Gönderen | Mesaj |
|
21 Aralık 2008 Pazar
17:01:04
|
|
|
hayırdır onur nefret yok kaka nefret sevgiye dön sen yinede onur...
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
00:36:34
|
|
|
bende var nefret ama...
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
00:47:42
|
|
|
Onur hiç sanmıyorum.Sen sadece içindeki sevgiyi göstermemeye çalışan birisn.
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
00:49:30
|
|
|
boşver abi göstersem gösteririm ne göstermiyecem...
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
00:53:16
|
|
|
Sen öyle san.Senin hissettiğin nefret değil,Sevgi.
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
01:00:37
|
|
|
abi inan bendeki nefret ve kin kimsede yok bi kusmaya başlarsam kimse durduramaz beni ancak bir adet kurşun durdurur abi...
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
01:06:05
|
|
|
Seninde zamana ihtiyacın var onur.
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
08:58:42
|
|
|
10 senedi o zaman yapamadığını şimdi yapacak diye ural yk abi...Allaha bi can borcumdan başkasıda yok en fazla 1 adet ceket ile örterler üzerimi oda üzerimdeki tek mal...
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
10:20:35
|
|
|
ooo zenginsin
|
|
|
22 Aralık 2008 Pazartesi
18:06:03
|
|
|
Adım hüzündü benim yaşamın varolmuşluğunda. tüm çabalar tüm direnmeler Yaşam denen kargaşa içinde yenik düşmemek için. Yüzlerdeki gülümsemeler sahtelikler sabırsızlıklar anlamsız istekler.

Bitmek bilmeyen zamanın rengine boyanmış Koştukça peşinden erişilmeyen gönüller ulaşılmayan sevdalar pertavsız üzerinden görünen ablak suratlar. İstemek gerekir hayatın barışıklığını. Yaşamak gerekir yalnızlığı hüzünü gökkuşağının o renkleri altında inançlılığı. Uzanıyorsun hayata doludizgin ellerin kadehlerdeki zehirden benek benek bir ziftin çıkardığıdumandan sapsarı olmuşçasına. Sapık ruhların çıkardığı teraneler köhnemiş masalardaki zift kokulu tablalar arasındaki alışverişler Kurumuş dudaklardaki anlamsız sözlerle beraber manasız ifadelere bezenmiş.

Adım hüzündü benim arkadaş. Yokolmuşluğun arasında hiçliklerle pekiştim varolmuşluğu yakalayamadım. Bulutların arasından yüzünü gösteren güneş gibi yaşamın sirtaki oyunu. Ve bir virane yıkılmışlığın içersinde Yalnızlık oyunları. Varlığını hissedemeden yaşamak bir gül dikeninin kanattığı gönüllerdeki sevda oyunları arasında yok olmak.

Demli bir çayın tadı gibi buruk yaşamın içinde Sek bir içkinin verdiği sarhoşluk kadar acımasız bir sevda kadar kalleş Ve bir dost kadar arkadaş sensizliğin çığlıkları. Adım hüzündü benim yaşamın varolmuşluğunda.
|
|
|
23 Aralık 2008 Salı
01:04:53
|
|
|
ah sibel o sevdalara bi ulaşşam bişey demiyorum artık...
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|