Gönderen | Mesaj |
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
14:50:57
|
|
|
Her Hâlinde Derin Olmalı Aşk
Dindiren yok ki acını, devşiren
İlle de varmak gerekmiyor
Döndüren yok ki yolundan, kevgiren
İlle de ha-(o) -şlanmak gerekmiyor
Gözyaşını süzmek için sevgiylen
İlk hâlinde derindir aşk
İnce işçilik gerektirir
O'nu yaşatmak
Usul usul dokunmak
Tutku ateşinde dibi tutmamak
Acıyı karartmamak
Aşk
Her hücreme kazınmış bir koku
Acısı tatlısı sıcağı soğuğu
Sevmesini bilene
Her hâlinde derindir aşk
Bütün bir kadere yazılmış
Tutkulu bir telaş
Varmak hedef değil
Her halükarda O'nu yaşamak
O mağrur 'Ben'ine
Hazza mahir edana
Hiç gocunmadan haykırmak
Duymayan sensin! Başkaları değil
O güzel adı
Aşk...
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
15:25:47
|
|
|
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...
Necip Fazıl Kısakürek
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
15:34:50
|
|
|
Aşk İki Kişiliktir
Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaktadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir
Avutmaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
17:08:15
|
|
|
Sen
ve gözlerin gelir aklıma
ve sözlerin
gidişin gitmiyor gözümün önünden
ve izleri derin
ilk değilsin bu senin de bildiğin
ve yine biliyorsun
sen son sevdiğim
şimdi uzaklardasın
ben çamlar arasında bir hastane odasında
ciğerimde bir ince hastalık
içimde kapanmak bilmeyen bir yara
ve sanki elimde inadına bir sigara
biliyorum dönmeyeceksin
hatta arkana bile bakmazsın
gün gelir belki bir yuva kurarsın
oğlun olsa benim adımı koyar mısın
gittin
dağ gibi sevdamı devirip ardında
gittin
allahaısmarladık bile demedin
sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde
o şarkıyı bir daha hiç söylemedim
şimdi elimde bir bardak çay
ve dudağımda buruk bir tebessüm
kendi kendimi üzmemeye söz verdim
ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim
ısrar etmedin kendine beni sev diye
beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara verip gittin
bense durdum ve bekledim
ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
17:41:05
|
|
|
Özlem
Bir gece,
Gecede bir uyku..
Uykunun içinde ben...
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.
Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben...
Bir yere gidiyorum,
Delice...
aklımda sen.
Ben seni seviyorum,
Gizlice...
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.
Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda...
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda...
Güzelce.
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
26 Eylül 2005 Pazartesi
17:45:58
|
|
|
Zaman gece yarısı
Yine seni düşünüyorum
Islak gözlerim camda
Belki gelir diyorum
Hani bir şarkımız vardı
Hep onu söylüyorum
Öylesine sevmişim ki!
Unutamıyorum
|
|
|
8 Ekim 2005 Cumartesi
13:38:57
|
|
|
Düşmüşüm bir kere çıkmaz sokaklara!
Bu sokaklar ki,
Başı sonunda,sonu ortasında,
Ortası yoklukta...
Yalnızlık attığım her adım!
Milyonda birim,birde milyon,
Hüzünleşemedik üç kişi bir olup da,
Ayrılmış acılar,
Sevinçler saklı!
Tek ortak olan mavi gökyüzü...
Gördüğüm tüm yüzler yabancı!
Et parçası taşınan yürekler,
Gülüşler hep aynı ve sentetik...
Göründüğüm güneş mahcup.
Kokusuz aşık olduğum güller!
Renksiz çiçekler huzursuz dalında,
Oysaki beni bağlayan,
Üstüme sinen tenindeki terdi.
Ya İlahi,Ya Rahman!
İşlediğim en ağır günah neydi?
Kaldıracak gücüm var mı,bu ağır imtihanı?
Bitme noktasındayım...
Son gücümdür bu nidam!
Ya sokağımı aç;
Ya da beni al bu sokaklardan...
|
|
|
8 Ekim 2005 Cumartesi
13:42:48
|
|
|
Yağmur sonrası,başka kokar
Taşlıtarla istanbul sokakları
Rutubet,yoksulluk,yanlızlık
Eğreti ayakkabı üstü eğreti giyinmiş
Bakkala seyirtir evin kadınları
Çamaşırlar komşu olmuş karşıdan,karşıya
Çubuklu pijamalar,eski örtüler serilmiş ortaya
Borca edilmiştir kahvaltı
Kocalar uykuda,kimi garson kimi tombalacı,kimi akşamcı
Yağmur sonrası bir başka kokar
Parke taşlı istanbul sokakları
Akşam acısını da götürmüş yağmur
Pir-u pak sokak dört başı mamur
Öğlen kaçamak güneşiyle merdivenler
Toplanmış günlük dedikodu ederler
Kız kaçmış kurtulmuş
Özlemlerini,özgürlüklerini beraberinde götürmüş
Onların kaçırdığı trene kız binmiş
Gölge :
“ Kışt dedi kovaladı
Kendileri gitti dedikodu kaldı
Güneş çekilirken istanbul sokaklarından muzipçe
Kaderlerine bükük akşam hazırlığına girişilir sessizce
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
8 Ekim 2005 Cumartesi
15:18:43
|
|
|
İstanbul
Neden?
Seni yaşamak bukadar zor?
Neden?
Senle yaşamak bukadar zor?
Seni sevmek ve aşık olmak kolay
Neden?
İstanbul bukadar zor?
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
9 Ekim 2005 Pazar
13:47:51
|
|
|
Çok güzel Ayşe
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:12:11
|
|
|
hayat böyle işte şans bazen kapıyı çalıyor ama onu biz uzaklaştırıyoruz.
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:24:26
|
|
|
evet öyle olmalıydı ama olmuyor bencillikler önümüzde engel
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:31:55
|
|
|
O belli olmaz ben duygusal olduğumdan, kariyer ve para okadar önemli olmadığından yanına gidebilirdim. Sen?
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:47:17
|
|
|
Dikkat et ama valilik seçimleri vardı yardımcısı evlenmen 10 puan daha kazandırır demişti. Önünde engel olarak gördü kızı.
|
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:50:00
|
|
|
İsmail hiçbir erkeğin evlenme teklif etmesi bir yana yanına gideceğine bile inan mıyorum. Çıkarsa bayanlardan çıkar.
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:52:36
|
|
|
Benim için bunu senmi söylüyorsun gül tanımayanlar söylese amenna ama sen sus konuşma
|
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
01:56:52
|
|
|
Vallaha sen biliyorsun ben erkeklere güvenmem. Sen arkadaşımsın ama erkeksin de arkadaşlıktan güvenirim ama erkek olman işi bozuyor ben yatıyorum. Yarın uçuyorum ordan görüşürüz iyi uykular
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
10 Ekim 2005 Pazartesi
02:11:32
|
|
|
Kaç bakalım sen bir gel istanbula görüşeceğiz. Neyse sana iyi uçuşlar kendine dikkat et biliyorsun iyi dostlar zor bulunur. İyi geceler tatlı rüyalar.
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
13 Ekim 2005 Perşembe
23:17:15
|
|
|
Acının Duvarı Asılınca
Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Aşmışım sınırını mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum.
Aziz Nesin
|
|
|
Setau (gidiyoru (setau)
1235
|
|
13 Ekim 2005 Perşembe
23:18:08
|
|
|
Arkadaşım Badem Ağacı
Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış...
Açarsın çiçeklerini...
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hemde bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez balanmışız bir olmaza
Koo desinler bize şaşkın
Sonu gelmesede hiç bir aşkın
Acalım yinede çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sende bu güzel havaya
Aziz Nesin
|
|