Gönderen | Mesaj |
|
7 Şubat 2006 Salı
20:28:58
|
|
|
Bir Japon, İstanbul'da geçirdiği bir haftanın sonunda fikri sorulduğunda
şunlari söylüyor:
Türkler'in evine gittiginizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz
oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor.
En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor.
Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor.
Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor.
Kumandayi elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor.
Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor.
Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar,
kendileri kanepede, koltukta yatıyor. Sonra evden çıkıyorsunuz aynı
adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor.
Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler.
Serit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir
geçitten mümkünü yok geçemezsiniz.
Evde öyle, arabada böyle, nasıl oluyor? Bu işi çözemedim.
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|