|
10 Mart 2009 Salı
03:04:45
|
|
|
Sevmek için yaşamak...
Kaybettiğimizde sevdiklerimizi Sevmek geldiğinde içimize, sevdiğimiz olduğunda karşımızdaki, ki, sevmek, sevdiğimiz olduğunda miz eki alıyorya, işte o sahiplenme duygusuna ulaştığımızda, sevgi adına uzunca bir yol kat edilmiştir o durumda, neler mi olmuştur, almışızdır, bize uygun, yakın, sıcak, her ne ise bulmuşuzdur da bencileyimiz sevmeyi sevdiğimiz yapmıştır aslında...
ve yine bencileyimiz, insan olmanın gereği ve doğuştan itibaren hep almak sahiplenmek ve biriktirmek isteyen ve insanı ben yapan bu duygu, açlığıyla ve de bitip tükenmez doyumsuzluğuyla hep istemiştir sevdiğini yanında, tamamlanmak, mutlanmak, çıkarsız nedensiz sevmek ve sevilmek için,
işte sevdiklerimiz, bu duyguları bize yaşatanlar, artılarımızı artıranlar, bize kendimizi iyi hissettirenler, onlarla tamamlanmış hissettiklerimiz, aynı dili konuşabildiklerimiz, kiminde şefkat kiminde merhamet kiminde minnet kiminde sevmek demenin ne olduğunun tadına vardıklarımız, aldıklarımız ve ne mutlu verebildiysek verdiklerimiz... kolaymı vazgeçebilmemiz bizde bu bencileyin denen şey oldukça, sırf kaybetmek değil, onlardan uzak kaldığımızda da aynı çöküntüye uğrar, aynı karnı acıkan bebeğin ağlaması gibi ağlamaz mı yüreğimiz...
birlikte paylaşılınan bütün anlamlı ve mutlu ve güzel olan her ne varsa bir anda anlamsızlaşmaz mı olmadıklarında yada eksikliklerinde...
öyle boş, çaresiz, zevksiz, anlamsız, amaçsız, biçare kalmazmıyız yine bencileyimiz yüzünden bağlandığımız sahiplendiğimiz bizim olduklarını sandığımız sevdiklerimizin varlığını hissedemediğimiz o boşlukta... oysaki bizim değildirler biz onların sevdikleri olamamışsak eğer...
üzülmezmiyiz, aramazmıyız o mutlu hissettiğimiz anları, sıcaklığı, bu üzülmek bana sadece bencillik gibi göründü şu an, her nedense,
sanırım marifet, sevdiklerimizin sevilenleri olabildiğimiz zamanın mutluluğunu ve kıymetini bilmekte, ve ayrılık allahın emri olduğunda vicdanı ve yüreği huzurlu olabilmekte, biz biz olabildiğimiz için ve yapabileceğimiz en doğru olanı hep en iyi şekilde yapmaya çalıştığımızı bildiğimiz için ve bu duyguyu doya doya yaşayıp yaşatabildiğimiz için o güzel anlar için üzülmek değilde duyumsanmış huzurlu ve mutlu bir hüzün duyabilmekte... Yaşanılması gerekenlerin yaşanmış olması adına...
Öyle ki, giden gitmişse allahın emriyle yada kendi seçimiyle, ve de üzgünsek ve de üzülüyorsak, mutlaka yanlış olan bişey olmalı anlamlandırdığımız bu sevgide, o halde zaman sorgulama zamanı olmalıdır kişisel gelişimimiz adına, sevdiğimizi kaybedişimiz allahın emriyle ise üzüntümüz isyana varmamalıdır bencilce, kaybedişimiz kendi seçimiyse sevdiğimizin ve de biz yine üzgünsek, ya fazla bencil olmuşuzdur bu sevgi alışverişinde, kendimizi sevdirmeyi unutmuşuzdur, ya da yanlış anlamlar yüklediğimiz sevgimiz için boşuna bir üzüntü yaşıyoruzdur...
ne mutlu ki sevilenlerden olabiliyorsak ve arkamızda kırık ve kızgın bir yürek bırakmıyorsak... Bu her iki durum içinde geçerli olandır kanımca...
aksi taktirde üzüntü dediğimiz şey ne kadar da riya kokusu yayar etrafa her ne kadar üzerini örtmeye çalışsak da...
Sevgilerimle...
|
|