Şehirler > Yaşanacak Şehir > Mesaj Panosu > Mail e değil buraya truvacin

Mail e değil buraya truvacin


GönderenMesaj

Setau (gidiyoru (setau)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
24 Ekim 2005 Pazartesi 14:45:04
Sevgili kankamdan yavaşlayın biraz daha önce atılmış olabilir hatırlamıyorum

Zengin bir adam mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu.
Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk
gördü.
Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına
çarparak durabildi.
Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak


sarsmaya
ve "Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin" diyerek
bağırmaya başladı.
Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk "Amca lütfen kızma, sizden önce geçen
arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca,
sizin
arabaya taş attım" dedi.
Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü
arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek "Ağabeyim
yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi.
Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok,
siz
onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım
edermisiniz" dedi..
Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak
kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp


tekerlekli
arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki
kanları
sildi.
Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey
söyleyemeden arkalarından bakakaldı.
Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında


bıraktığı
oyuk şeklindeki DERİN İZİ gördü. Ve zengin adam, bu derin taş izini


hiçbir
zaman tamir ettirmedi.
Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı:
"Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini
çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme.
Allah, ruhumuza fısıldar ve kalbimize konuşur.
O sesi dinlemek için vaktimiz olmadığında ise, bize TAŞ FIRLATMAK zorunda
kalır.
İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle..............
Seçim senin..........................."
Yaşamın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da
bize
bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir
düşünelim.........