|
Gönderen | Mesaj |
|
9 Ağustos 2006 Çarşamba
12:54:31
|
|
|
Merhaba şöyle bir tartışma açmak istedim
sizce ülkemizin 1 numaralı sorunu nedir?neden??
|
|
|
Tayfun (pavelkorcagin)
1235
|
|
28 Kasım 2006 Salı
16:07:51
|
|
|
bence ülkemizin en büyük sorunu işsizliktir üretememektir hep hazır yiyoruz ithalat yapıyoruz herşeyi özelleştiriyoruz hiç birşey üretmiyoruz buda doğal olarak borçlanmamıza yol açıyor ekonomik özgürlüğümüzü ilan etmeliyiz o zman herşey yolunda olacak eminim güçlü türkiye o zman gelecek
dış siyaset sıfır bu hükümet peşkeşçi hepsinden beter
|
|
|
29 Kasım 2006 Çarşamba
10:43:00
|
|
|
Ülkenin en temel sorunu kendi ayakları üzerinde durduğuna inanamamasıdır. Demokrasiye tam manasıyla geçtiğimizden beri bir siyasi parti iktidar olduğuna inanamadı da gitti bu iktidara başta ABD olmak üzere yabancı devletleri ortak etti. Sonuç hepimizin gördüğü gibi bağımlı ve gelişmemiş bir devlet oldu.
Bir de Tayfun kardeşimizin bahsettiği gibi, kolay yoldan para kazanmaya alıştık, çok sevilen ve sayılan bir siyasetçimizin yüzünden ki bu siyasetçimizi o kadar çok severiz ki cumhurbaşkanı bile yaptık (Allah rahmet eylesin?). Loto, toto, piyango derken ülkenin ekonomisi düzlüğe çıksın derken asıl ekonomist olan millet beleşe veya beleş yoldan para kazanma hırsına kapıldı sonuçta ne devlet ne de millet kazandı, tek kazanan boş sandalyesi kalmayan kahvehaneler.
Buyrun size siyaset...
|
|
|
11 Aralık 2006 Pazartesi
19:49:47
|
|
|
bak harbi yazmissin acaba senin gibi düsünen kac kisi vardir yada söle diyelim devlet adamlari düsünse ya bunlari koltuk kavgasi etmneden önce yazik ya valla üzülüyorum su gidisatimiza adamlar para koltuk derken türkiyeyi unuttular insanlarini unuttular yolssuzluk aldi basini gidioyr ve dur diyende yok neden ileri gelyior ama yine devletin sucu is verseler iyi ödeme yapsalar kendileriin keyifleri iyi tabiki ama yolsuzluk dedimi onlarda var isin icinde daha cok para kazanmayi isdeyenler bakanlarimiz bilmem nelerimiz bunun sonu gelmez abi bu böle devam eder baslarimiz bunlari yaptikca halk neden yapmasin kolay para kazanmasin enayimi bu halk allah allah
|
|
|
23 Aralık 2006 Cumartesi
11:42:34
|
|
|
türkiyenin sorunu şudur: hep söylerim yıl 1938 türk milleti yasa boğuldu, yıl 2006 türk milleti hala yasta, devleti yönetenleri bu millet seçmiyormu, bu milletin fertleri haklarını biliyormu vatandaşlık haklarını saysınlar , neden hesap sormuyolar , neden güdülmeye izin veriyolar , çok basit bir analiz belki ama Atatürk zamanında halk ona güvenmişti ve pişman olmadı, ondan sonra gelecek olanlarada halk hep güvenmek istedi ama hep pişman oldu, şimdi siyaset denildiğinde azrail gelmiş gibi korkuyorlar, oysa herkes merak edip araştırmalı siyasetide, vatandaşlık haklarınıda, ödediği her kuruş verginin nereye gittiğinide
|
|
|
Mülteci (lejyoner_17)
1245
|
|
28 Aralık 2006 Perşembe
00:20:45
|
|
|
BEN BİŞEY MERAK EDİYORUM BURAYA YORUMLAR YAZMIŞIZ ACABA BİZ DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKIP MİLLİ BİLİNÇ İÇİNDEMİYİZZZZ...... bİZ ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVLERİ YAPIYORMUYUZ ACABA????
|
|
|
9 Ocak 2007 Salı
12:38:57
|
|
|
Sorunlarımızı alt alta sıraladığımızda hayli uzun bir liste elde edebiliriz. İşsizlikten başlayın eğitime, Kürt sorunundan türbana, bölgelerarası gelişmişlik farkından şehirciliğe, tarımda verimlilikten katma değer üretemeyen sanayiye dek bazı sorunlar ilk çırpıda aklıma gelenler.
Türkiye'nin hükümetleri elbette bu sorunları ortadan kaldırmak için veya iyileşmeler sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar, ama çoğunlukla sağ hükümetler iyi niyetle bir şey yapayım derken başka şeyleri bozabiliyorlar.
Örneğin, Turgut Özal ekonominin dışa açılmasıyla daha rekabetçi ve daha büyük bir özel sektör yaratılmasına yardımcı oldu, bu da kuşkusuz işsizlik meselesine bir ölçüde çözüm getirdi ama bunları sağlamak için müthiş bir gelir dağılımı bozukluğuna, şehirleşme sorunlarına, eğitimde yetersizliklere vs. yol açıldı.
Türkiye gibi, kendine örnek aldığı Batılı ülkelerle kıyaslandığında az gelişmiş (veya kibarcasıyla gelişmekte olan) ülkeler dikkate alındığında, gelişmenin eşitsiz yaşanması neredeyse bir kural gibi.
Ancak bugünün Türkiyesi 20 yıl öncenin, Turgut Özal'ın Türkiyesi değil. Bugün Türkiye'de nüfusun artık ezici bir çoğunluğu şehirlerde yaşıyor. Son nüfus sayımında tarımdaki nüfus yüzde 35'di, bugün bu rakam büyük ihtimalle yüzde 30'un altına inmiş durumda. (İşgücü istatistikleri ciddi bir nüfusun tarımdan koptuğunu ve kopmakta olduğunu gösteriyor.)
Nüfusun ezici çoğunluğunun kentlerde yaşaması ekonomik, sosyolojik ve siyasi düzlemde eskidekilere hiç ama hiç benzemeyen çözümler üretilmesini gerekli kılıyor.
Bu açıdan baktığımızda, ben sorunlarımız sıralamasında ilk sıraya EŞİTSİZLİK sorununu koyuyorum. Çünkü esasen eşitsizliği gidermeye yönelik her çözüm önerisinin bizim sorunlar listemizdeki bir dizi sorunu da zaten gidereceğini düşünüyorum.
İzin verirseniz, önce eşitsizlik meselesinin neden en önemli, hatta 'bazı sorunların anası' olduğunu anlatmaya çalışayım.
Köyde geçici tarım işçiliğiyle geçinen veya kendine ait küçük bir toprağı ekip biçen biri ve ailesi diyelim ki ayda 150 dolara karnını doyurabilmekte, ölmeden yaşayabilmekte olsun.
Aynı aile, iş umuduyla bir büyük kente göç ettiğinde birden durum değişiyor. Geçmişte ayda 150 dolara yaşayabilmekte olan aile birdenbire ayda 500 dolara bile yaşayamaz hale geliyor. Köydeyken sokakta mendil satmayan çocuklar şehirde aile bütçesine katkı amacıyla zorla çalıştırılmaya başlanıyor. Eskiden eğitim bir sorun değilken birden eğitim diye bir sorun ortaya çıkıyor. Eskiden mevsimlik işler kıt kanaat geçinmeye yeterken birden kölelik şartlarında günde 15-18 saat çalışılan işlerin geliri bile yetmiyor, kaldı ki o iş de bulunmuyor zaten.
Daha uzatabilirim ama yapmayacağım. Durumu hayal edebildiğinizi varsayıyorum.
İşte bu yeni hayat biçimi en önemli sorunun eşitsizlik sorunu olduğu gerçeğini yüzümüze vuruyor.
Nasıl sağlayacağız eşitliği? Daha doğrusu nasıl azaltacağız eşitsizliği?
İşte bu noktada bize ciddi, ayakları yere basan, hayatın gerçeklerinden hareket eden bir program gerekiyor.
Merkez sağ ve sağdaki oluşumlar bize doğaları gereği bu programı yazamazlar. En fazla, Adalet ve Kalkınma Partisi gibi İslamcı bir geçmişten gelen oluşumlar dayanışmacı yapıları öne çıkarabilir, fakirlere yemek, kömür vs. dağıtabilirler.
Yanlış anlamayın bu çabaları küçümsüyor değilim, fak-fuk-fon, yeşil kart, bedava kömür, bedava yemek ve bedava ders kitabı dağıtma gibi uygulamalar çok doğru ve sürdürülmesi gereken uygulamalar.
Ama bunlar yaraya sürülen merhemdir. Sorunlara kalıcı çözüm bulmak, şu an toplumun en altında yer alan o milyonlarca insana (ki bunların çoğu çocuk ve genç) daha iyi bir gelecek sağlamak gerekir.
Eşitsizlik sorununu giderecek, mevcut eşitsizlikleri azaltacak ve zaman içinde en geniş manasıyla eşitliği sağlamaya çalışacak bir programı bize ancak sol sunabilir. (Esasen eşitlik sonsuza kadar peşinden koşulması gereken bir ideal ve 'solculuk' da varlık nedenini bu idealde bulur.)
Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı olsam, bugünden tezi yok partimin ve ülkemin bütün entelektüel birikimini harekete geçirir, bir 'Eşitsizliğin Önlenmesi' kongresi toplamak için düğmeye basardım.
Bu kongreden çıkacak porgramı da partimin yetkili organlarından geçirip seçim programı yapardım.
Böyle bir program olmadan Türkiye'de solun seçim kazanması mümkün değil.
Bu işi CHP yapmayacaksa (yapmayacağı bence belli) yapacak birileri mutlaka bulunur!
|
|
|
1 Şubat 2007 Perşembe
19:25:28
|
|
|
yazılarınızı okudum amma pek tatmin olmadım bizim esas sorunumuz eğitim ile ilgili oldugunu düşünüyorum çünkü hükümetleri halk seçiyor olan bitenide görüyor amma %80 nin kalp gözü kapalı olduğundan gerçekleri görmüyorlar bu işin sağı solu yok memleket bizim vatan bizim tam demokrasi olursa yapanın yanına yaptığı kar kalmassa yasalar işlerse yani hesap sorabilirsek işte o zaman siyasilerin önemi azalacak ve halkın önemi artacaktır işte bunun için herkes kendini eğitmeli çözümler kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum saygılar sunarım
|
|
|
Asuman (ts619418826)
1235
|
|
10 Ocak 2008 Perşembe
15:59:09
|
|
|
BENCE TÜRKİYE NİN EN BÜYÜK SORUNU BAŞA BELA GÜZELLİĞİ ÖZELLİKLE STRATEJİK ANLAMDA İŞTAH KABARTMASI Bİ DÜŞÜNÜN BAKALIM HANGİ ÜLKE TARİHİN HANGİ DÖNEMİNDE JAPONYA TOPRAKLARINA GÖZ DİKMİŞ YA DA NEDEN DİKSİN Kİ OKYANUSUN ORTASINDA KÜÇÜCÜK ADA NE ALTINDA NE ÜSTÜNDE İŞE YARAR BİRŞEY VAR.. YANİ BİZ BU TOPRAKLARDA BULUNDUĞUMUZ SÜRECE 1 DEĞİL BİNLERCE SORUNUMUZ OLMAYA DEVAM EDER
|
|
|
15 Ağustos 2008 Cuma
20:05:54
|
|
|
ülkemizdeki sorun bence eşitsizliktir
|
|
Mesaja cevap yazmak için gruba üye olmanız gerekmektedir.
|
|