|
Işık(düş sokağı (Işık)
1237
|
|
20 Ekim 2005 Perşembe
00:20:32
|
|
|
Pazar gunu ogleden sonraydi ve iki adam arasindaki konusma oturduklari beton sira kadar sertti. Zaman zaman bir yabanciyla konusurken, sozcukler agzinizdan cikmadan bogulur ve havadan sudan bir konusma bile bir anda bir tartismaya donusebilir, ozellikle bu iki kisi kibarlik yerine ozel konulardan konusmayi yeglemislerse. Evet, genellikle sessiz kalarak oturuyorlardi. Aslinda iki adam da o anda farkli yerlerde olmayi geciriyorlardi yureklerinden, ama diger masalarin hepsi doluydu ve cevrelerindeki yuksek duvarlar kucuk bahcede hepsini esir almisti. Hepsi de ozel yasamlarinin esirleriydiler, ama bu beklenmeyen bir sey degildi, cunku bir ruh hastaliklari hastanesindeydiler, ya da yerel halkin soyledigi gibi bir "timarhane" de sonunda, yaslica olan adamin agzindan cikan sozler sessizligi deldi. "Neden buradasin?" diye sordu yumusacik ve hatta iltifat eder bir tonla. Gozleri kendinden yasli genc adam, yasli adama yanit vermeden once mekanik bir manken gibi donus yapti ve sonra konustu. "Herkesin benden olmami bekledigi insan olamadim." "Anlayamadim," diye yanitladi yasli adam. "Ne demek istiyorsun?" "Babam benimle ovunebilmek icin cok iyi bir ogrenci olmami istedi, ama ben iyi notlar getiremeyince benden utandi. Benim vasat bir ogrenci oldugumu kabul etmek istemedigi icin beni tembellikle sucladi. Oglu, cogu insan gibi siradan olamazdi. Beni anliyor musun?" "Pek degil" dedi yasli adam durustlukle, sacsiz basini iki yana sallayarak. "Olmami istedigi insan olamadim," diye sozlerini surdurdu genc adam. "Beni ava goturdugu gunu animsiyorum. Arkadaslari vardi ve oglunun gercek bir erkek oldugunu kanitlayabilmek icin cok guzel bir geyigi vurmami istedi benden." Kendisi de avci oldugu belli olan adam. "Kac puan aldin?" diye sordu. "Hic" diye yanitladi onu genc adam. "Aglamaya basladim ve beni bir daha ava goturmedi." Genc adam tekduze bir sesle sozlerini surdururken yasli adam sessizce dinledi. "Babam benim kendisi gibi avukat olmami istedi, ama annem, dayim gibi bankaci olmami istiyordu, buyukbabam kendisi gibi bir marangoz buyukannem ise rahip olmami istiyordu. Kilisemizin rahibi Tanri gibi kusursuz olmami, arkadaslarim ise James Dean'a benzememi istiyorlardi. Yasli adam gozlerini kacirmak istedi, ama gozleri genc adamin gozlerine kenetlenmisti. Genc adami sessizce dinlemeyi surdurdu. "Kiz arkadasim her sey olmami bekliyor, babasi ise kizinin gozundeki degerinin yok olmamasi icin benim hic bir sey olmamami yegliyordu. Televizyondaki programlar alkol kullanmam, arabalara ve kadinlara duskun olmam icin beni yureklendiriyor, gece haberleri ise beni alkolizm, trafik kazalari ve AIDS konusunda uyariyordu." Mekanik manken bir anda sustu, sanki fisini cekivermisti birisi. Sonra titreyen bir sesle, "Ozur dilerim. Bazen kafam karisiyor. Lutfen beni bagislayin. Bir yildan uzun bir suredir buradayim ve sanirim artik kim oldugumu ve ne olmak istedigimi anliyorum." Ben deli olmak istemiyorum. Siz ne kadar zamandir buradasiniz?" Yasli adamin yuzu kizardi. "Ben hasta degilim", dedi. "Yegenim birkac aydir burada da onu ziyarete geldim. Beni anliyor musun?" Genc adam anladigini belli eder bir tavirla basini salladi.""Elbette anliyorum" dedi. "Siz su duvarin disindaki timarhanede yasiyorsunuz.."
|
|