|
Gönderen | Mesaj |
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
19:21:56
|
|
|

|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
19:25:42
|
|
|
Gitme..Gelişin benzer kış güneşine Gidişin benzer çöl ateşine Yapma,Beni ölümle yüzyüze bırakma Gitme..Amaçsın her soluğuma Ortaksın her lokmama Beni aç susuz bırakma bu sofrada Gitme..Gideceksen alıştırma beni kendine Ya da senden nefret etmem için bir sebep söyle Ne olur susma böyleÇekinme,haykır yüzümeTutunduğum son daldın,İlk rüzgarda kırıldın deÖRezil et elaleme,ama kal yerinde Yeter ki gitme...Sen benim nefesimsin Sen olmazsan boğulurum Bağırırım,haykırırım Ama duyulmaz sesim Sen olmazsan benimle Ben hiç olmuyorum kendimle Ama sen bunu benden iyi bilemezsin Sensizlik öyle zor bir problem ki İnan onu sen bile çözemezsin Her fırsatta lanet okurum bu hayata Herşeyi aldın benden derim Ve karşılığında ne verdin ki bana?Bir tek sebep göster derim Hani bir tek sebep Ait olmam için sana Sen benim sebebimsin Bugünde ya da yarında Gün olur,çok uzaklardan gelirsin Bazı gün de alıp başımı gidişimsin Her köşede tıkansa da yollar Biliyorum,bir gün aynı yere çıkacaklar... GİTMEEEEEE Ben seni herşeyden,kendimden çok sevdim Bu sevdayı kimselere söylemedim Hep kanadım,hep ağladım Ölümüm de olsan yine vazgeçmedim Ne kurşunlar yıkar beni,ne savaşlar Bir tek sensizlik ağır gelir,o kadar Sen yanımda olmayınca Korkuyorum hayattan bir çocuk kadar Yaşandıysa tüm acılar Senin için yaşandılar Ben seni herşeyden,herkesten çok sevdim Bu sevdayı kendimden bile gizledim Hep yanımda,benimleydin Elini tuttum ama sen hiç görmedin Asla layık olmadım bu sevdaya Yine de pişman değilim yaptığıma Yine gelsem,yine sevsem Bir kere daha bu yalancı dünyaya... GİTME NE OLUR GİTMEK İÇİN COK ERKEN SANA MUHTACIM SANA İHTİYACIM VAR GİTMEE ŞİMDİ COK ERKEN GİTMELER İÇİN ....
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
19:39:23
|
|
|
giden gitmeyi kafya koymuşsa durulmamalı önünde başın gök ayagın sel .ayagını gazdan çekmeden git demesini billinmeli
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
19:57:18
|
|
|
Artık bazı şeylerin farkındayım. Farkında olduklarım takatimi bitirmiş olsa da yıkılmadım ben. Yürüyorum inadına. Belki düşe kalka , belki yana yana ama yürüyorum yine de…
Göründüğüm kadar güçsüz değilim. Bana dair sandıkların, farkında olduklarımın yalnızca yüzde biri ! Unutmaya and içtim yalanlarla kendimi avuttuğum geceleri… Çekmeceden çıkarırken, kenarını yırttığım üzeri karalanmış bir kağıda döktüm içimi. Zehir tadında olur sanmıştım cümlelerimi ama olmadı. Senden çok sevdanı sevmiştim ben. Cümlelere sığdırdığım harfler , hecelere dönüşürken , ben mazimin hesabını veriyordum aslında.
Üzülme yar, anlıyorum ben seni. Benim seni çok sevmem kendimle ilgili.
Biliyorum ve inanıyorum… Her şeyin bir sonu olduğu gibi yüreğimdeki cehennem yangınları da son bulacak. İşte o zaman düşe kalka değil koşar adım gideceğim hayat yolunda. Sabahlarıma doğan güneşin rengini fark
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:02:04
|
|
|
Şimdi sen su olduğunu düşün. Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok... Tükenmez...
İnanıyorum ki, gerçekten de öylesin. Ama ister çesmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak, dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani; seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın...
Unutma! Daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin... Gürültünün parçası olursun sadece.
Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; su nasılsa burada, lüzum yok ki suyu kana kana içmeye diye düsünürler... Aynen, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi!
Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep sabahın en sakin anını bekledi suyun durgun yerlerini bulabilmek için, gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...
Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez...
Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol, su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!..
Sen bir su ol... Ama rahmet ol, afet değil! Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme, sana felaket denmesin!
Su isen bir bardağa sığabil ki; damarlara giresin!..
Su yüce Allahın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri... Suya benzediğini unutma! Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu da unutma.
Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de kiyametler koparıcı olabileceğini unutma...
Unutma; senin işin rahmet olmak, afet değil !
Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene.
Ve yaşayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe...
Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun; seller, afetler gibi...
Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde olacak...
Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara!
Ama yapman gereken şu, değil mi? Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini...
Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin...
Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın...
Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yanaşmasını bekleyeceksin!..
Demeyeceksinki, ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!..
Demeyeceksin ki, aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!..
Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama maalesef değil...
Ağzını açıp şelaleden dökülen suyu içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç ?..
Veya önüne çıikan ağaçları dahi sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü ?
Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler, beyni olan her yaratık gibi!
Hadi... Sen şimdi su olduğunu düşün, ve kendini su gibi hisset...
Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı...
Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu hatırla...
Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini; girebilmeyi öğren insanların damarlarına.
Hayat ver... Vazgeçilmez ol !!..
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:02:23
|
|
|
BİR GÜN
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
bilki seni seviyorum
|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:36:05
|
|
|
çok tşşkürler sweety adım tuana ya sizin adınz
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:36:56
|
|
|
can
|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:37:48
|
|
|
mo can yaşın kaç
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:39:07
|
|
|
60 hhehehehe
|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:40:53
|
|
|
 Ben Akşamları Hüzün Bıraktığımda Kadehime, Sen Çok Uzaklarda Olacaksın Saatler Bir Bir Devrilecek Benimle İşte Sen O Zaman, Dedim Ya, Çok Uzaklarda Farkında Bile Olmadan O Yalnız Adamın, Kırık Kalpler Ve Kırık Kadehler Arasında Bırakarak, Bin Parçaya Ayrılarak   Belki De, Çaresiz Gönlümün Bilinmez Köşesinde, Bölüneceksin Ufacık Zerreciklere Ben Seni Keşfedilmemiş Umutlarla, Henüz Kimsenin Bilmediği Ve Görmediği Göz Yaşlarımla Ve Yarınlarımla   Ve Henüz Yaşamadığım Anıların Acısıyla, Tatlısıyla   Her An Anımsayarak Sevmiş_Tim   Ama Şimdi İse Her Şeyimi, Yani Seninle Birlikte Her Şeyimi, Hiçbir Zaman Gerçekleşmeyen Umutlarımı, Yıllarımı   Sevgimi Ve Acılarımı Bir Köşeye Bıraktım   Çünkü, İsmini Beynime, Resmini Kalbime Sakladım  Yoksun Artık Benim İçin 
|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:41:18
|
|
|
bende 80
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:50:47
|
|
|
güzel
memun oldum
80 osminye ili
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:51:58
|
|
|
istanbul kasım paşalıyım siz
|
|
|
12 Kasım 2008 Çarşamba
20:52:15
|
|
|
Deli Kız
Delikız sinin geliyor Sinime neler geliyor Koluna altın geliyor Haniye niye gelmedi Geldide geri döndüler Ne kusurumu gördüler Koluna çolak dediler
Kurbanız olam komşular Haniye bunun çolağı
Delikız sinin geliyor Sinime neler geliyor Ayağın hal hal geliyor Haniye niye gelmedi Geldide geri döndüler Ne kusurumu gördüler Ayağın topal dediler
Kurbanız olam komşular Haniye bunun topalı
Delikız sinin geliyor Sinime neler geliyor Beline kemer geliyor Haniye niye gelmedi Geldide geri döndüler Ne kusurumu gördüler Beline kambur dediler
Kurbanız olam komşular Haniye bunun kamburu
Anonim
|
|
|
Sweety love (sweetylove)
1
|
|
13 Kasım 2008 Perşembe
13:43:39
|
|
|
Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan Bırakıp ardında hayatın anlamlarını… Yol almalı kendi bilinmezliğine doğru, Hep ağır gelir ama doğruyu söyler yürek.. Güneş batmadan aşmalı bu yüzden,.. Hasretin yamaçlarını….
Vakti geldiğinde gitmeli insan … Unutup tüm amaçlarını… Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan, Uzanıp sevda kıyılarına sarılmalı güneşe… Günlerce yatmalı, günlerce kalmalı,.. Yıllarca yanmalı… Yakmalı hasretin her çeşidini. Savurup küllerini denize… Kaçmalı…
Vakti geldiğinde gitmeli insan… Öte diyarlara uçmalı. Gelip oturmuş yüreğinin tam da ortasına.. Durup, gitmeSede , duymaz.. Duygu kimin?, sevda kimin? Ezilmiş altında kanayan yürek kimin?.. Durdurup, bak desen bakmaz. Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan…
Ne güzelde bakıyor güneş sımsıcak, Yüzü gülüyor aynasında tüm şehrin. Bu neyin manasıdır ki; Birazcık naz yapıpta dur diyemiyor yüreğin… Havası kapkara olmalı artık, Kalbi siyaha boyanmış bu şehrin. Ekmeği kara , suyu kara,
Vakti geldiğinde gitmeli insan… Bırakıp yüreğini uzaklara… Her şey durulur belki ve vurulur sevgin,.. Kaybolur hasret yok olursun sen. Ağlamak sızlanmak fayda etmez artık Çevirip gözlerini arkaya bakmak olmaz Sığmıyorsa için içine olduğun her an… Öyle bir başına kalmak olmaz.
Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan…
|
|
|
14 Kasım 2008 Cuma
13:17:20
|
|
|
resimli aşk şiiirlerini sitedeki çiflere armagan ediyorum 




 Ne zaman ayrılık saati gelse
 Ne zaman ayrılık saati gelse En vazgeçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım o zaman Seni çağıran sesi uzaklardan
Ne zaman ayrılık saati gelse Bir gariplik çöker içime birden Kalan tek anı gibi bir devirden Durmadan çalınır o gamlı beste Sanki bilir de hazin öykümüzü Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saati gelse Bir çaresizliği anlatır gibi Birden değişir gözlerinin rengi Mavi solar, koyulaşır yeşilse Sarınca ruhunu eski bir hüzün Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saati gelse Uzatsan özlemle dudaklarını Tüm ağaçlar döker yapraklarını Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe Sadece uğultusu o rüzgarın Ve bir umut kırıntısı, belki yarın
Ne zaman ayrılık saati gelse Bir fırtına çıkmışcasına, büyük Içimizdeki güllerin boynu bükük Bir zaman kalakalırım öylece Neden sonra gittiğini anlarım İçimde güller ağlar, ben ağlarım..




|
|
|
14 Kasım 2008 Cuma
13:18:10
|
|
|


__________________
|
|
|
14 Kasım 2008 Cuma
13:19:43
|
|
|


__________________
|
|
|
14 Kasım 2008 Cuma
13:20:49
|
|
|


__________________
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|