Psikoloji > biz onlarca bir iz > Mesaj Panosu > aşk ve sevgi üzerine nağmeler

aşk ve sevgi üzerine nağmeler


GönderenMesaj

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:04:28
Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir
Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir.
Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir.
Aşk, korumaktir. Sorumluluktur.
Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir.
Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur.
Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
Aşk, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir.
Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir. Özeldir.

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:05:19
Sevmek inanmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır.
Sevmek sevdiği olmaktır.
Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur.
Sevmek paylaşmaktır . Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur, vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden.
Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil, sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin, kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.
Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek; sevmek istemektir.
Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasılmayı beklersin, ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.
Sevmek, gücenmemektir.
Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir.
Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
Sevmek ölmektir.
Sevmek, ölmesini bilmektir.
Sevgili için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek!
Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktır o sevgiden.
Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken, yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir.
Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.
Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere.
Sevmek yürümektir gönüllerde.
Sevmek güvenmektir.
Sevmek onaylanmaktır.
Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır, doğallıktır, özdenliktir sevmek.
Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın, Havva'nın Adem'in saflığını ve temizliğini, çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.
Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek.
Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir.
Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek.
Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir.
Sevmek bir olmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Ve sevmek inanmaktır.
Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Sevmek sevmesini haketmektir.
Sevmek sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır.
Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır. S
evmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.
Sevmek sevmesini bilmektir.
Sevmek ölmesini bilmektir.
Sevmek SEVMEK olmaktır.
AŞK olmaktır.
Aşk bir kere sevmektir.
Sevmek aşkın kendisi olmaktır.
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz..

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:28:01
AŞKIM YADİGAR KALACAK SANA
Yüreğim ne dediyse onu dinledim ben. Kimi işaret ettiyse ona yöneldim. Şimdi sen diyor da başka bir şey demiyor. Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanır ya insan, işte öyle ıslattı beni aşkın. Seni bekledim ben. Yüreğimdeki heyecanı, gözlerimdeki yeşili, dudaklarımdaki ateşi, ellerimdeki titremeyi, küçük dokunuşları sana sakladım.
Ne sen beni bilirdin ne ben seni ama, bir yerlerdeydin ve mutlaka gelecektin. Ve bir gün çıktın karşıma. İşte o gün sevdaya dair nekadar tortu varsa içimde eridi gitti. Çocuk oldum yeniden. Hani bıraksan yemyeşil bir kırda bağıra çağıra şarkı söyleyip koşarım. Seni bulmanın coskusunu hiç bitmeyecek bir enerjiyle yaşarım. Seninle yep yeni bir hayatın başladığını biliyorum. O hayatın içinde vazgeçilmez kıldığım tek şey sensin.

Bilirim, bu şarkı korkutur bazen insanı. Neler oluyor diye sormadan bir duygu selinin içinde bulursun kendini. Ama zaten aşk öyle bir şey değilmidir? Sorarsan planlarsan onun adına aşk denir mi? Bırak kendini bırak ki aşkınbüyüsü sarsın seni. Kendini o eşsiz duyguların ferahlığına bırak. Tut elimi birlikte çıkalım bu yolculuğa. Yarınsız zamanların iki yolcusu olalım. Kaygısızca yaşayalım aşkı, eriyelim birbirimizde. Yüreklerimiz birbirimiz için atsın, soluklarımız birbirine karışsın. Tutkunun alevleri dalga dalga sararken bedenlerimizi.

Gidersen... Gözümdeki son parıltıyı da alır götürürsün. Bir zemherenin ortasında titrerken bırakırsın beni. Ama merak etme ayakta kalırım ben. Tıpkı fırtınaların boynunu eğip yıkamadığı kavak ağacları gibi. Senden bana yadigar kalan her anıyı bir kez daha bir kez daha yaşarım. Aşkım da benden yadigar kalır sana..




Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:31:48
AYRILIĞIN İLANI
Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, ne de daha yaşamadığımız bu aşkın toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim bende senin kadar endişeli... Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana, ama inandıramadım seni. Sen sorgularken beni kafanda ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, oysa sen hep susmanın koynunda...

Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış ak kaşık değildim ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza. O dünya ki bazen minicik bir odada bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi... Zaten varsın diye her şey güzeldi ama sen buna inanmadın. Ah bu sorular. Yaşamak varken sevdayı delice, niye boğarız sorunlarla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben aşk dedikçe sen dur dedin. Ben seninleyim dedikçe sen hayır dedin. Zaten az konuşan sen olumsuz ne kadar sözcük varsa bulup çıkardın ortaya. Ben bir şey diyemedim.

Ne kadar zarar vermişim sana meğer... Nasıl değiştirmişim seni. Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hala getirmek istemem. Ama öyel oldu işte. Demek ki gitmelerin zamanı şimdi. Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında ne sevda sözlerimiz. Rahat değilim diyordun ya rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan...

Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma ki bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki benden sakladığın gülüşleri yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Yokluğunu taşırım. Bulup bulup kaybettim seni. Ne yazık ki yoz-duman edemedim kuşkularını, ne yazık ki kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.





Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:32:50
BÖYLESİNE SEVERKEN SENİ

Seni böylesine severken yokluğunu düşünmek kahrediyordu beni. Aramzıdaki mesafe umrumda değildi. Uzakte da olsan sen her zaman benimleydin. Yemekyerken, müzik dinlerken, yatağıma uzandığımda yanımdaydı hayalin. Artık senden başka bir şey düşünemez olmuştum. Aldırmıyordum geçen zamana ne de olsa her saniyesi her sanisesi seninle geçiyordu.

Sabahlara kadar seni hayal ediyordum. Ne çok özlemişim seni bir bilsen.. Gece rüyaklarımda gündüz hayalerimdeydin. Uzakta bile olsan benimleydin. Her gelişinde umudum nefesim oluyordun. Her glişind ebir öncekinden daha çok heyecanlanıyordum. Son dakikalar geçmek bilmiyordu bir türlü. Sana bir an önce sarılmaktan başka bir şey düşünemiyordum.

Yanımda olduğun zaman gözlerimin içi gülüyordu. İçimdeki çocuğu susturamıyordum. Beni öpüyordun. Nasıl bir duygudur bu bilir misin? Böylesine severken seni bir gün geldi artık gözlerindeki o pırıltıyı göremez oldum. O gözler benim değilmiydi artık? Hayat bana oyun mu oynuyordu yoksa? Önce seni çıkardı karşıma, rolleri verdi ve sonra oyunu oyunu haber vermeden bitiriverdi. Seni benden almalı mıydı hayat? Böylesine sevmişken seni, daha fazla uzatamazmıydı bu oyunu?

Gitmeni hiç istemiyordum. Gidişinle yitecekdi umutlarım, gidişinle kesilecekti nefesim. Senin yokluğunu kim dolduracaktı? Kim süsleyecekti hayallerimi ? Kimi düşünecektim o bitmez tükenmez gecelerde ? Gittin gideli yalnızım buralarda. Bir öpüşün bir gülüşün yetecek hayata dönmeme. Böylesine severken seni, bu karanlık gecelere mahkum etme beni...





Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:40:44
Umumi Hükümler
Madde 1- Herkes aşık olabilir.
Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz.
Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz.
Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz.
Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur.
Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir.


II- İlan-ı Aşk
Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir.
Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir.
Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere.
Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de olabilir.
Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir red veye yeni bir icaba davet mahiyetindedir.
Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir.


III- Aşk Birliği
Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk akdi' doğar.
Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir.
Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik edilir.


IV- Birliğin Sona Ermesi
Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir.
Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih olur.
Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler.
Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz.


V- Sona Ermenin Neticeleri
Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer taraf sevmekte devam edebilir.
Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir.
Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur.

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:42:22
OKUL`da
Bu en klasik platonik ask mekanlarindan biridir..Zamanimizin çogunu burda geçirdigimiz için tabiki.Ders disindabi çok konuda da zihnimizi çalistiririz.Asok olunan kisi kiz yada erkek olsun genelde üstsiniflardandir.Ama yasisizden fazla büyük olmaz,bi kaç yas yeterlidir bunun için.Platonikaskin karizmatik hareketleri vardir,suratina bakmaya doyulmaz.Eger bu sahis okul takimlarindan birinde oynuyorsa mutlaka hermaçina gidilir,hayran hayran seyredilir.Belli edilmesede 'bi gün mutlaka benim olcaksin' diyeiçten bagrilip durulur ve hirs yapmak da ihmal edilmez.Hatta bazen bu düsünce abartilip kendisiyle konusacakkadar saçmalamaya baslanabilir.En büyük yikim bi gün gelip de platonik askin kendisinesevgili bulmasidir,insan tarif edilemez duygular içerisine girer,'beni nasil aldatirsinsen'diye bagirilan anlarin hayalleri kuruluruyuz olunur.size tavsiyem platonik askinizi eger iliski imkansizgözüküyorsa uzaktan seviniz,taskinlik yapmayiniz efendi olunuz.


YAZLIK`da
Her yazin mutlaka bi favori tipi vardir.Fakat eger yoksabu eksiklik çevre sitelerden giderilerek,platonik ask olayi baslar.Genelde yazliktaki platonik asklarda yas farki muazzam olur.Yani ölee bi yas farki diil 5-6 yas gibi hayatta gerçeklesmeyecek hayaller pesinde kosturulur.Platonik askin her hareketi takip edilirhatta büyük umutlarla tanisilir.O size 'ayy ne sirin sey bu' gözüyle bakarken sizin içinizde atesler yanar,volkanlar patlar.Yazligin diskosu felan varsa kendisine dans teklifi yapilir,eger kabul ederse kesin kibarligindandir yoksa baska bi sey düsünmez.fakat biz yinede gelin güvey oluruz,tribe gireriz.Yazliktaki platonik aski sadece begenmekle yetininiz,kendi yasitlarinizin pesinde konusunuz,denize giriniz günesleniniz...


IS YERI`nde
Is yeri platonik aslara en az rastlaninan kategoridir sanirim.Yani daha rahat bi ortam oldugu için,bi de tabi yas büyük oldugu için platonik aski gerçege döndürme çabalari maximuma ulasir.Hee ama tabiki bu sahispatronsa onu bilemicem.Fakat bunun disindakiler için konusacak olursakönce begenmekle baslar olay sonra hareketleri takip edilir,bi sekilde tanisilip,muhabbet edilir.Gerisi ise insandan insana degisir.Fakat bazi durumlardaaskin karsilik görmeyince anlasilarak 'eniyisi ben onu uzaktan seveyim,böyle daha güzel ' gibi kandirmacaya gidilir.Ya kardesim madem uzaktan sevecen hiç sevme yada git pat pat söyle ne istiyosan.Tavsiyem rahatolmaya çalisiniz is arkadasligi ayagina sadik kalarak bir strateji belirleyinizgörüsmeleri is disina tasiyiniz,tasiyamazsaniz vazgeçin sonra tekrar dememe yoluna gidiniz.Belki istediginizi elde edebilirsiniz....


MAHALLE`de
Mekan itibiriyle mahalldede platonik ask olayina çok rastlanir.Sonuçta oturdugunuz yer oldugu için elbette insanin gözü güzel insanlara takilir.Fakat bu olay ilk bahar ve özellikle de yaz mevsiminde meydana gelir.Çünkü o zaman tatildir,herkes disaridadir,tanisma,imkanlari daha çoktur.Hi sunuda belirteyim bu olay daha küçük yaslarda olur.Yani büyüdükçe mahalleye az takildiginiz için,kimsey, göremez takip edemezsiniz.Genelde platonik olarak asik oldugunuz kisi sizin arkadasinizdir,beraber oyunmoyun oynarsiniz,sevgilim felan diye sakalasirsiniz ama bu size gerçekmis gibi gelir bi zaman sonra o ise takamaz bunu,sizi igrenç bi sekilde arkadas olarak görür,hatta düsüncelerini ögrenirse kizar,ayip ettin felan diyerek saçmalar.istemiyosan söylede bilelim kardesim,ölee arkadas ayagi yapma dalga geçer gibi !!! Di mi yani ? Benim de en çok uyuz oldugum olaylardan biridir,basima gelmistir.Tavsiyem platonik askiniza , fazla arkadas ayagi yapma firsatu vermeden çotanzzz diye söyleyin hislerinizi,istemezse üzülmeyin.....


TOPLU TASIMA ARAÇLARI`nda
Okullara giderken çogumuz toplu tasima araçlarini kullaniriz.Hatta okul servisini de bunlarin içine katacak olursak,her gün,her sabah gördügümüz ve asok olmaktan kendimizi alamadigimiz kisiler vardir.Bunun en büyük sebebi ayni sekilde güne basliyor olmamiz olabilir,kader ortakligi hesabi.Yanyana oturmalar, karsisina geçip kesmeler,arkadaslari ile tanismalar,bi yolunu bulup konusmalar gibi bir sürü taktik uygulanir kendisi ile tanismak için .Oluru en yüksek platonik ask budur.Çünkü ortam çesitli bahanelere çok müsaittir.Tavsiyem umudunuzu kaybetmeyiniz,aradan seneler geçse bile..Bakarsiniz sizde onun platonik askisinizdir..Kim bilebilir???? Israrla devam edin


ÜNLÜLER`de
Offff en geyik platonik asktir..Fazla bahsetmeye gerek yok,ünlülerden herhangi biri deli gibi begenilir resimleri falan kesilir,tüm hayati ezberlenir,oniunla yatilip onunla kalkilir,sevgililerine uyuz olunur,onunla beraber hayaller kurulur ve daha bir sürü ..Hatta bu ünlü bi sarkici ise ; mümkünse konserine gidilip deliler gibi bagirilir,hatta bayilanlar olur..Tüm sarkilari ezbere bilinir.tabiki gerçeklesmesi çok zor bi asktir,zaten heyecanida platonik olmasidir.

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:44:40
NEDEN AŞKLAR BİTER

Birbirini çılgınca seven iki insanı sıfır noktasına getiren, çözümsüzlüğe ve dolayısıyla ayrılığa sürükleyen bir sürü neden var. Belki de bu nedenleri yeterince iyi tanımıyor ve onlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz.

Ne ile ve nasıl mücadele etmemiz gerektiğini öğrenirsek belki her şey çok farklı hale gelecek. O halde olmayan umudumuzu yoktan var edelim ve ilişkilerimizi katletmek için pusuya yatmış bekleyen 5 düşmanı mercek altına alalım.


Boşvermişlik ilişkiyi sıradanlığa sürüklüyor
Zaman her acının ilacı ama aynı zamanda da her aşkın birinci dereceden katil zanlısı... Yeni bir ilişkiye başladığınız anda şunu bilin ki saatli bomba da geri sayıma başladı. Cicim aylarının bitmesinden sonra gelen boşvermişlik, o tuhaf "Nasıl olsa benimle!" duygusu, ilişkiye ve birbirine alışmanın getirdiği umursamazlık ve özensizlik her ilişkiyi sıradanlığa sürüklüyor ve bu sıradanlık, taraflardan biri "Beraberliğimizin bir anlamı kalmadı," diyene kadar sürüyor. ilişkiyi bir bebek gibi düşünün. Bebeğinize birkaç yıl bakıp sonra "Nasıl olsa kendi kendine büyüyor," deyip bir kenara mı atacaksınız? Aşkınıza sahip çıkın ve her aşamasında ona emek vermeye hazır olun. Birbirinizle ilgilenin, birbirinizi özleyin, konuşun, fikirlerinizi paylasın ve sorunları, büyüyüp çözümsüz hale gelmeden oturup tartışın. Kısacası, ikiniz de gayret gösterin, yorulun, terleyin.


Cinselliği rutine dönüştürmeyin
Tabii söner, körüklenmeyen her ateş gibi... Seksin seyrekleşmesi uzun ilişkiler için oldukça normal ama bu seyrekliğin rutine dönüşmesi değil. Hele cinsel ilişkiden zevk almamanın, yalnızlık ve katlanma duygusunun cinsel tatmin ve birlikte bir bütün olma hissinin yerini alması arzu ateşini söndüren ve mutlu aşkı mutsuz sona sürükleyen en önemli etkenlerden biri. Sorunun temeli belki de şu; erkekler sekse ulaşmak için aşık oluyor, kadınlarsa aşka ulaşmak için seks yapıyorlar. Ancak sonuçta iki taraf da mahremiyet ve yakınlığa ihtiyaç duyuyor. Cinsel isteği körüklemek için bu ihtiyaçtan yola çıkılabilir: Birbirinize yakınlık gösterin ama "iş" icabı sadece yatakta değil yatak dışında da... Hissettiklerinizi, sıkıntılarınızı, özlemlerinizi paylaşın. Yatakta tek başınıza fantezi kurmak yerine birlikte fanteziler geliştirin. Böylece cinsel yaşamınız sıcaklığım "9,5 hafta"dan daha uzun süre koruyabilir. Ama sakın seksi "Kim daha iyi sevişiyor?" gibi bir güç mücadelesi ve baskı aracı haline getirmeyin çünkü henüz seks olimpiyatları düzenlenmiyor!


Bırakın sorumluluk alsın
Kızgınsınız, hem de çok... Sevdiğiniz erkek birlikte oturmaya başladığınızdan beri nedense alışveriş, yemek pişirme, çamaşır yıkama, evi toplama gibi işleri sizin yapacağınızı varsayıyor, üstelik sizin mesleğiniz de onunki kadar zorken... Peki, ne oldu? Ne olacak, toplumsal rollere teslim oldunuz. Anne babalarımız ve toplum aracılığıyla bilinçsizce aldığımız "doğru kadın" ve "doğru erkek" rolleri, bir anlamda beynimize işler ve duygusal ilişkilerimizde ortaya çıkar. Siz içgüdüsel bir biçimde üzerinize düşen her işi yaparsınız ama onlar aslında ikinizin de üzerine düşen işlerdir. Ona evle ilgili çeşitli görevler verin ve bu görevleri gerçekten üstlenmesini sağlayın. Markete uğramayı unutup eve mi geldi? Sakın siz kalkıp markete gitmeyin, bırakın o gitsin. Mutfağı temizlemekte başarısız mı? Bırakın temizlesin. Gerekirse siz sonra gidip bir daha yaparsınız. Önemli olan onun da birtakım sorumlulukları olduğunu hissetmesi. Yoksa yaptığınız her iyilik, bir süre sonra kaçınılmaz bir biçimde göreviniz haline gelir ve bu da sizi ilişkinizden soğutmaya başlar.


Eski sevgilinin gölgesini yok edin
Bazen geçmişteki bir ilişkinin gölgesi bugünün mutlu aşkının üzerine düşebilir. "Yeni sevgilim doğru insan mı? Yoksa benim için hala mücadele eden eskisine mi dönmeliyim?" gibi kuşkular güzel giden bir ilişkiyi bir süre sonra zehirlemeye başlar. Büyük bir ihtimalle yeni büyük aşkın diğer kahramanı bu kararsızlıktan, bu gidip gelmeden sıkılır, hevesi kaçar ve ilişkiyi bitirir. Eğer eski sevgilisiyle ilgili tereddütleri olan sizseniz tavsiyemiz; onu unutun! Çünkü aynı suda iki kere yıkanılmaz. Kendinize ve yeni aşkınıza gerçek bir şans tanıyın. Eskisiyle kıyaslamak gibi bir hataya düşmeyin, onun yerine yeni sevgilinizin olumlu özelliklerini keşfedin, bu daha heyecan verici... Bu arada eski erkek arkadaşınız askıntı olmaya devam ediyorsa onunla görüşmeyi tamamen kesin. Demek ki, henüz arkadaş kalmaya hazır değil, üstelik bu durum yeni erkek arkadaşınızı da fazlasıyla rahatsız edebilir.


Ya olduğu gibi kabul edin ya da çekip gidin
Farklı ilgi alanları, geleceğe dair bambaşka beklentiler, hayaller ve birbirine ters bakış açılan çoğunlukla ayrılığa sebep oluyor. Yani "Zıtlar birbirini çeker," sözü tam bir palavra! Tabii ki, karakterleriniz aynı olmak zorunda değil. Mesela siz daha neşeli ve dışa dönüksünüzdür, o ise daha sakin ve çekingen, bu durum bir problem yaratmaz. Fakat hayata ve dünyaya bakışınız, beklentileriniz, zevkleriniz ve planlarınız uyuşmuyorsa işiniz bayağı zor.

Beraberliğinizi sürdürmeyi gerçekten istiyorsanız ve bu şekilde de aşkta mutlu sona ulaşabileceğinize inanıyorsanız, o zaman önce sevgilinizi değiştirme fikrini unutun. Onu şu anki haliyle, hiçbir şekilde başka bir insan yapmaya çalışmadan ve size ters gelen davranışlarından şikayet etmeden kabul etmelisiniz, tabii o da sizi... Eğer ikiniz de bunu başarırsanız belki ilişkinizi uyum içinde sürdürebilirsiniz.

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:46:50
AŞK'IN TÜRLERİ,

İlk Aşk
Ne yaparsaniz yapin, ilk askinizi unutmaniz mümkün degildir. Yillar sonra dönüp, "ben ona nasil asik olmustum acaba" diye pismanlikla karisik garip bir duygu da yasayabilirsiniz, olsun. O, size ilk aski tattirmis, en önemli yasam tecrübelerinizden birini yasatmistir. Aranizda geçenler aci bile olsa, dönüp minnetle anacaginiz biri hep var olacak. Daha ne olsun?


Yıldırım Aşk
Var mi yok mu tartismasinin içinde degiliz. Diyelim ki var. Demek ki bazilarinin duygulari yagmur olup yagabiliyormus. Yildirim askla baslayip yillar süren beraberlikler de var üstelik. Barda oturan kadini/erkegi görüp "bu aksam nasil yataga atarim?" diye düsünenlerden bahsetmiyoruz elbette. Sözünü ettigimiz gerçek yildirim ask. Tek dikkat edilmesi gereken, sürekli yildirim aska tutulanlarin genellikle kendi yarattiklari illüzyonun pesinden kosmalari, gerçekle karsilastiklarinda da yeni bir illüzyon yaratmalaridir.


Olanaksız Aşk
Bazen yolda yürürken rastlariz, bazen en yakinimizda bulunabilirler. "Bu ikisi bir araya nasil gelmis?" diye düsünürüz. Kendi basimiza geldigi de olmustur, pedini saga sola birakan bir kadin ya da televizyondaki futbol maçini seyrederken daha önce hiç duymadiginiz küfürler eden bir adam. Aman Allahim?" dersiniz. Ama olmustur bir kere. Her askin olanaksiz bir tarafi vardir gerçi, çogunlukla bunlari görmemeyi yegleriz. Ama bu olanaksiz taraflar bazen o kadar agir basar ki, askin hem kaynagi, hem iddiasi, hem motorize gücü, hem de terminatörü olurlar.


Yasak Aşk
Men edilmis, engellenmis ve çogu zaman da yasadisidir. Ama asigin gözü görmez ki... Belki de aski ask yapan bu "illegal" tarafidir. Kimbilir?


Platonik Aşk
Onu görmek bile sizi heyecanlandirirken, o sizin yaninizdan, geçip gider. Siz heyecandan sapir sapir titrerken, o isiyle mesgul olur. O sizin için hayatinizdaki en önemli kisiyken, siz onun için siradan birisinizdir. Hem asik hem de salak hissedersiniz kendinizi... Davranislarindan, konusmalarindan isaretler alip, umutlanir, bozulur, küsersiniz. Insanin bir kereligine bu duruma düsmesi, tecrübesizlikle yorumlanip, bagislanabilir. Ancak, bir kereden fazla basiniza geldiyse, oturup kendi hakkinizda düsünmenizde yarar var.

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
29 Haziran 2005 Çarşamba 23:48:36
ERKEK SEVERSE...

Erkek severse katiksiz sever
Erkek severse delikanli gibi sever
Erkek severse sinir tanimaz
Erkek severse çapkinlik yapmaz
Erkek severse kirmaz
Erkek severse aglar
Erkek severse aglatmaz
Erkek severse seffaf sever
Erkek severse yalan olmaz
Erkek severse incitmez
Erkek severse para harcar
Erkek severse yaratir
Erkek severse arastirir
Erkek severse seksi düsünmez
Erkek severse cömert olur
Erkek severse nazik olur
Erkek severse adam olur
Erkek severse ölümüne sever
Erkek severse bir kere sever
Erkek severse ayrilmaz
Erkek severse aldatmaz
Erkek severse yalan söylemez
Erkek severse telefon parasindan batar
Erkek severse aç kalir bogazindan bisey geçmez
Erkek severse romantiklesir
Erkek severse en aptal ask sarkilarini bile çok manali bulur
Erkek severse bir sirini açiklar
Erkek severse biranin yerine sevgilisini tercih eder
Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etmez
Erkek severse Türkiye 1.Ligi onu alakadar etse bile sevgilisinle maça gider
Erkek severse iç güdüleri gelisir
Erkek severse hassaslasir
Erkek severse simarir
Erkek severse her zorluga katlanir
Erkek severse evlenmekten korkmaz
Erkek severse ileriyi düsünür
Erkek severse kararli olur
Erkek severse hayvani duygularindan arinir
Erkek severse kizgin kumlardan serin sulara gider
Erkek severse herseyi yapar
Erkek severse aptallasir
Erkek severse afallar
Erkek severse kavga etmez
Erkek severse arada bir düsüp bayilir
Erkek severse süpriz yapmak ister
Erkek severse hefeslendirir
Erkek severse kiskirtir
Erkek severse kanatlandirir
Erkek severse isirir
Erkek severse dogal olur
Erkek severse yasamayi sever
Erkek severse sorumluluk hisseder
Erkek severse hiç yapmadigi seyleri yapabilir
Erkek severse hayati dondurur
Erkek severse sikilmaz
Erkek severse sevdigini söler
Erkek severse yerinde duramaz(Hiperaktiflesir)
Erkek severse siir yazar
Erkek severse saklamaz
Erkek severse vazgeçmez
Erkek severse rüyada gidir
Erkek severse ask yarasi çeker
Erkek severse pul koleksiyonunu atar
Erkek severse daglardan çiçek toplar
Erkek severse mektup yazar
Erkek severse umudunu hiç bir zaman kaybetmez
Erkek severse olgunlasir
Erkek severse kalpten sever
Erkek severse sinekleri öldürmez
Erkek severse aksamlari uyurken kuzu saymaz
Erkek severse günde 1 saat ona yeter
Erkek severse çekip gitmez
Erkek severse erkek sinekten bile sevgilisini kiskanir
Erkek severse güzel sözler etmeye bayilir
Erkek severse gönülden yanar
Erkek severse asktan yorgan dösek yatar
Erkek severse zamanin nasil geçtigini anlamaz
Erkek severse özel günleri asla unutmaz
Erkek severse sarhos olur
Erkek severse arkadaslarinin basinin etini yer
Erkek severse son kullanma tarihi geçmis seyleri yemez
Erkek severse gözünü dört açar
Erkek severse minibüslere kalemle sevgilisinin adini yazar
Erkek severse hakli olsa bile haksiz oldugunu bazen kabul eder
Erkek severse bagislar
Erkek severse dilencilere para verir
Erkek severse çiçek yaptirir
Erkek severse hediye alir
Erkek severse çok kolay kandirilir
Erkek severse unutmaz
Erkek severse sevgilisinin telefon numarasini kendi numarasindan daha iyi bilir
Erkek severse kendine güvenir
Erkek severse ileriye yönelik yatirimlar yapar
Erkek severse dogru yoldadir
Erkek severse kazanir
Erkek severse söz dinler
Erkek severse eline geçen firsatlari iyi degerlendirir
Erkek severse günesin dogusunu izlemek için erken kalkar
Erkek severse hep dua alir
Erkek severse kul,köle olur
Erkek severse asiklara saygi duyar
Erkek severse dans dersleri alir
Erkek severse eglenmesini bilir
Erkek severse inanmak istemedigi seylere inanmaz
Erkek severse kalp'inden agri çeker
Erkek severse gözleriyle konusabilir
Erkek severse bir çok seyi göze alir
Erkek severse sogan ve sarimsaktan uzak durur
Erkek severse gençlesir
Erkek severse içi hep kipir kipirdir
Erkek severse kuslar gibidir
Erkek severse hosgörülü olur
Erkek severse inkar etmez
Erkek severse asla laf söyletmez
Erkek severse yaninda nazar boncugu tasir
Erkek severse içindeki zamparayi öldürür
Erkek severse sevgilisinin kokusunu 100 km uzaktan alir
Erkek severse alaskadayken bile içi yanar
Erkek severse sevgilisini ailesiyle tanistirir

Murat (subjektif)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
10 Temmuz 2005 Pazar 14:24:08
KADINMI...!!!!

Öperseniz beyefendi DEGILSINIZDIR,
Öpmezseniz adam DEGILSINIZ.
İltifat edersiniz "YALAN" der,
Etmezseniz bırakır GIDER.
Her isteğine evet derseniz KAREKTERSIZ olursunuz,
Karşı çıkarsanız ANLAYISSIZ.
Çok yanına giderseniz "SIKILDIM" der,
Az giderseniz küser.
İyi giyinirseniz "ÇAPKINSIN" der,
Dikkat etmezseniz zevksizlikle suçlar.
Kıskanırsınız "HUYUN KÖTÜ" der,
Kıskanmazsınız "SEVMİYORSUN" der.
Siz bir dakika geç kalın kıyamet kopar,
Kendisi bir saat gecikirse "BUNDA NE VAR???".
Arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur,
O buluşur "BİZİM KIZLAR" olur.
Siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur,
Başka bir adam ona baktığında adı "HAYRANLIK" olur.
Konuştuğunuz anda dinlemenizi ister,
Dinlediğiniz anda "NEDEN KONUŞMUYORSUN?" der.
Kısacası...
Sade ama çok karışık.
Zayıf gibi ama çok güçlü.
Akıl karıştıran ama hayranlık uyandıran
İnsanı çıldırtan ama mükemmel!
Bu arada tercümelerin de kadın gibi olduğunu belirtmek isterim...
Çok güzelse nadiren sadıktır,
Çok sadıksa da nadiren güzel...Hayat yaşandığı kadar vardır. Gerisi ya
hafızalardaki hatıra yada
hayallerdeki ümittir. Hüsran ise, bir tek yerde
kabullenebiliyorum,
Yaşamak mümkünken yaşamamış olmakta…


Oflu (turkei)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1235
10 Temmuz 2005 Pazar 19:48:33
GUZEL

Erdem (kopel61)
Bu kişi şu an çevrim dışı.
1236
28 Ağustos 2005 Pazar 13:44:45
abi be ne yaa ..

oknur mu bu kadar yazıı öldürücen mi bizi