sağımda, solumda, arkamda, karşımda. Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun. Sana akıyorum, çünkü senin yolunda yürüyorum. Önüme çıkan hiçbir sapak, hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni. Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de. Ama tozundan, toprağından, çakılından, çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun. Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum. Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa, benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin. Sana akıyorum, çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni. Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum. Kalemin bütün kapıları açık. Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum. Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni. Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum. Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum. Sana akıyorum, çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var. Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi. Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana. Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın. Sana akıyorum, çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor. Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum. Sana akıyorum, çünkü `hayatın uslanmaz ruhusun` sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında. Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum. Sana akıyorum. Bütün coşkumla... Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana.
|
|
|
10 Ekim 2009 Cumartesi
19:58:01
|
|
|
HEMEN GİTME NE OLUR ANİDEN ÇEKİP GİTME...
BİR SİGARA TİRYAKİSİ GİBİ DÜŞÜN BENİ SANA MÜPTELA...
YAŞAK KOYUP SAKLANIRSAN BİR KÖŞEYE ARARIM SENİ İSTANBUL`UN İKİMİZ KOKAN CADDELERİNDE VE HAVASI ELLERİN GİBİ SESSİZ SAKİN SULARI DENİZ GİBİ DELİ DİVANE AKAN O ŞEHİRDE...
KARŞIMDA DUR ÖYLECE ELLERİN MASANIN ÜZERİNDE....
İÇMEK İSTEMELİYİM GÖZLERİNİ HER GECE İÇİME ÇEKMEK... VARLIĞINLA SOLUK ALIP VERİRKEN CİĞERLERİM BAYRAM ETMELİ VARLIĞINLA...
KARŞIMDA DUR ÖYLECE SEVDİĞİM BİR SİGARA PAKETİ GİBİ DUR...
ZEHİRLENDİĞİMİN HAKKINI VERMELİYİM SANA UZANMAYA ÖZENMELİ YAVAŞ YAVAŞ AĞRILI HER NE OLURSA OLSUN ``SEN``DEN VAZGEÇMEMELİYİM....
|
|
|
14 Ekim 2009 Çarşamba
17:29:16
|
|
|
sağol onur paylaşımın için
|
|
|
14 Ekim 2009 Çarşamba
19:34:09
|
|
|
asıl sana teşekkürler gül....
|
|
|
15 Ekim 2009 Perşembe
10:05:45
|
|
|
malesef yok be ne yaparsınelimizden tutup eğitecek birilerini bulamadık daha...
|
|
|
14 Kasım 2009 Cumartesi
14:44:14
|
|
|
10 2009 Unuttuğun Satırlardan Koptum Geldim... Mehmet Metin Baş
Hani sen bana bir şiir yazacaktın, İçinde sadece beni anlatacaktın. İşte o beni unuttuğun satırların içinden, Kopup ta geldim bir vuslat-ı bahar hayaliyle.
Avuçlarımda aşkın masalsı hikayesi, Kalbimde sevginin güçlü efsanesi, Dilimden dökülen her kelime, Seni anlatır, Resmini çizer her bir hecesi. Hasretti yine senden öncesi, Biz vardık sadece, Yoktu bu sevdanın öznesi. Fiiliyatında eylem vardı, Ve yüklemi her şeyi anlatırdı.
Belki seninde mazeretin vardı, Belki yerin dardı, Hani sana yazacaktım ama, Kağıt kalem yandı. Ya da yağmur çok yağdı, Onu da sel aldı.
Olabilirdi güzelim, Her şey olabilirdi ama, Bende de öyle bir sevda vardı ki, Her gece adını andı, Her gün seninle uyandı, Rüyalarında beyaz gelinlikli, Yüzü ay a benzer bir kız vardı, Bıçak kemiğe dayandı, Yine bıkmadı,yine usanmadı, Sen unuttun ama, O seni hiç unutmadı,unutamadı...
Mehmet Metin Baş
536 kez okundu.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
|
|
|
15 Kasım 2009 Pazar
12:10:49
|
|
|
on numara metin abim eline koluna yüreğine sağlık...Ama hala kırgınım haberin ola...
|
|
|
15 Kasım 2009 Pazar
17:40:33
|
|
|
unutrmadım sizi asla unutamadım sevgiler herkese...
|
|
|
16 Kasım 2009 Pazartesi
12:51:22
|
|
|
inşallah metin abi bizde seni unutmadık...
|
|
|
16 Kasım 2009 Pazartesi
21:26:47
|
|
|
14.11
2009 Renklerin Cümbüşü Mehmet Metin Baş
Bir ressam olmuş gönlüm, Resmini tuallere taşıyan, Siyahlara düşman yüreğim, Tenin rengini dost edinmiş, Gülyüzün de masum bir pembelik, Gözlerin de derin bir kahvelik varmış, Renklerin cümbüşün de, Dans eden balerinler, Gökkuşağını oluşturmuş, Uçuşan kelebekler, Kırmızı bile seni kıskanmış ta, Yüzü kızarmış resminden, Bir beyaz utanmamış, Senin yüreğinde olmaktan, Bir de ben bıkmamışım senin sevginden. Bir sevda resmi çıkmışki ortaya, Gerçek aşkın tadı gibi, Bakınca gözü yormayan, Tadına doyum olmayan, Senin resmin...
Mehmet Metin Baş
232 kez okundu.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
|
|
|
17 Kasım 2009 Salı
13:47:30
|
|
|
Resimler ve renkler bayağı güzeldir...
|
|
|
24 Kasım 2009 Salı
17:54:57
|
|
|
2009 Son Bir Dilek Daha Tut Öğretmenim Mehmet Metin Baş
Kışların gayet çetin, gecelerin uzun ve zorlu geçtiği, eski yılların hikayesiydi. köyü vardı, okulu yok tu. okulu oldu, öğretmeni yok tu...
Başka köyün okuluna giderken yaya, bir dilek tuttu, köyüne öğretmen gelsin diye. çok fazla geçmedi, dileği kabul olmuş tu. sevinç le hemen okuluna koştu, içi içine sığmıyor du...
Yıllar kovalarken yılları, okumaya devam edip, öğretmen olmak istiyor du. şartlar ağır, yaşam zorluydu. ama bir dilek daha tuttu, öğretmen olmak istiyordu. karanlıkları aydınlatmak, ışık saçmak istiyordu...
Zorlukları yendi okudu, ve öğretmen oldu. son bir dilek hakkı vardı. o dileğinide tuttu. ama onu göreve başlatacak, öğretmen kadrosu yok tu...
Yarınlarımızı emanet ettiğimiz haklarını asla ödeyemeyeciğimiz öğretmenlerimiz ne yazık ki,o kadar emek den sonra göreve başlayamıyorlar ve ücretli öğretmenlik adı altında çok komik ücertlere çalıştırılmaya zorlanıyorlar.bu durum benim çok zoruma gidiyor... bu durumu kınıyor hatta lanetliyorum...ama öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor sembolik te olsa bu günlerini kutluyorum...
Oku diye başlamışız ilk nefes almaya. en zifiri karanlıklar da bile, yolumu senin ışığınla bulurum. bana bir harf öğretenin hem kendisine, hem de her harfine kurban olurum...
Mehmet Metin Baş
153 kez okundu.
|
|
|
25 Kasım 2009 Çarşamba
00:19:29
|
|
|
Ve yorumsuz yine yorumsuz...
|
|
|
28 Kasım 2009 Cumartesi
22:39:56
|
|
|
Seninle Her Günüm Bayram Mehmet Metin Baş
Varlığındır dünyamın içini, yaşama sevinciyle dolduran. gamzeli gülüşündür, her gözümü açtığımda, anıt gibi karşımda duran...
Sen okursan, inci gibi dökülür sitemler, mutlu bir vusalata dönüşür, hasret kılığına bürünmüş dram. seninle bi taraf olur, en sıkıntılı zaman. bir tebessümünle ışık bulur, ikimizin yerine baktığım aynam...
Senin yaşadığın her yer, benim evrenim, benim yörüngem... dönerim etrafında durmadan. sen gülünce yüzümde açılır baharlar, sen gelince deli divane olur dünyam, sen sevince açar çiçekler, seninle bana hergün bayram...
Tüm şiirkolik ailesinin bayramını kutluyor, sevgiler yolluyorum duygulu yüreklere...
Mehmet Metin Baş
129 kez okundu.
|
|
|
29 Kasım 2009 Pazar
13:13:51
|
|
|
Bayramda işte o kişinin yanında olması lazım işte metin abim...
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|