Gönderen | Mesaj |
|
14 Aralık 2004 Salı
21:35:42
|
|
|
her gün yeni bir film çıkması sinemanın öğrencinin 7 milyon olması haliyle bir çok filmle gidememmize neden oluyor gidenler biraz bilgi versinlerde bizde yanlış yapıp 7 milyon boşa heba etmeyelim
|
|
|
16 Aralık 2004 Perşembe
19:11:43
|
|
|
motorsiklet günlüğü akıcı değil ama konu olarak gayet güzel bir film taysiye edebilirim tabi oynatan sinema bulunursa bu saatten sonra
|
|
|
16 Aralık 2004 Perşembe
20:19:49
|
|
|
o filmde oyniyan cocugun rahibi canlandirdigi bi film wardi. bi kasabaya gelip bi kizla birlikte oluyodu falan filan. o filmden beri o cocuga sinir oluyorum o yusden bi turlu gitmedim motosiklet gunnugune
|
|
|
19 Aralık 2004 Pazar
20:51:05
|
|
|
""Küba'nın devrimci lideri Che Guevara'nın anılarına dayanan "Motorsiklet Günlüğü", Guevara'nın 1950'lerin başlarında henüz 23 yaşındayken yakın arkadaşı Alberto Granado ile birlikte motorsiklet üzerinde Güney Amerika'yı baştan başa dolaşırken başından geçenleri perdeye yansıtıyor.
1952'de Arjantinli iki genç, Ernesto Guevara ve Alberto Granado, Latin Amerika'yı keşfe çıkarlar. 23 yaşındaki Ernesto, leproloji öğrenimi gören bir tıp öğrencisidir. 29 yaşındaki Alberto ise biyokimyacıdır. İki genç, Latin Amerika'nın zengin sosyal yaşamını tanımak arzusuyla yola koyulurlar. Oldukça romantik bir macera duygusuyla, 1939 Norton 500 model eski bir motosikletle Buenos Aires'i terk eden iki genç, sekiz ay sürecek yolculuklarının başında motorları bozulunca yola otostopla devam eder.
Yolculukları sırasında karşılaştıkları Latin Amerika manzarası, o güne dek bildiklerinden epeyce farklıdır. Bu farklılık, onların düşüncelerini de değiştirmeye başlar. Machu Picchu tepelerindeki haşmetli kalıntılar ve İnka mirasının olağanüstü görkemi onları derinden etkiler. Peru Amazonu'nun derinlerindeki cüzam kolonisine vardıklarında ise, insanların eşit pay alamadığı ekonomik sistemi sorgulamaya başlarlar. Kolonideki deneyimleri, gelecekteki ahlâki ve siyasi yaşamlarını belirleyerek kişiliklerini şekillendirecektir...""
Bir kaynağa göre filmin konusu bu şekilde özetlenmiş.
Konusu banada enteresan geldi. Fekat bende henüz bu filmi görebilmiş diilim.
|
|
|
20 Aralık 2004 Pazartesi
11:06:24
|
|
|
Zatoichi
Geçimini masörlük yaparak sağlayan kör, ilk bakışta yardıma muhtaç ama neşeli yakuza Zatoichi, arada kumar ve içki gibi ufak tefek zaaflarını da tatmin ederek, feodal dönemin son demlerindeki Japonya'yı arşınlamaktadır. Aşırı gelişmiş işitme ve koku alma duyuları sayesinde, aynı zamanda ülkenin en yetenekli silahşorlarından biridir; kılıç-değneğini inanılmaz bir ustalık ve müthiş bir hızla kullanır. (Saçını beyaza boyamış Kitano'nun canlandırdığı) Zatoichi'nin yolu, rakip çetelerin aralarında paylaştığı ücra bir dağ köyüne düşer. Köydeki bir kumarhanede, Zatoichi ve güvenilir dostu Shinkichi, iki geyşayla tanışır. Güzel olduğu kadar da tehlikeli Okinu ile kız kardeşi Osei, anne-babalarını öldürenlerden intikam almak için bu köye gelmişlerdir ama ellerindeki tek ipucu gizemli bir isimdir: Kuchinawa. Geçmişinin acılarıyla kıvranan, duygusuz ve acımasız gezgin samuray Hattori de tam o sırada ortaya çıkar ve çetelerden biri için tetikçilik yapmaya başlar. Birbirinden tehlikeli bu iki kılıç ustasının, Zatoichi ile Hattori'nin karşı karşıya gelmeleri artık an meselesidir...
İlginç ilgi çekici bir filme benziyor şu anda gören varsa fikir alabilirim film hakkında
|
|
|
20 Aralık 2004 Pazartesi
15:59:03
|
|
|
Nasi merak ediyorum su filmi anlatamam. dvdcide buldum ama almadim sinemada izlerim diye. simdi de bin tane odewim war. ewe kapandim ama mutlaka seyredicem.
|
|
|
20 Aralık 2004 Pazartesi
16:49:16
|
|
|
sevgili kitano hayranları.................
ben bu filmi izledim...
kitano filmlerini seviyorsanız ve dolls'dan sonra hayal kırıklığına uğradıysanız..eminim ki bu film o kötü günleri unutturacak Çünkü zitoichi tam bi kitano filmi..filmde şiddetin ardı arkası kesilmiyor...ama kitano filmde kanı sıvı olarak kullanmamış..bilgisyar efektinden ibaret..o yüzden akan kan sanki kısa bi süre sonra buharlaşıyo..neyse filmde yine kitano tarzı garip ve komik olaylar oluyo..ve tabi bu kadar şiddetin yanında duygu yüklü bi film..hana-bi ve kikujiro'nun yazı'na çok beziyor bu yönden..kuvvetle tavsiye ediyorum..bi de kiştano'nun brother diye bi filmi vardır..yakuzalarla ilgili..moviemax defalarca gösterdi..izleyen izlemiştir...ama izleme fırsatı bulamadıysanız mutlaka bulun bi yerden bu filmi..bence tam bi kitano klasiği....
|
|
|
20 Aralık 2004 Pazartesi
19:42:11
|
|
|
Madem Japon filmlerinden bahsediorus...
www.ichithekiller.net
Ichi the killer i hem seyrettim hem fena oldum =)
kanli sahneler o kadar gozunuzun icine sokuluyo ki. ama isin garibi yonetmen Takashi Miike'nin garip tarzi yuzunden bi turlu birakamiosunuz filmi. o kadar canli ki sanki adamlarin kollari bacaklari koptugunda kucaginiza dusuwericekmis gibi.
Bazi kliseler ve ozenti unsurlar olsa da seyredilir.
Kakihara rolundeki Tadanobu Asano cok bomba. ozellikle suratindaki yara izleri
hele bi iskence sahnesi war, dillere destan
neyse ya seyredin =)
|
|
|
21 Aralık 2004 Salı
17:48:00
|
|
|
Ben de japon gerilim filmlerine deinmek istiyorum..
Son bikaç yıldır avrupa ve holywood'da keşfedilen bi sinema..ama son yıllarda gelişdiğini de söylememek olmaz..aslında dünya sinemasında bence japon gerilim filmleri bir ekol haline geldi..çünkü kendine has özellikleri var ve bunları yönetmenler farklı olsa dahi görmek mümkün...öncelikle senoryadaki hikaye, geçmişte olmuş lanetli bir olayın aktuel zamandaki etkileri üzerine kuruluyor..filmlerin baş karakterlerinde mutlaka küçük veya ergenlik çağında bi kız çocuğu var...insanın içini kaldıran kanlı sahneler yok ama seyirci mahveden uzun müzikle süslenmiş gerilim sahneleri var..hem de öle sahneler ki seyirci sahne sonunda ne olacağını kestirse bile bu gerilimden kurtulamıyor..holywoodun klişe gerilimlerinden bıkmış biri olarak japon gerilim filmleri bana ilaç gibi geldi..hatta holywood da kendi filmlerinden sıkılmışki öyle bu filmlerin tekrar çekimini yapıyor...favori filmlerime gelince...
meşur ringu serisinin "ringu0"ı bence çok iyi..diğer 2 film bence ring(holywood) kadar başarılı deil..yeni sinemalarda gösterilen "tales of two sisters" da hem gerilim açısından çok başarılı hemde kurgusu ve senaryosu bence müthiş.."dark water" ve "eye" da süper filmler olmasalarda bu ekolün ahkkını veren izlemekten hiç pişman olmayacağınız filmler bence..sizde bu filmlerden mutlaka izlemişsinizdir..sizin yorumlarınızı merak ediyorum...
|
|
|
22 Aralık 2004 Çarşamba
13:14:33
|
|
|
japon gerilimlerinin bu kadar tutmasının nedeni şudur bence; Japonlar tüm dünyada hala geleneklerine baglı gizemli insanlar olarak biliniyorlar. Yaşam tarzları inançları kapalı kutu. Esrarengiz şeyleri bir de kırmızıya boyayınca tadından yinmiycek filmler çıkıyor tabiki...
|
|
|
23 Aralık 2004 Perşembe
01:01:42
|
|
|
kesinlikle katlıyorum. adamlar sakin sakin takılıyolar sonra birden kan gövdeyi bikaç saniyede götürebiliyo
|
|
|
23 Aralık 2004 Perşembe
01:04:43
|
|
|
Zatoichi isimli filmin divX'i geçmişti bikaç zaman önce.
Film güzel fekat kan mevzuu biraz dadik olmuş bence. Dehşet kanlı sahneler olabilirmiş ama efekt olarak kullandıkları kan sanki başka bi sıvı gibi duruyo. Bazı sahnelerde çok güzel durmuş ama bence filmin genelinde kan olayı olmamış. kilbill deki fışkıran kan misali bi sistem kullansalarmış daa ii olurmuş gibi geliyo bana...
|
|
|
24 Aralık 2004 Cuma
00:20:41
|
|
|
içimizi dışımızı holliwyood yaptılar çok iyi yapıtlar olmadıktan sonra izlemek sıkıyor iyi bir örnek vermek gerekirse Collateral sırf tom cruise diye izlemeye git hüsran bu kadar aynı tipleme içinde japon gibi farklı karaterler izletiyor kendini
|
|
|
28 Aralık 2004 Salı
21:45:18
|
|
|
Şu an sinema için ölü bie zaman mı var yoksa gidecek bir film var da iyi reklam mı yapılmıyor. bakıyorsun gazeteye nette bulamıyordsun gidilecek bir film fikri farklı olan var mı.
|
|
|
13 Şubat 2005 Pazar
15:50:05
|
|
|
nihayet güzel filmler fizyonda meet the fockers ve mar adentro iki sevgilinin beraber izlemesi için çok ideal kadroda sağlam olunca robert de niro, ben stiller, dustin hufman
Korku filmleri bana yeterince ilgi çekici gelmez sevenler varsa da ölülerin seslerinin kaydedilmesi gibi yine fantastik bir korku filmi white noises
Chuky serisisn son filmi de bana göre ne korku nede komedi önceki filmlerlede bi kopukluk var korku ve iğrençlikle başlayan film serisi komedileşmeye başladı ama son seri başarasız tabii bana göre
|
|
|
14 Şubat 2005 Pazartesi
15:52:10
|
|
|
fockers sizce de ilginc bir soyadı degil mi?
|
|
|
15 Şubat 2005 Salı
23:44:46
|
|
|
ilginç olabilirde burada soy ad anlamında olmasa gerek
|
|
|
18 Şubat 2005 Cuma
16:13:30
|
|
|
i went and met the fockers
fena diildi iste zaman gecirmek icin
if var asil
ona gitmek lazim
|
|
|
21 Şubat 2005 Pazartesi
16:11:17
|
|
|
26 şubat godet de if in kapanış partisi varmış. Sountrackmania ismini taşıyan partiye giriş ücretsiz olacakmış
|
|